Şehit yok mu şehit!

Polis, Adıyaman'daki 'Dokumacılar' hücresinin liderini 2 yıldır dinliyormuş.

Fırat Kozok



Adıyaman iddianamesindeki tapelerde IŞİD’le bağlantılı Dokumacılar hücresinin lideri Mustafa Dokumacı’nın yaptığı telefon konuşmaları da yer alıyor. Tapeler, Dokumacı’nın 2013 yılında teknik takibe takılan konuşmalarını ortaya koyuyor. Konuşmalarda Suriye’de çatışan IŞİD militanlarıyla yapılan görüşmelerin ayrıntıları yer alıyor. Militanların nasıl çatıştıkları, yaralıların nasıl tedavi edildikleri gün yüzüne çıkıyor. İşte o konuşmalardan bazıları:


HASAN ABİYİ HASTANEYE YETİŞTİRDİK

29 Ekim 2013 - Bir erkek, çatışmalarda yaralanan birisi hakkında Dokumacı’ya bilgi veriyor.

X: Hım şey Hasan abinin hastaneye yetiştirdik de Allah’ın izniyle hiç bi sıkıntı yok ıı yarasını dikecekler.

M.D: He

X: ıı yarına ya da öbür güne getiririz inşallah.

M.D: Allahu ekber maşallah maşallah maşallah

X: Yani hiç bir organına falan zedelenmemiş Allah’ın izniyle.

M.D: Suphanallah.

X: Karaciğeri ile o şey varya böbreği böbrek he onun yanından geçmiş bir şey sıkıntısı yok hani.

X: Sizin sizin orda durumunuz nedir nasıl?

M.D: Yo iyi hiç bi problem yok.

X: ıı çatışma falan var mı?
M.D: Valla bizimkiler boyuna şey yapıyor onları yokluyor.

X: Hee M.D: Yok yani durum temiz.

 

HEPİMİZ SAVAŞA GİDİYORUZ

3 Kasım 2013 - Dokumacı’yı arayan militan savaş hazırlığını anlatıyor.

X: Kardeş arabayla gelip bizim çantalarımız villaya götürebilir misin kardeş?

M.D: Buraya mı?

X: He he biz gidiyouz şeye hem de hepimiz yani güç kalmıyor burda (...) kalacak sadece burda.

M.D: Hee bizden

X: Hepimiz savaşa gidiyoruz.

M.D: Hepimiz mi?

X: Hee ben (...) aradım söyledim ki biz gitmek istiyoruz savaşa.

M.D: hee

X: O dedi tüm güçler gitsin diyor. On onbeş kişi hazırlanın şimdi araba gönderecem gelsin sizi alsın biz oraya gitsek çantalarımız burda kalmasın diye siz gelin arabaları şey edin ııı bizim çantalarımızı villaya götürün kardeş.

 

ONLARDAN CESET ALIYORUZ

4 Kasım 2013 - Dokumacı Suriye’deki çatışmalar konusunda yine bir erkekle konuşuyor.

X: Hıı iyi işler nasıl gidiyor orda?

M.D: valla iyi değil ya

X: nasıl iyi değil?

M.D: valla iyi değil dün gece iki üç yeri aldılar.

X: Allahu ekber.

M.D: Geri çekilmek zorunda kaldık valla.

X: Ee şehit verdiniz mi?

M.D: Baya kötü sıkıştırmışlardı şehit verildi de bizden değil Araplardan oldu. Doğu Türkistandan oldu. (...)

M.D: Adamlar adamlar çevremizi sardı hilalle vurdular geri çekilmek zorunda kaldık.

X: E esir var mı bizden hiç?

M.D: Yok elhamdulillah yok.

X: onlar da onlardan alıyor musunuz?

M.D: Hee ı onlardan ceset alıyoruz şey değil.

X: Cesed çok ölüler var mı?

M.D: Valla geçen iki gün önce kırk beş tane falan vardı.

 

ŞEHİT YOK MU ŞEHİT

17 Aralık 2013- Suriye’ye giden şüpheli Mehmet İşbar, Salih Küçüktaş ve Dokumacı ile konuşuyor.

M:İ: Şey buralarda hep karlı.

S.K: Hee ondan dolayı telefon yerine gelemiyorduk yani bayağı yol kapalıydı.

M.İ: Aynen ben de dedim tahmin ettim yani.

M.D: İyiyiz elhamdulillah bi sıkıntı yok inşallah.

M.İ: He şey yok mu şehit yok mu şehit?

S.K: Yok yok.