Sayıştay bulamadı: Köprüyü kim çaldıysa yerine o koysun!
Konya Büyükşehir Belediyesi “Beyşehir Akyokuş Yaya Köprüsü İnşaatı” işini 7 Milyon 765 bin TL bedelle ihale etti. Ancak Sayıştay’ın yaptığı incelemede ihale konusu işlerin yapılmadığı, yerinde yeller estiği görüldü.
cumhuriyet.com.trOda TV'de Murat Ağırel'in yazısında şöyle yazdı:
"Konya; Mevlana’nın huzur dolu şehridir. Konya denildiği zaman akla ilk Mevlana gelir, sema ve semazenler gelir. Semazenlerin hayatını çok merak ettiğimden haklarında epeyce bilgi sahibiyimdir. Semazenlerin kollarını ve ellerini açması “Hak’tan alıp halka dağıtılması” anlamına gelmekteyken, Konya Belediyesi yetkilileri bu ulvi davranışı kendilerine göre uyarlayıp “Halktan alıp yandaşa dağıtılması” olarak değiştirmiş görülüyor.
Sayıştay raporlarını incelemeye ve tespit edilen usulsüzlükleri sizlere aktarmaya devam ediyoruz. Bugün aktaracağımız bilgiler Sayıştay’ın Konya Büyükşehir Belediyesi hakkında hazırlanan raporlarda yer alan resmi bilgilerdir. Okuduğumuzda bolca “yuh artık” diyeceğiniz raporu incelemeye başlayalım.
Okuduğumuz raporlardan edindiğimiz tecrübelerden anlıyoruz ki ihalelerde kurnazlıklar yapılıyor. Nasıl bir kurnazlık? İhalenin belirlenen firmaya verilmesi için ihale kalem sayıları arttırılıyor. İhaleyi alacak firma şartnamede yer alan, aslında hiç yapılmayacak veya çok az kısmı yapılacak olan işler için rakiplerinden ve maliyet hesaplamalarındaki fiyatlardan çok daha düşük fiyat teklifleri veriyor. Büyük ve karlı iş kalemleri için ise yüksek karlı fiyatlar veriyor. İhaleye giren diğer firmaların teklifleri yapılmayacak veya çok az kısmı yapılacak olan iş kalemlerinde çok yüksek kalıyor. Belediye ise yüksek karlı ve yüksek maliyetli işleri ihale bitiminden sonra miktarlarını arttırarak ihaleyi alan firmaya kazanç üstüne kazanç sağlatıyor. Nasıl mı?
Örneğiyle anlatalım:
“Bedesten Çarsısı Sağlıklaştırması İkmal İnşaatı…” İhale bedeli 30 Milyon 815 bin TL. Sayıştay raporunda belirtilen hususları noktasına dokunmadan aktarıyorum;
Sayıştay Raporu sayfa 17
-Yaklaşık maliyetteki tutarı 805. 657, 60 TL olan 220 m3 V.0208 /B poz no’lu “Her Cins Sert Ağaç Kereste ile Her Nevi Ahşap İmalatta Kereste Bedeli” imalatı için toplam 89.628,00 TL bedel öngörüldüğü halde hiç imalat yapılmamış. (yaklaşık maliyet fiyatı 3.662,08 TL, teklif fiyatı 407,40 TL )
-Yaklaşık maliyetteki tutarı 683.692,40 TL olan 986 m2 V.2006 poz no’lu “Kuru Meşe Ağacından Klasik Kapı veya Kepenk Kanadı Yapılması” imalatı için toplam 200,848,20 TL bedel öngörüldüğü halde hiç imalat yapılmamış. (yaklaşık maliyet fiyatı 693,40 TL, teklif fiyatı 203,70 TL )
--Yaklaşık maliyetteki tutarı 349.994,04 TL olan 14.268,00 m2 21.220 poz no’lu “Çatı Örtüsü Altına Rendesiz Tahta Kaplama Yapılması” imalatı için toplam 83.039,76 TL bedel öngörüldüğü halde hiç imalat yapılmamış. (yaklaşık maliyet fiyatı 24,53TL, teklif fiyatı 5,82 TL)
Bu örnekler ihale şartnamesinde belirtilen ama yaptırılmayan işlere ait. Peki, yukarıda bahsettiğimiz ve miktarları sonradan arttırılan işleri raporlarda bulunan örnekler ile açıklayalım;
-Yaklaşık maliyette tespit edilen fiyatı 7,15 TL olan 27.581/MK poz nolu “200 kg çimento dozlu tesviye tabakası yapılması” iş kalemine 29,10 TL fiyat teklif edilmiş ancak yaklaşık maliyette 111,02 m2 imalat öngörüldüğü halde 40.540,04 m2 imalat yapılmıştır. Bu imalat için yaklaşık dört katı yüksek fiyattan yapılan ödeme miktarı 1 Milyon 134 bin TL (Eski para ile 1 Trilyon 134 Milyon) TL’dir.!
