Sedat Peker'in Makedonya'da sahte evrakla ikamet ettiği ortaya çıktı
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in sahte evraklarla Makedonya'da ikamet ettiği ortaya çıktı. Balkan Insight'in haberine göre; Peker'e sahte belge düzenleyen polisler tutuklandı. Peker'e yakın isim konuyla ilgili açıklamada bulundu.
cumhuriyet.com.trZagreb Radyosu'nun aktardığına göre; Türkiye'den ayrılan organize suç şebekesi lideri Sedat Peker'in Makedonya'da sahte evraklarla ikamet ettiği ortaya çıktı. Balkan Insight'in haberine göre; Peker'e sahte belge düzenleyen polisler tutuklandı.
Kuzey Makedonya'da sahte evrak düzenlemekle suçlanan polislere operasyon düzenlendi. Operasyonda 10 polis memuru tutuklandı.
Makedonya İçişleri Bakanlığı, salı günü yaptığı açıklamada, şu ana kadar yabancı vatandaşlara sahte pasaport ve kimlik belgeleri veren polislerin tutuklandığını kaydetti.
PEKER ADINA SAHTE KİMLİK DÜZENLENMİŞ
Tutuklanan polislerin Sedat Peker'e de sahte kimlik belgesi düzenlediği ortaya çıktı. Basına yansıyan belgede, Peker adına düzenlenen sahte kimlikte Djadin Ademovski ismi yer alıyor. Peker'in Makedonya'da Djadin Ademovski adını kullandığı öne sürüldü.
PEKER'E YAKIN İSİMDEN AÇIKLAMA
Sedat Peker'e yakın isim Emre Olur, Peker hakkındaki iddiaların "Yalan" olduğunu dile getirdi. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Olur, "Fethullahçılar tarafından hazırlanan sahte pasaportlara itibar etmeyiniz" dedi.
KAÇTIĞI İDDİA EDİLDİ
Peker'in operasyonu önceden haber aldığı ve kaçtığı iddia ediliyor. Bir süre süre önce yerleştiği Kuzey Makedonya Cumhuriyeti'nden kısa süreli kalış amacına aykırı davranması ve belirlenen ikametgâhını kötüye kullanması nedeniyle sınır dışı edilen Peker'in, Kosova'ya sığındığı ortaya çıkmıştı. Peker, Türkiye'den ayrıldıktan sonra Karadağ'a gitmişti. Ancak bu ülkede 2021 yılında oturumu yenilenmediği için Kosova, Makedonya ve Karadağ arasında mekik dokuduğu öne sürülüyordu.
Suç örgütü lideri Peker, aylar önce çektiği Youtube videosunda dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın kendisini hedef aldığını ileri sürmüş ardından özür dilemiş ve bir yanlış anılşılma olduğunu ileri sürmüştü.