'Sayın Cemil Çiçek kaçmasın'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, terör konusunda TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e seslenerek, "Eğer Sayın Başkan çözüm üreten bir komisyon kurmaktan kaçınırsa çözümsüzlüğe ortak olur. Sayın Cemil Çiçek kaçmasın" dedi.
cumhuriyet.com.trCHP PM Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Kılıçdaroğlu toplantının açılışında yaptığı konuşmada "TBMM Başkanı'nı göreve çağırıyorum, TBMM terör konusuna el koymalı" çağrısına, Çiçek'in verdiği "TBMM yasama organıdır, ben de yasama organının başkanıyım. Benim yürütmenin yerine geçmem mümkün değil" yanıtı değerlendirdi.
Kılıçdaroğlu, "Biz Ergene olayının kirliliğini de parlamentoda görüşüyoruz. Araştırma komisyonları kuruyoruz. Şimdi yürütme organının işine müdahale mi ediyoruz biz? İklimle ilgili, yoksullukla ilgili Türkiye'nin en temel sorunlarıyla ilgili araştırma komisyonları kuruyoruz. Yolsuzlukla ilgili araştırma komisyonları kurduk. Nasıl oluyor da bu kadar temel bir sorunla ilgili bir komisyon kurmaktan Sayın Başkan kaçınıyor. Eğer Sayın Başkan kaçınırsa komisyon kurmaktan, çözüm üreten bir komisyon kurmaktan kaçınırsa bu sorumluluğa orta olur, çözümsüzlüğe ortak olur" dedi.
Kendi çağrılarının çok açık olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, kendilerinin parlamentoda Türkiye'nin en temel sorununa çözüm üretmek istediklerini belirtti. Kılıçdaroğlu, "Yeri geldiğinde kürsüye çıkıp konuşuyorlar; Kurtuluş Savaşı'nı yöneten parlamento diye. O zaman bu parlamento Kurtuluş Savaşını yönetmişse bu soruna da çözüm üretebilir. Sayın Cemil Çiçek kaçmasın. AKP yönetemez, AKP çözüm üretemez. Çözüm üretecek merci oradan, parlamentodur" dedi.
TBMM'de komisyon kurulması çağrısı
Kılıçdaroğlu terörün çözümü konusunda TBMM'de komisyon kurulması çağrısını yineledi. Türkiye'de 30-35 yıldır bir terörün olduğunu ve iktidarda da 9 yıldır çoğunluğu olan bir hükümetin olduğunu belirterek, "İstediği yasayı tek başına geçirebilecek bir hükümet var. Terör konusunda daha net daha tutarlı politikalar izlenmesi gerekirken büyük zig zaglar çizildi, kamuoyundan gizli görüşmeler yapıldı. Bütün bunları bir tarafa bırakıyorum en son hükümet programı parlamentoda okunurken terör yoktu. Türkiye'nin en temel sorunu bir hükümet programında nasıl yer almaz. Halkıyla yabacılaşma demektir bu. Sorunlarla yabancılaşma demektir. En temel sorunu siz programınıza almıyorsanız o zaman siz hangi sorunu çözeceksiniz" dedi.
Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın terör zirvesinin ardından yaptığı konuşmada ilk olarak muhalefeti suçladığını belirten Kılıçdaroğlu, "Daha biz konuşmamışız. Hepimiz üzüntü içindeyiz. Beyefendinin yaptığı muhalefeti suçlamak" diye konuştu.
Başbakan'ın medya yöneticileri ile görüşmesi: Sansürün başka şekli
Başbakanın dün medya yöneticileri ve genel yayın yönetmenleriyle bir araya geldiği toplantıya da tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Baskının bir başka şekli sansürün bir başka şekli. Hadi genel yayın yönetmenlerini çağırdınız. Medya patronlarının ne işi var orada? Sayın Başbakan bir ara medya patronlarına demişti ki, 'o köşe yazarları sizin çalışan elemanlarınızı değil mi? Onlar madem öyle yazı yazıyorlar sen sorumlususun, sus konuşturma onları'. Bu toplantı onun başka bir versiyonudur. Demokrasiye yakışan bir tablo değildir bu tablo. Medya patronlarını karşınıza alacaksınız ve onlara dolaylı sansür nasıl uygulanır onu anlatacaksınız" dedi.
'Kolaycılığı sen yapıyorsun Sayın Başbakan'
Kılıçdaroğlu, AKP'nin sorunları çözmek için iktidar olduğunu, halktan bunun için oy istediğini belirterek, "Sonra da kalkacaksın sanki daha yeni iktidar olmuş, başlayacaksın muhalefeti suçlamaya. Sonra dönüp diyeceksiniz ki, 'muhalefet kolaycılık yapıyor'. Kolaycılığı sen yapıyorsun Sayın Başbakan" diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın seçimler sırasında terör olayları olmasın diye her türlü görüşmeyi yaptığını, PKK'nın bu görüşmeler sonunda 3 kez ateşkes ilan ettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Senin özel temsilcin Oslo'da, 'biz yüzde 95 görüş birliği sağladık' dedi. Nedir bu yüzde 95? Bizim bilmeye hakkımız yok mu?' Ve o görüşmelerde diyor ki, 'beğenmediğiniz valiler var mı? Onları görevden alalım' Sen bu noktadasın Sayın Başbakan. Muhalefeti suçlayacağına önce metinleri oku bakalım, nedir bu metinler" diye sordu.