İhale şartnamesinde belirtilen miktar 111,02 m2 ama yapılan imalat miktarı 40 bin 540 metre kare. Maliyet 7,15 TL tespit edilmiş ama ihaleyi alan firmanın teklifi 29,10 TL. Yani öngörülen maliyetin tam 4 katı!
Süper değil mi? Sabırla okuyunuz lütfen daha neler var neler? Başka bir örnek ile devam ediyoruz...
-Yaklaşık maliyette tespit edilen fiyatı 25,25 TL olan V.0333 poz nolu “Klasik ve basit demir parmaklık, demir kapı, camekan ve pencere sökülmesi” iş kalemine 63,05 TL fiyat teklif edilmiş ancak yaklaşık maliyette 2.720,00 m2 imalat öngörüldüğü halde 26.756,99 m2 imalat yapılmıştır. Bu imalat için yaklaşık iki buçuk katı yüksek fiyattan yapılan ödeme miktarı 1 Milyon 616 bin TL’dir. (Eski para ile 1 Trilyon 616 Milyon Lira).
İhale şartnamesinde belirtilen miktar 2720,00 m2 ama yapılan imalat miktarı 26 bin 756 metre kare. Maliyet 25,25 TL tespit edilmiş ama ihaleyi alan firmanın teklifi 63,05 TL. Yani öngörülen maliyetin tam 2,5 katı!
MALİYETİN 4 KATINA
-Yaklaşık maliyette tespit edilen fiyatı 10,16 TL olan V.2105 poz nolu “Ahşap üzerine bot vernikle cila yapılması” iş kalemine 38,80 TL fiyat teklif edilmiş ancak yaklaşık maliyette 160 m2 imalat öngörüldüğü halde 61.453,93 m2 imalat yapılmıştır. Bu imalat için yaklaşık dört katı yüksek fiyattan yapılan ödeme miktarı 2 Milyon 201 Bin TL’dir. (Eski para ile 2 Trilyon 201 Milyon Lira)
İhale şartnamesinde belirtilen miktar 160 m2 ama yapılan imalat miktarı 61 bin 453 metre kare. Maliyet 10,16 TL tespit edilmiş ama ihaleyi alan firmanın teklifi 38,80TL.Yani öngörülen maliyetin tam 4 katı!
Bütçe imkanlarının kısıtlı olması nedeniyle (!) aşama aşama ihale edilen “Tarihi Konya Bedesten Çarşısı” için üç ayrı ihaleye çıkılmış, Gökalp İnşaat yüklenimindeki ilk iki ihale tamamlanmış, Su Yüklenim İnşaat taahhüdündeki ihale ise bitme aşamasına getirilmiştir. Bu üç ihale için bugüne kadar yaklaşık KDV hariç toplam 83 Milyon TL (Eski para ile 83 Trilyon Lira) harcama yapılmıştır. İşyeri başına yapılan yaklaşık 22 Bin TL tutarındaki masraf için işyeri sahiplerinden de herhangi bir katkı payı alınmamıştır.
