Sebahat Tuncel: Askeri darbelere direndiğimiz gibi sivil darbelere de direneceğiz

DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, belediyelere kayyım atanmak istenmesiyle ilgili yaptığı konuşmada, "Askeri darbelere direndiğimiz gibi, biz sivil darbecilere de direneceğiz. Bu, bir sivil darbedir. Kanun hükmünde kararnamelerle yönetilen bir ülke var" dedi.

DHA

DBP Parti Meclisi (PM) toplantısı, Abdullah Öcalan ile görüşme sağlanması için 5 gündür açlık grevinde bulunduğu belirtilen Eş Genel Başkan Sebahat Tuncel'in katılımıyla Diyarbakır İl Binasında düzenlendi. Toplantının açılışında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tuncel, Kürtler'in kendi kendini yönetmek isteğini ifade ederek, bunun için direneceklerini söyledi.

Tuncel, "Kürtlerin siyasal taleplerini görmeyenler, Kürt halkının kendi kendini yönetme taleplerini görmeyenler, Kürt halkının Türkiye halklarıyla kurmak istediği demokratik ilişkiyi demokratik özerk Kürdistan diye özetlediği bu ilişkiyi, bu üniter yapı içerisinde birliktelik projesini görmek istemeyenler, sorunu muğlaklaştırmak istiyor. Ama bunun altında yatan şey, Kürtlerin siyasal taleplerini yok saymak, kazanımlarına el koymak, Kürt halkına baskı politikası uygulamaktır" dedi.

"KAYYIM YASASI PARLAMENTODAN GEÇMEDİ"

DBP'li belediyelere kayyım atanma tartışmalarına değinen Tuncel, kayyım atamalarını bir darbe olarak gördüğü dile getirdi. Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) Meclis'in ortadan kaldırıldığını belirten Tuncel, şunları söyledi:

"Belediyelerimize el koyacaklar, biz de izleyeceğiz, demokratik siyaset alanını kapatacaklar, şiddete alan açacaklar, biz de izleyceğiz. Bu kabul edilemez. Tabii ki bu politikalara karşı bulunduğumuz her yerde direneceğiz. Kendilerine gelince, darbecilere karşı direnmek meşru bir hak, bize gelince bu suç. Askeri darbelere direndiğimiz gibi biz, sivil darbecilere de direneceğiz. Bu, bir sivil darbedir. Kanun Hükmünde Kararnamelerle yönetilen bir ülke var. 15 Temmuz gecesi darbeciler parlamentoyu bombaladırlar. Bunun karşısında herkes, parlamenter sisteme yönelik bir saldırı olduğunu ifade etti. Çok haklı bir durum. Ama şimdi AKP, Kanun Hükmünde Kararnamelerle parlamentoyu ortadan kaldırdı. Kayyım yasası parlamentodan geçmedi. Parlamento buna izin vermedi. Sonra, bir gecede KHK ile getirdiler önümüzde koydular. Bunun adı darbedir."

"CPT BİZZAT İŞKENCENİN ORTAĞI HALİNE GELMİŞTİR"

Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi CPT'nin Türkiye'deki temasları kapsamında İmralı'da bulunan Abdullah Öcalan'ı ziyaret etmemesine de tepki gösteren Tuncel, "Bugün yaşananların temel nedeni, Öcalan'a yaklaşımla alakalıdır. Öcalan, 5 yıldır avukatlarıyla görüştürülmüyor. CPT (İşkenceyi Önleme Komitesi) Türkiye'ye geldi. Daha önce Nisan ayında İmrayı'la gidip koşulları görmüştü. Kürt halkının bütün endişelerine rağmen açıklama yapmadı. 15 Temmuz'da İmralı'ya bir yönelim olduğu halde, orada bir çatışma çıktığı güçlü veriler olduğu halde İmralı'ya gitmedi, sadece hükümet yetkilileriyle bilgi alarak döndü. Aslında, İşkenceyi Önleme Komitesi, bizzat işkencenin ortağı haline gelmiştir. Adalet Bakanlığı da işkencenin ortağıdır" iddiasında bulundu.