'Bu kadar ucuz bir politika olabilir mi?'
Başbakanın terör zirvesinin ardından yaptığı basın toplantısında, İnternet Andıcı Davası konusuna değinmesine de sert tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Bu kadar ucuz, bu kadar düzeysiz, bu kadar sığ bir politika olabilir mi? Böyle bir anlayış olabilir mi? Ülkeyi kan gölüne dönmüş onun derdi başka bir şey" dedi.
'Başbakan parlamentoya gelecek. bilgi verecek'
Kılıçdaroğlu dün TBMM'deki terör özel gündemli kapalı oturumu da değinirken, hükümet eleştirilirken vatandaş duymasın diye kapalı oturum yapıldığını ifade ederek, "Vatandaşa da sansür uyguladılar böylece" dedi. Kılıçdaroğlu, bu kadar vahim olayların yaşandığı bir süreçte Başbakan ve Bakanların büyük bir kısmının da parlamentoda olmadığını söyledi. "Başbakan gelip parlamentoya bilgi vermez mi?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Gelip anlatacaksın, neden oldu bu olaylar, vatandaşın telefonlarını dinleyeceğine, bu teröristler nedir bir de onların telefonlarını dinle. Ülke bu haldeyken parlamentoya bilgi vermiyorlar. Bu bizim için ciddi bir olay, peşini bırakmayacağız. Başbakan o parlamentoya gelecek bilgi verecek" dedi.
'Adı köstebeğe çıkmış bakan bilgi veriyor'
Parlamentoda bilgi verenin "adı köstebeğe çıkmış bir bakan" olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "O Bakanın bir defa o kürsüye çıkması ayıp. Deniz Feneri olayı arama yapılacağı önceden haber verilecek, bu kişi İçişleri Bakanı olacak, gelecek o kürsüde milletvekillerine bili verecek. Bu olay da Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en vahim olaylarından birisidir. Bekliyorum konuşsun, konuştukça batıyorlar, şimdi ağızlarına bant çektiler konuşmuyorlar. O olayı da görüşeceğiz" dedi. Öte yandan PM üyelerine de "Deniz Feneri Davasında mahkemenin arama kararının nasıl sızdırıldığını" 5 basamakta gösteren bir şema dağıtıldı.
'Çiçek komisyon kurmaktan kaçınırsa çözümsüzlüğe ortak olur'
Kılıçdaroğlu konuşmasında, "TBMM Başkanı'nı göreve çağırıyorum, TBMM terör konusuna el koymalı" çağrısına, Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in verdiği "TBMM yasama organıdır, ben de yasama organının başkanıyım. Benim yürütmenin yerine geçmem mümkün değil" yanıtı değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, "Biz Ergene olayının kirliliğini de parlamentoda görüşüyoruz. Araştırma komisyonları kuruyoruz. Şimdi yürütme organının işine müdahale mi ediyoruz biz? İklimle ilgili, yoksullukla ilgili Türkiye'nin en temel sorunlarıyla ilgili araştırma komisyonları kuruyoruz. Yolsuzlukla ilgili araştırma komisyonları kurduk. Nasıl oluyor da bu kadar temel bir sorunla ilgili bir komisyon kurmaktan Sayın Başkan kaçınıyor. Eğer Sayın Başkan kaçınırsa komisyon kurmaktan, çözüm üreten bir komisyon kurmaktan kaçınırsa bu sorumluluğa orta olur, çözümsüzlüğe ortak olur" dedi.
Kendi çağrılarının çok açık olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, kendilerinin parlamentoda Türkiye'nin en temel sorununa çözüm üretmek istediklerini belirtti. Kılıçdaroğlu, "Yeri geldiğinde kürsüye çıkıp konuşuyorlar; Kurtuluş Savaşı'nı yöneten parlamento diye. O zaman bu parlamento Kurtuluş Savaşını yönetmişse bu soruna da çözüm üretebilir. Sayın Cemil Çiçek kaçmasın. AKP yönetemez, AKP çözüm üretemez. Çözüm üretecek merci oradan, parlamentodur" dedi.
Başbakan'a Alman vakıfları iddiasıyla ilgili gensoru hatırlatması
Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın CHP'li belediyelere yönelik "Alman Vakıfları" iddiasıyla ilgili Meclise gensoru vereceklerini de yeniledi. Kılıçdaroğlu, "Kendisine açık çağrıda bulunduk, çık anlat, kim bunlar? Şu ana kadar bir şey söylemedi. İkinci grup toplantısında söyledim, söylemedi. Gensoru vereceğiz. Meclise gelecek, bütün CHP'li belediyelerden özür dileyecek. Senin belediyelerin yapabilir, sen yapabilirsin ama hiçbir CHP'li belediye bunu yapamaz. Ağzından çıkanı kulağın duyacak, sen Başbakansın" dedi.