"Seçim, erken bir tarihe çekilebilir"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa değişikliğinden, darbe iddialarına, TEKEL işçilerinin eyleminden "Sivil Dikta" benzetmelerine, erken seçim iddialarından, Demokratik Açılım sürecine kadar pek çok konuyu TRT'de katıldığı programda değerlendirdi.

cumhuriyet.com.tr

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TRT 1'de katıldığı "Enine Boyuna Özel" programında; gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Erdoğan, demokratik açılım sürecinde sorun olan alanları gündemlerinden çıkaracaklarını savunarak, bu sorun alanlarından birinin de EMASYA Protokolü olduğunu dile getirdi. Erdoğan şöyle dedi: "Çıkarmamız gerekenleri tamamen çıkartırız ve buna göre de adımlarımızı atarız. Aslolan şudur; milli birlik ve kardeşlik projesiyle ilgili ve demokratik açılım süreciyle ilgili olarak sorun alanlarını buralardan çıkarmak istiyoruz. Sorun alanlarının burada kalmaması gerekir. Bunlar üzerinde şu anda ekiplerimiz çalışıyor. Ona göre de bu görüşmeyi yapacağımız toplantıda, bunları ileri süreceğiz ve adımlarını atacağız. İçişleri Bakanımızın da ifade ettiği şekliyle EMASYA Protokolü'nü gündemimizden çıkaracağız. 'EMASYA Protokolü' diye bir şey olamaz, olmayacak. Bunun adımını atıyoruz, atacağız. Şu anda arkadaşlar hazırlıklarını yapıyorlar ve bu işi bitireceğiz. Zaten bu bir protokol, kanun filan değil. Kanun, Genelkurmay, İçişleri burada müşterek bir çalışma yapar. Yasal düzenleme gerekiyorsa, yasal düzenleme de yapacağız. Protokolü ortadan kaldıracağız, bunun adımını atacağız. Bununla ilgili koordinatör bakanımız çalışmalarını yürütüyor. Kısa zamanda bu işi bitireceğiz."

'Askerlerle paylaşımlar'

Darbe planı iddialarıyla ilgili soruları da yanıtlayan Erdoğan, bu konuda Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarıyla paylaşımlarının olduğunu vurguladı. Darbe planları ile ilgili iddiaları konuştuklarını ifade eden Erdoğan, bu tür iddiaları askerlerle konuşmaya devam edeceklerini dile getirdi. Sivil vesayet iddialarını da değerlendiren Başbakan Erdoğan, "Başka bir vesayet var; yargı vesayeti" görüşünü dile getirdi.
 

Anayasa değişiklikleri

Başbakan Erdoğan, AKP'nin anayasa değişikliği konusunda da önemli ipuçları verdi. Anayasa değişikliğinin köklü bir değişiklik olmayacağını kaydetti. Erdoğan, "Öyle denildiği gibi toptan bir değişim değil de değiştirilmez maddelerini bir kenara bırakıp maddeler üzerinde değişiklik yapma düşüncesindeyiz" diye konuştu. Erdoğan demokratik açılımla ilgili olarak "Demokratik açılım bütün vatandaşlarımızın kimlik sorunlarını çözmeyi hedefliyor" dedi.
 

Seçim tartışmaları

Başbakan Erdoğan, muhalefet partilerinin "erken seçim" iddialarına da yanıt verirken, 2011 yılının seçim yılı olduğuna dikkat çekerek, "Seçimin tarihi de Temmuz ayının mevsim koşulları sebebiyle belki biraz öncesine alınabilir. Onun dışında bir şey asla düşünülemez. Küresel sermaye yatırım için bana gelip diyor ki 'Erken seçim var mı?'Ben de diyorum ki hayır kesinlikle öyle bir şey yok. Seçimleri artık zamanında yapacağız. Tüm dünyayı etkileyen bir küresel kriz söz konusu. Biz de bu krizden etkilendik. Ama diğer büyük ülkelere bakıldığında Türkiye bu krizi 'hafif atlatmıştır' diyebiliriz" şeklinde konuştu.
 

Baykal'a yanıt: Bizi TEKEL işçileri iktidar yapmadı

Başbakan Erdoğan, TEKEL işçilerinin durumunu değerlendirirken, "Yarın itibarıyla ihbar ve kıdem tazminatları bankaya yatıyor" dedi. Erdoğan, TEKEL işçileri ile ilgili bakanları fırçaladığı yöndeki haberleri de yalanlayarak, "Güya ben 4C'yi bilmediğimi söyleyip bakanlarıma fırça atmışım. Ben bakanlarıma sadece şunu dedim: Kıdem tazminatına gerek duymadan devam edilebilir mi. Araştırın. Onu söyledim. Sendika başkanına da birkaç gün çalışalım dedim. 4C'nin içeriğinde bir değişikliğe gidebilirsek bunu yapın adımları ona göre atalım dedim" diye konuştu.

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, "Hükümeti darbe iddiaları değil, TEKEL işçileri bitirecek" yönündeki sözlerine de sert çıkarak, "Bizi TEKEL işçisi iktidar yapmadı. Bizi Millet iktidar yaptı" yanıtını verdi. Erdoğan şöyle dedi: "Onlar da milletin ferdidir. Onlara saygım vardır. Ama hukuk içinde. Şu anda biz hukuksuzluğa göz yumuyoruz. Orada yaşanan hukuksuz bir durumdur. Demokrasi adına buna biraz da ha katlanalım dedik. Gerçekten kıdem tazminatının devamına yönelik bir imkan varsa bunu yapacağız. Ama yoksa o zaman paralarını almış olacaklar ve yeni bir süreci, başlatacağız."