"Seçim ikinci tura kalacaktır"

Bursa Gazeteciler Cemiyeti ve Nilüfer Belediyesi işbirliğinde Basın Kültür Sarayı Uğur Mumcu Salonu'nda düzenlenen ''Aydınlarla Yüz Yüze Söyleşileri''ne katılan Denktaş, etkinlik öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Rauf Denktaş, KKTC'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili soru üzerine, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa Milletvekili Tahsin Ertuğruloğlu'nun da aday olduğunu anımsatarak, şunları söyledi:
''Üçüncü güçlü bir aday çıktı. Onun için seçimin birinci turda bitmeyeceği aşikardır, ikinci tura kalacaktır. Talat'la birlikte ikinci tura ya Derviş Eroğlu ya Tahsin Ertuğruloğlu kalacaktır. Orada, 'devletim, egemenliğim, Türkiye'nin garantörlüğünün devamı' diyen yüzde 77 çoğunluk vardır. Onlar herhalde ikinci tura kalacak olan 'devletim, egemenliğim, Türkiye'nin garantörlüğünün devamı) diyen tarafa oy verirler diye düşünüyorum.''

Annan Planı referandumu öncesi yaşananların tekrarlandığını dile getiren Denktaş, şöyle devam etti:
''O zaman yabancıların yapmış olduğu para vermeler gibi bütün çirkin girişimler tekrarlanıyor. Halkın içerisine gidip 'siz bu görüşmeleri yürüteni destekleyiniz, çok iyi gidiyor' diye uğraşanlar, faaliyetlerine başlamışlardır. Paralar yine dağıtılmaya başlanmıştır. Bu durum, geçen sefer aldatılmış halkı ne kadar etkiler, göreceğiz.''

AİHM kararı

Rauf Denktaş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Kıbrıslı Rumların mülkiyet başvuruları için KKTC Taşınmaz Mal Komisyonunu yasal iç hukuk organı olarak tanıma kararını ise şöyle değerlendirdi:
''Bu karar zafer olarak algılanmıştır ama zaferle alakası yoktur. Çünkü bu kararın içerisinde Türkiye'nin işgalci olduğu, KKTC'nin tanınmadığı, Kıbrıs cumhuriyeti ve Rumların meşru hükümet olduğu vurgulanmaktadır. Rumların AİHM'ye bin 500 kadar müracaatından bunaldılar ve Türkiye'nin KKTC'de kurduğu bir komisyonu ilk müracaat yeri olarak tanıdılar. Bu, KKTC'yi tanımaları ya da KKTC'nin bir makamını, komisyonunu tanımak anlamına da gelmez. Ama iyiliği var. Çünkü Rumları hayal kırıklığına uğratmıştır. AİHM onlara diyor ki 'madem Türkiye'den şikayetçisiniz, o halde Türkiye'nin kurduğu alt komisyonlarından başlayın'.''

İsveç Parlamentosu'nda Ermeni tasarısının kabul edilmesinin hatırlatılması üzerine de Denktaş, Sevr'i imzalayanların Türk ulusu aleyhine propaganda yürüttüğünü söyledi.

İddiaları kapsayan tarihi, 1919'dan 1923'e kadar uzatarak, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti'nin de suçlanmaya çalışıldığını vurgulayan Denktaş, ''Türk milleti, bu duruma boyun eğerek razı olmaz. Hükümet, gerekeni yapıyor. Halk da bence ilgili elçilik ve konsolosluklar önünde makul bir şekilde durumu protesto etmelidir'' dedi.

Rauf Denktaş, daha sonra söyleşide, Kıbrıs'ta geçmişten günümüze yaşananları anlattı, sergi açılışına katıldı.