İhale verildikten sonra yapılan bu miktarlardaki artışlar Kamu İhale Kanunu’nun 5’inci maddesinde sayılan ve idarelerin, yapılacak ihalelerde saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumlu olduğu şeklinde tarif edilen “temel ilkeler”le nasıl bağdaşmaktadır?
7 MİLYONLUK KÖPRÜ İHALESİNE NELER OLDU
Raporda belirtilenleri incelemeye devam ediyoruz…
Konya Belediyesi “Beyşehir Akyokuş Yaya Köprüsü İnşaatı” işini 7 Milyon 765 bin TL bedel ile ihale etmiştir. Sayıştay yapılan işi yerinde görmek istemiş, inceleme heyeti ile birlikte inşaatın yapıldığı yere gitmiştir. Sayıştay incelemeye gitmiş gitmesine ama ihale konusu işlerin yapılmadığını, yerinde yeller estiğini görmüştür.
Sayıştay denetlerken yanından bulunan kontrol teşkilatı görevlileri söz konusu imalatların yapıldığını, her bir imalatın bitmiş halinin fotoğraflarının mevcut olduğunu ancak bu imalatların başka bir ihale kapsamında söküldüğünü belirtmişlerdir!
Bunun üzerine Sayıştay, Kontrol teşkilatı görevlilerinden “söz konusu imalatların yapıldığı ancak yapılan incelemede yerinde mevcut olmadığı” hususlarını içeren bir tutanak almıştır.
Sayıştay’ın Belediye yetkilileri ile yazışmalarının sonuç kısmını noktasına dokunmadan sizlerle paylaşıyorum;
“Sonuç olarak Kamu idaresi cevabında özetle, yaya köprüsü yüksekliğinin standart yükseklik olan 4,60 metre olarak inşa edildiği halde aşırı yükleme yapılmasından dolayı yüksekliği fazla olan araçların köprüye çarptıkları görüldüğünden köprüyü koruma amaçlı olarak yol kotunun 50-60 cm indirildiğini, yol kotunun otopark kotunun altına düşmesinden dolayı yoldaki su tahliyesinin yapılamadığını, bu nedenle otoparkın kaldırılarak drenaj sistemleri eklenmiş yeni bir düzenleme yapıldığını belirtmişlerdir.
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 128 inci maddesinin “b” bendine göre karayolunda seyredecek araçların azami yüksekliğinin 4 metre olarak belirlendiği göz önüne alındığında 4,60 metre yüksekliği bulunan yaya köprüsünün yüksekliğini artırmak için yol kotunun 50-60 cm indirilmesi sebepleri anlaşılamamıştır.”
Yani Türk Milleti’nin ödediği vergiler ile toplanan paralar, hesap hataları ile israf edilmiştir. Kamu zarara uğratılmıştır. Raporda Belediye yetkilileri “israf yok sökülen parçalar başka yerlerde kullanılmıştır” demektedir. Ancak parası ödenen parçaların ne kadarının değerlendirildiği, kullanılan parçaların TL değerleri, başka yerlere taktırma işi için bedel ödenip ödenmediğini belirtmemiştir.
NEDEN HUKUKİ YOLLARA BAŞVURULMUYOR
Yazdıklarımız Sayıştay’ın Konya Belediyesi hakkında düzenlemiş olduğu raporun sadece kısa bir kısmı. Gerçekten çok merak ediyorum ve günlerdir soruyorum kendime ama cevap bulamıyorum:
Bu işler yapılırken Belediye Meclis üyeleri neden denetlemezler? Neden halkı bilgilendirmezler? Bu ilin Belediye Meclisinde bulunan Meclis üyeleri, Milletvekilleri açıklanan bu raporlardaki hususlar ile ilgili neden Hukuki yollara başvurmazlar?
Cevap veren olur mu, bilmiyorum ama bildiğim bir şey var o da iktidarın elinde bu raporlarda yazılı olan usulsüzlüklerin binde biri olsa muhalefet partilerini yerden yere vururlardı!"