‘Seçkin okul’ tartışması

Fransa’da Strazburg çarşısının ilk kurulduğu yer oldukça popüler ve bir o kadar turistik. Kentin ilgi çekici noktalarından biri de La Petite France bölgesi. Ortasından geçen Ren Nehri’nin kıyısında, ada biçimindeki yer farklı tatlardaki restoran ve kafeleriyle de ünlü.

Süleyman Tosunoğlu /Paris

Nehrin karşı kıyısına baktığınızda ise Alsace mimarisi biçiminde yapılmış, görkemli bir yapı gözünüze çarpar. Bu yapıda Ulusal İdare Okulu (École Nationale d’Administration-ENA) yer alır. ENA, halihazırdaki beşinci Cumhuriyet dönemine, aralarında Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Başbakan Jean Castex’in de bulunduğu dört cumhurbaşkanı ve dokuz başbakanın yanında, çeşitli bakan, siyasetçiler yetiştirdi. Türkiye’nin Paris Büyükelçiliği’ne atanan Refik Ali Onaner de bu okuldan mezun.

Birçok yoruma göre ENA bir “Fransız seçkinler” okuludur. Okulun istatistikleri, buradaki öğrencilerin yalnızca yüzde birini emekçi çocuklarının oluşturduğunu gösteriyor. ENA, toplumda eşitsizlikler yarattığı gerekçesiyle her zaman Fransa’da eleştirilerin odağında oldu. 1960’ların hareketli siyasal atmosferinde ENA’nın durumuyla ilgili ateşli tartışmalar yaşanırken sosyologlar Pierre Bourdieu ve Jean-Claude Passeron, 1964’te yayımladıkları Les Heritiers (Mirasçılar) kitabında benzeri diğer eğitim kurumlarıyla birlikte bu okulun da egemen kültürün mirasçılarının tekelinde olduğunu savunuyorlardı. 

Fransa’da üç yıl önce başlayan “Sarı Yelekliler” protestolarında talepler arasında bu okulun bütünüyle halka açılması da vardı. Macron eylemcilerle, Elysee Sarayı’nda yaptığı görüşmede kendisinin de mezun olduğu bu tarihi okulu kapatacağı sözünü vermişti. Hükümet yetkilileri, Macron’un tartışmalı ekonomik reform paketine tepki olarak başlayan ve ülke geneline yayılan “Sarı Yelekliler” protestolarını dindirmek için eylemcilerle birkaç kez Elysee Sarayı’nda bir araya geldi. Ayrıca Macron, eski Fransa Futbol Ligi Başkanı Frederic Thiriez’i kamu görevlilerinin eğitimi konusunda bir çalışma yapması için görevlendirdi. Thiriez’in 25 Nisan 2019’da sunduğu raporda “protestoların eşitliksiz ve adaletsiz bir yaşamın sonucu olduğu, bu nedenle toplumda ayrımcılığın merkezine dönüşmüş olan ENA’nın kapatılması gerektiği” yazıyordu.

Yeni okul girişimi

Macron’un geçen perşembe günü okul yöneticileriyle yaptığı telekonferansta yeni tip koronavirüs salgınında protesto eylemlerine ara veren “Sarı Yeleklilere” sözünü yerine getirerek ENA’nın yıl sonunda kapatılacağını açıklaması Fransa’da bir anda gündeme oturdu. Macron bu okulun yerine yine Strazburg’da Kamu Hizmetleri Enstitüsü adında yeni bir okul kurulacağını da duyurdu. Bu çıkışı halkın büyük kesimi desteklerken eleştiriler de eksik olmadı. Kimileri bunun çok geç alınmış bir karar olduğunu söyledi.  

 Ulusal İdare Okulu’nu 1945 yılında Fransa’yı Nazi işgalinden kurtaran önder olarak bilinen General Charles de Gaulle ve devlet adamı Michel Debre ülkede üst düzey devlet memurluğu için nitelikli personel yetiştirmek amacıyla kurdu. Son dönemlerde ise okul nüfusunun üçte birini dünyanın dört bir yanından gelen öğrenciler oluşturuyor. Fransa’da bu okula her yıl en az üç yıllık bir yüksekokul mezunu olan, yaklaşık 80-100 öğrenci sınavla girebiliyor. Okulun yönetim kurulu başkanlığını danıştay başkan yardımcısı yürütüyor. Her bir öğrenci için devletin yaptığı yıllık harcama yaklaşık yüz bin Avro. 

Macron’un ENA’yı kapatma adımını, aşırı sağcı siyasetçi Marine Le Pen 2022 cumhurbaşkanlığı seçimleri için atılmış bir adım olarak yorumlayıp eleştirdi. Ancak hükümetin kararı ister seçim kampanyası isterse başka bir gerekçeyle alınsın, ayrımcılığı önlemek adına önemli bir çaba olarak değerlendiriliyor. Fransa’da aylarca süren bu protesto eylemleri halkı böldü mü, yoksa birleştirdi mi dersiniz? 

tosunoglu.sul@gmail.com