Sayın'ın avukatı vekillikten çekildi

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu sanık Muzaffer Tekin'in avukatı Selin Deviren Tahtabiçen'in, Alparslan Arslan ile Başiktaş'ta görüştüklerine ilişkin baz istasyonu kaydının bulunmadığını ifade etmesi üzerine sanık Yıldırım, yalan söylemediğini, Arslan ile birkaç defa Beşiktaş'ta görüştüklerini tekrarladı.

Tahtabiçen'in, telefon kayıtlarına göre Cumhuriyet gazetesinin bombalanması olaylarından önce Alparslan Arslan'ın Gültepe'de Salih Kurter'in evinde görüldüğünü ifade etmesi üzerine Yıldırım, Arslan'a telefonda görüştüklerinde nerede olduğunu sormadığını kaydetti.

Yıldırım, avukatın ''Alparslan Arslan'ın Salih Kurter ile ilişkisini biliyor muydunuz?'' şeklindeki sorusuna da ''Hayır'' yanıtını verdi.

Tahtabiçen'in telefon kayıtlarına göre kendisinin tutuksuz sanık Süleyman Esen ile görüştüğünün anlaşıldığını ifade etmesinin ardından Yıldırım, Esen ile Ankara'da ring aracında tanıştığını, kendisini daha önce tanımadığını anlattı.

Yıldırım'ın bazı sorulara ''daha önce cevaplamıştım'' şeklinde yanıt vermesi üzerine avukat Tahtabiçen, ''Çelişkili cevaplar verdiğiniz için yeniden soruyorum'' diyerek, ''adalete yardımcı olunması'' amacıyla Yıldırım'ın yeniden cevap vermesini istedi.
Yıldırım da, ''Çelişki yok, daha önce yanıtlamıştım. Siz adalete mi yardımcı oluyorsunuz?'' diyerek, kendisi adalete yardımcı olduğu için 1957 yılında darbe yapılacağını hükümete bildiren, ancak yargılanarak ordudan ihraç edilen Binbaşı Samet Kuşçu'nun durumuna düştüğünü savundu. Yıldırım, ''Almadığım ceza kalmadı. 20 yıl önceki cezamı çekiyorum'' dedi.

Tahtabiçen'in, baz istasyonu kayıtlarına göre, Ataşehir'de bombaların verildiği iddia edilen evi görmediğini söylemesi üzerine Yıldırım, ''Nereden biliyorsunuz?'' dedi. Tahtabiçen de, ''Gelen kayıtlara göre konuşuyorum. Sizden daha somut delillere dayanıyorum'' dedi.
Yıldırım'ın da ''İçeri girmediğimi nereden biliyorsun?'' diye tekrarlamasının ardından avukat Tahtabiçen, ''Sizden başka kimse Ataşehir'de toplantı olduğunu söylemiyor. Alparslan da söylemiyor'' karşılığını verdi.

Osman Yıldırım ise ''Nereden biliyorsun? O zaman bombaları da orada almadım'' demesi üzerine Tahtabiçen ''Almadınız'' diye yanıt verdi. Yıldırım da, ''Yani ben yalan konuşuyorum'' diye konuşması üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün araya girerek, başka bir soruya geçilmesini istedi.
 

''İşkenceyi normal karşılıyorum''

Tahtabiçen'in, ''4 Mayısta bombalar alındıktan sonra ertesi gün Alparslan Arslan ile 15 kere telefonda görüşmüşsün. 4 Mayısta bombalar alınarak 5 Mayısta atıldı mı? Olay bu şekilde mi gerçekleşti'' şeklindeki sorusuna Yıldırım, ''Az önce bombaların verilmediğini söylüyordun'' dedi. Tahtabiçen ise ''Ben bombaları, Muzaffer Tekin ile Veli Küçük'ün vermediğini söylüyorum'' diye konuştu.

Sanık Muzaffer Tekin'in avukatı Tahtabiçen, Cumhuriyet ve Danıştay'a yönelik saldırılarla ilgili Ankara'daki yargılama sürecinde verdiği ifadeleri olduğunu belirterek, el bombalarıyla ilgili ifadelerini sürekli değiştirdiğini, ifadelerde çelişkiler olduğunu, ifadeleri sürekli düzeltmesinin sebebinin ne olduğunu sordu. Yıldırım da, emniyetteki sorgusunda kendisine ''Anayasal suç'' isnat edildiği için kızdığını ve Cumhuriyet gazetesine bomba atılması olayını kabul etmediğini söyledi.

