Seçime de baraj Güneydoğu'ya da

Erdoğan akil insanlar ile yaptığı toplantıda özellikle BDP'nin demokrasi ve çözüm için olmazsa olmaz dediği anadilinde eğitim, seçim barajının düşürülmesi, bölgede baraj ve karakol yapımlarının durdurulması isteklerinin tamamına karşı çıktı. Erdoğan akillerin Gezi Direnişi'ni gündeme getirmesine de engel oldu.

cumhuriyet.com.tr

Çözüm sürecini halka anlatmak ve beklentileri almak amacıyla oluşturulan akil insanlar heyetleriyle son kez buluşan Başbakan Tayyip Erdoğan, seçim barajının düşürülmeyeceğini söylerken karakol inşaatlarının süreceğini ifade etti. Erdoğan, Abdullah Öcalan’ın sendikalar ve sivil toplum örgütleriyle görüşmesi önerisini geri çevirirken de “Kendisine bir oda daha verdik. Sonuçta ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılmış bir mahkûm” ifadelerini kullandı.

İstanbul’daki buluşmanın başlangıcında heyet başkanları 20’şer dakikalık sunumlar yaptı. Ardından da bireysel olarak söz alanlar görüşlerini dile getirdi. İç Anadolu Bölgesi akillerinden Celalettin Can, çözüme ilişkin önerilerini 8 başlık halinde Erdoğan’a sunarken “PKK’liler geri çekildiklerine göre artık bazı adımların atılmasının sırası geldi, kamuoyunun beklentisi budur” deyince Başbakan “Hepsi çekilmedi, yüzde 15’i çekildi ama 85’i duruyor” yanıtını verdi. Can da atılabilecek adımları 8 madde halinde sıraladı. Can, bu kapsamda KCK davası tutuklularının serbest bırakılması gerektiğini, hasta tutuklular konusunda Cumhurbaşkanı’nın affetme yetkisini kullanabileceğini söyledi. Koruculuğun tamamen kaldırılması gerektiğini söyleyen Can, bu sayede köye dönüşlerin de hızlandırılabileceğini ifade etti.

 

‘Tunceli’de 38 karakol’

Sürece rağmen yeni karakolların yapılmasını da eleştiren Can, yalnızca Tunceli’de 38 karakol yapıldığını belirterek “Barışı birkaç ihaleciye bağlayamazsınız. Sınır boylarına yapılabilir eyvallah ama Dersim’de yapılması kabul edilemez” dedi. Can, bu binaların okul ya da depo olarak da kullanılabileceği önerisini sundu.

KCK tutuklularının durumları, hasta tutuklular ve koruculuk sistemiyle ilgili hiçbir yorum yapmayan Erdoğan, karakollar konusunda da “Biz devletiz, tabii ki karakollar yapılacak. Sınırlarda da da olacak, Dersim’de de olacak” dedi. Erdoğan’a anımsatılan bir diğer konu da seçim barajı ile ilgili oldu. Erdoğan, Can’ın seçim barajının kaldırılması ve en alt düzeye çekilmesi yönündeki önerisine “Biz geldiğimizde bu şekilde elimizde bulduk. Ancak istikrar için bu gerekli” diyerek karşı çıktı.

Erdoğan’a iletilen önerilerden dikkat çeken bir diğeri ise Öcalan’a BDP’nin yanı sıra sivil toplum kuruluşları ve sendikalarla da görüşebilme hakkı sağlanmasıydı. Erdoğan, bu konuya sıcak bakmadığını da “Kendisi ağırlaştırılmış müebbet cezası almış bir mahkûmdur daha fazlasını yapamayız” sözleriyle ifade etti.

Başbakan Erdoğan, Can’ın “Barış için barış diline ihtiyaç var” sözüne de “Biz dilimize dikkat ediyoruz ama ellerinde silah olanları da görün” diye yanıt verdi.

 

Gezi Parkı’nda yumuşamadı

Can, Başbakan’la Gezi Parkı olayları konusunda da kısa süreli bir diyalog kurdu. Can, “Son 1 ayda yaşananlar, toplumun bir kesiminde ‘Doğu’da yaşanan devlet şiddeti acaba Batı’nın meydanlarına mı taşıyor kaygısı yarattı” derken bu kaygının toplumun her kesiminde oluştuğunu ifade etti. Erdoğan’ın dış güçler ve finans çevrelerine yönelik suçlamalarına da değinen Can, “Kentlerde, özellikle İstanbul’da Gezi ile başlayan çatışmalarda taraf olanların büyük bölümü Kürt ve demokrasi sorunlarının çözümüne en dolaysız destek veren kesimlerdi” dedi.

 

Taraflarla görüşmüş

Erdoğan ise “Ben taraflarla görüştüğüm kadar Bakanlar Kurulu ile bile görüşmedim” yanıtını verdi. Can ise Erdoğan’a “Sayın Başbakanım görüşlerinize saygı duyuyorum ama katılmıyorum” dedi.