Şeker Teyze’ye tatsız dava

61 yaşındaki Emriye Uysal’ın 30 yıldır işlettiği kafesini alanlar bu kez de onu sanık sandalyesine oturttu.

Hazal Ocak

Beyoğlu’nun Şeker Teyzesi Emriye Uysal, 30 yıldır işlettiği Laterna Cafe’si elinden alınırken, öfkeyle söylediği sözler nedeniyle yargılanıyor. Kafenin ve Nâzım Hikmet Vakfı’nın olduğu binayı otel yapan AK-KA İnşaat’ın şikayeti üzerine başlatılan soruşturma tamamlandı. 61 yaşındaki Uysal’a, “tehdit”, “şantaj”, “kişilerin huzur ve sükûnunu bozma”, “hakaret”, “mala varar verme” iddialarıyla dava açıldı. İddianamede, Uysal hakkında, 2 yıl 4 aydan, 11 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Sözleşme bitmemişti

Laterne Cafe’nin olduğu bina, Balıklı Rum Vakfı tarafından AK-KA İnşaat ve Turizm, Ticaret Şirketi’ne otel yapılmak üzere verilmişti. Ancak, Şeker Teyzenin ve Nâzım Hikmet Vakfı’nın sözleşmesi bitmemişti. Şeker Teyze direnişe geçse de, kafe, Beyoğlu Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nce tarafından Megaron Yapı Denetim Şirketi tarafından hazırlanan deprem raporu bahanesiyle 2015 yılı Eylül ayında boşaltıldı polis zoruyla boşaltıldı. Şeker Teyze bir süre daha kafesinin önünde eylemler yaptı. Beyoğlu Kent Savunması üyelerinin de desteklediği eylemler hakkında açılan soruşturma, “demokratik tepki” olarak değerlendirilmiş, takipsizlikle bitmişti.

AK-KA İnşaat’ın şikâyeti üzerine Uysal hakkında ikinci soruşturma açıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede şirketin sahibi Celal Kahraman müşteki olarak yer aldı. İddianamede, Uysal’ın şirketin yetkililerine hakaret ettiği, “silahımdaki kurşunlardan bazıları şirket sahiplerine” diyerek, ölümle tehdit ettiği, kafeyi boşaltma karşılığında para istediği öne sürüldü. Davanın ilk duruşması 20 Aralık Salı günü saat 09.45’te Çağlayan Adliyesi’nde görülecek.

‘Her şeyimi aldılar...’

Şeker Teyze, şimdi işsiz. Emekli maaşıyla geçiniyor. Sağlık problemleri var. Hakkındaki dava yüzünden de depresyona girmiş. “Her şeyimi elimden aldılar. Paramı, işimi... Hâlâ uğraşıyorlar. Ben sadece dua ediyorum. Onları Allah’a bırakıyorum. Onların parası varsa bizim de Allah’ımız var” diyor.