Avukat Tahtabiçen, Ankara'daki mahkemeye verdiği dilekçelerde, gözaltına alındığında önce işkence gördüğüne, sonra da görmediğine ilişkin beyanlarda bulunduğunu belirtmesi üzerine Yıldırım, ''sıkıntı çektiğini, kimseyi suçlamanın içinden gelmediğini ifade ederek, işkenceyi normal karşıladığını'' ifade etti.

Yıldırım, başka suçlardan gözaltına alındığı dönemde de işkence gördüğünü belirterek, ''Hayatım boyunca kimseden şikayetçi olmadım. Şikayet eden insanlar zayıf insanlardır'' diye konuştu.

Tahtabiçen'in, ''Muzaffer Tekin'i daha önce tanıdığınıza ilişkin deliliniz var mı?'' şeklindeki sorusuna Yıldırım, ''Dost olduğumuza dair beyanım yok'' yanıtını verdi. Tahtabiçen de, ''En azından sizi biri birlikte görmüş mü?'' şeklindeki sorusu üzerine Yıldırım, şahitlerini hatırlamadığını, avukatın şahit getirmesini istedi. Tahtabiçen, ''Bir Allah'ın kulu yok sizi birlikte gören'' dedi.

Sayın'ın avukatı vekillikten çekildi

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin öğleden sonraki bölümünde söz alan avukat Aytekin, müvekkili Ümit Sayın'ın 7 Aralık tarihindeki duruşmada sanık sıfatına ek olarak gizli tanık olduğunu söylediğini anımsattı.

Aytekin, Sayın'ın savcılığa gizli tanık olarak ek ifade vermesiyle ilgili kendisine bilgi verilmediğini öne sürerek, 7 Aralık tarihindeki duruşmada da Sayın'ın avukatı olmadan ifadesinin alındığını kaydetti.

Dava açıldıktan 1 yıl sonra 26 Mayıs 2009'da Ümit Sayın'ın Beşiktaş Adliyesi'nde bulunduğunu bir arkadaşının telefonuyla öğrendiğini anlatan Aytekin, adliyeye gönderdiği meslektaşı Gönenç Laçin'in müdafi için hazır bulunmak isteğini söylediğini, savcı Zekeriya Öz'ün ''Aslında bizim işimiz bitti, size gerek kalmadı'' dediğini iddia etti.
Avukat Aytekin, buna telefonda müdahale ettiğini, ancak Öz'ün korumalarının avukat Laçin'i odaya almadığını ileri sürdü.

Mehmet Nuri Aytekin, savcıların bir yıl sonra aynı hamleyi yaparak istediklerini elde ettiklerini savunarak, ''Ümit Sayın'ın akli melekesini yitirdiğini sizin de gözlediğinizi düşünüyorum'' dedi.

Eski kuvvet komutanlarının şüpheli olarak Beşiktaş Adliyesi'ne çağrıldığı günlerde Ümit Sayın'ın buradaki mahkeme tarafından apar topar dinlendiğini öne süren Aytekin, ''Usul hatası ve yasa dışı olarak adlandırılacak işlemler neticesinde hukuk ayıbı işlenmiştir. Avukata ihtiyacı kalmayan Ümit Sayın'ın müdafiliğinden istifa ediyorum'' diye konuştu.
Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün de, 26 Mayıstan buyana 7 ay geçtiğini belirterek, avukat olarak ne yaptığını sordu. Aytekin ise Sayın'ın gizli tanık ''Anadolu'' olduğunu 7 Aralıktaki duruşmanın tutanaklarından öğrendiğini belirtmesi üzerine Başkan Şengün, ''7 ay müvekkilinizle görüşmediniz mi?'' sorusunu yöneltti.

Avukat Aytekin de, gizli tanık ''Anadolu''nun ifadesini 3. iddianamenin eklerinde gördüğünü belirtti.

Ümit Sayın da, ''Söyleyecek bir şey yok. Barodan avukat tayin edilmesini istiyorum'' dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin yanında oluşturulan salonda görülen davanın bugünkü duruşmasına, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, Alparslan Arslan ve Osman Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 24 tutuklu sanık katıldı.

Birinci Ergenekon davasının bir sonraki duruşması yarın yapılacak.