Sedat Peker'in açıklamaları! SOL Parti'den sert sözler: Bu pisliği sol temizler

SOL Parti, 'mafya-emniyet-devlet' tartışmalarına ilişkin, “Faşist, gerici bu kötülük iktidarının hakkından ancak SOL gelir. Bu pislikleri olsa olsa bağımsızlığın ve kardeşliğin egemen olacağı; ezilen, dışlanan, sömürülen emekçi halkın devrimci iktidarı temizler" tepkisini gösterdi.

cumhuriyet.com.tr

Organize suç ötgütü lideri Sedat Peker'in açıklamaları sonrası gündemin üst sıralarına yerleşen mafya ve çeteleşme tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Açıklamada "Tüm bu ilişki ağı ne bir ‘derin devlet’ ne de ‘kişisel ilişkiler ağı’ değildir. Bizatihi devletin kendisi ve devletleşmiş bir siyasal İslamcı faşizmin parçasıdır" denildi.

Bu karanlıkla hesaplaşmanın ‘bu kirli güçlerin çarpışmalarından geçmeyeceğinin’ belirtildiği SOL Parti açıklamasında, “Faşist, gerici bu kötülük iktidarının hakkından ancak SOL gelir. Bu pislikleri olsa olsa bağımsızlığın ve kardeşliğin egemen olacağı; ezilen, dışlanan, sömürülen emekçi halkın devrimci iktidarı temizler” ifadelerine yer verildi.

SOL Parti’nin açıklamasının tamamı şöyle:

"TÜRKİYE BİR KEZ DAHA ‘MAFYA-ÇETE’ GERÇEĞİYLE YÜZ YÜZE"

Türkiye bir kez daha ‘mafya-çete’ gerçeğiyle yüz yüze! Cumhur İttifakı zayıflarken ittifak içindeki güç ve paylaşım kavgası hızlanıyor. Son günlerde mafyalar üzerinden süren kavga da bunun bir sonucudur. Öncelikle hatırlanması gereken en temel gerçek, Kontrgerilla ya da bugünkü popüler ismiyle çeteler devletin bir parçasıdır. Çeteler, ABD emperyalizmine bağımlı faşist devletin egemen sınıfların çıkarlarını korumak için oluşturduğu baskı kurumlarından birisidir. Türkiye tarihinde, 12 Mart öncesi ve 70’li yıllar boyunca gerçekleştirilen suikastlar, katliamlar, provokatif saldırılar bu kontrgerilla yapısının eseridir. Bu yapı, 12 Eylül sonrasındaki karanlık cinayetlerden ve Susurluk’tan geçerek bugünlere uzandı.

İTTİFAK İÇİ HESAPLAŞMA

AKP iktidarı özellikle Ergenekon operasyonlarını, ‘temiz eller operasyonu’ olarak sunarak bu eskimiş ilişkileri formatlama ve kontrolü altına alma hamlesini gerçekleştirmişti. 15 Temmuz sonrasındaki yeni baskı dönemi içinde, İslamcı-Türkçü ittifakla bu yapılar giderek iktidarın organik bir parçası haline geldi. Görülüyor ki bugünkü hesaplaşma bu kirli ittifaktaki dağılmanın bir sonucu olarak yaşanıyor.

Asıl önemli nokta, Türkiye'nin uluslararası uyuşturucu ticaretinden kara para geçiş hatlarına uzanan bir dolu kirli ilişkinin merkezi haline gelmesidir. Bu suç şebekeleri bizzat iktidar blokunun kontrolünde, şimdi birbiriyle kavgaya giren güçlere dayandırılarak örgütlenmiştir.

 "NE BİR ‘DERİN DEVLET’ NE DE ‘KİŞİSEL İLİŞKİLER AĞI’ DEĞİL"

Tüm bu ilişki ağı ne bir ‘derin devlet’ ne de ‘kişisel ilişkiler ağı’ değildir. Bizatihi devletin kendisi ve devletleşmiş bir siyasal İslamcı faşizmin parçasıdır. Bugün ortalığa dökülen bu irinin parçası olanların muhalefeti ve BirGün, Cumhuriyet, Sözcü isimleri verilerek muhalif basını hedef alarak kendilerini kurtarma çabaları da bunun bir itirafından başka bir şey değildir.

Bu karanlıkla, bu çürümüşlükle hesaplaşmanın bu kirli güçlerin çarpışmalarından geçmeyeceği açıktır. Yıllardır ‘vatan-millet’ diye diye halka ve ülkemize karşı her türlü kötülüğü yapan; bugün AKP ve MHP iktidar şemsiyesi altında semirmiş bu çetelerle hesaplaşmak ancak bu siyasal İslamcı faşist iktidarla, bu harami düzeniyle hesaplaşmakla mümkün olacaktır.

"BU PİSLİĞİ SOL TEMİZLER"

Faşist, gerici bu kötülük iktidarının hakkından ancak SOL gelir. Bu pislikleri olsa olsa bağımsızlığın ve kardeşliğin egemen olacağı; ezilen, dışlanan, sömürülen emekçi halkın devrimci iktidarı temizler. Ülkemizin tüm aydınlarını, ilericilerini, yurtseverlerini, gençlerini, kadınlarını, işçilerini ve tüm emekçilerini bu köhnemiş karanlığa karşı birlikte mücadeleye çağırıyoruz! Memleketi ve geleceğimizi bu çirkinliğin, kötülüğün pençesinden kurtaralım!