'Sayın Başbakan sana omurgasız derler'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında faili meçhullerle ilgili olarak "Sevsinler seni. O acıyı hepimiz yüreklerimizde hissetmeliyiz. Ama bu acıyı samimi olarak hissedenler TBMM'de el kaldırır ve araştırılmasını isterler" diye konuştu.

cumhuriyet.com.tr

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yüklendi. Başbakan'ın CHP'ye yönelik eleştirilerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: "Onlar samimi değil, onlar ikiyüzlü, onların görünen yüzüyle maskelerinin altındaki yüzleri farklı. Sayın Başbakan, 'samimi olun, dürüst olun' diyor. Asıl Sayın Başbakan'a sormak lazım. Siz gerçekten samimi ve dürüst müsünüz? Verdiğiniz sözün arkasında duruyor musunuz?"
 

Başbakan'ın sözlerini hatırlattı

Başbakan'ın 2 Nisan 2010'da Kızılay Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmayı hatırlatan CHP Genel Başkanı, "'Kendi bir parça ekmeğini, bir lokmasını insanlar muhtaçlarla paylaşmak için veriyorlar. O bir emanettir. Namustur. Bu emanete el uzatanın onun gayesi dışında kullananın Anadolu deyimiyle yatacak yeri yoktur' Ne güzel laf değil mi? Yani emanete ihanet edenlerin yatacak yeri yoktur diyor. Biz de aynı şeyi söylüyoruz" dedi.
 

Deniz Feneri hatırlatması

Deniz Feneri davasını da hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Adalet Bakanlığı Kızılay'da, Ankara Adliyesi Sıhhıye'de. Arada 1 kilometre var. Yazışmaların en kısası 6-7 ay oluyor. Nasıl oluyor bu düzen" diye tepki gösterdi.

'Sayın Başbakan asıl senin yatacak yerin yok'

"Sayın Başbakan asıl senin yatacak yerin yok" diye seslenen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Ama o insanların alın terini sömürenlerin yatacak yeri var. Neresi? AKP'nin koynu. AKP'nin kucağında yatıyorlar. Onların koruması altındalar. İşin garip tarafı bütün bu kepazeliğin üstüne AKP'li belediyeler bunlara ihale veriyor. İnsanda biraz utanma olur. İnsanda biraz onur olur" diye konuştu.

'Senin kucağında Başbakan, dön bak'

Deniz Feneri davasında gelinen durumu eleştiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Televizyonda birisi 'benim arkamda Başbakan var' diyecek. Ve o Başbakan'dan tık bile çıkmayacak. O Başbakan 'emanete ihanete etmeyin, emanete ihanet edenlerin yatacak yeri yoktur'diyecek. O yatacak kişiler senin kucağındadır Başbakan, dön bak" dedi.

 

'Başbakan baksın, kim samimi kim dürüst'

Başbakan'ın son günlerde CHP için, "Samimi değil, dürüst değil, kıvırıyor" şeklinde yanıt verdiğini hatırlatan CHP Genel Başkanı, "Size yer vererek, gün vererek, Başbakan'a doğrudan bağlı olan AA'dan bilgiler okuyacağım. Sayın Başbakan baksın, kim samimi kim dürüst" dedi.
 

'Sayın Başbakan sana omurgasız derler'

Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili Deniz Baykal'ın, "Tek adayla gelmeyin" sözlerine 9 Temmuz 2007 tarihinde Başbakan'ın, "Kimse dayatmasını şart koşmasın. Uzlaşı ararız" dediğini hatırlatan CHP Genel Başkanı, "Sayın Başbakan bildiğini okuyor. Kim samimi kim dürüst kim omurgalı? Eğer verdiğin sözün arkasında durmuyorsa Sayın Başbakan sana omurgasız derler, kusura bakma" dedi.

'Başbakan'ı sandığa gömün'

Başbakan'ın 8 Kasım 2002 Uşak'ta mazot fiyatlarının yüzde 50 ucuzlayacağını söylediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, çiftçilere şöyle seslendi: "İndirdi mi, hayır. Çiftçi kardeşlerim kendilerine doğru söylemeyen bir Başbakan'ı sandığa gömsünler. Ben onlara sahip çıkacağım. CHP olarak bütün çiftçilere sahip çıkacağız. Onların alın terini onlara hak olarak vereceğiz. Çünkü biz haktan ve adaletten yanayız."
 

'Başbakan söylediklerini yiyip yutuyor'

Sözde Ermeni soykırımının ABD Temsilciler Meclisi'nde görüşüldüğünü anımsatan CHP Genel Başkanı, şöyle dedi: "Sayın Başbakan esti gürledi. 'ABD'nin bir daveti vardı. Bunlar zaten rutin davetlerdir. Ama bu davete Türkiye'yi temsilen bir arkadaşımız katılır.' Yani ben gitmeyeceğim diyor. Sayın Başbakan uzun geçmiyor bir süre sonra bunları yiyip yutuyor. 'Uluslararası bir seyahat yaklaşık 5-6 ay önce aldığım daveti bu vesileyle gerçekleştirmiş olacağız.' Yani milletime verdiğim sözü yuttum, bana emir verdiler, çark etim, emrin gereği gideceğim. Sayın Başbakan sana omurgalı diyebilir miyiz, sana samimi diyebilir miyiz?"
 

'Sen kimin samimiyetini sorguluyorsun?'

Başbakan'ın 22 Eylül 2005 tarihinde Ofer'i tanımadığını ifade ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Aynı gün akşam katıldığı bir televizyon programında Ofer'le Davos'ta bir sefer görüştüm. Oysa hepimiz biliyoruz ki sen Bilkent Otel'de mutfak kapısından Ofer'i alıp görüştün. Sen kimin samimiyetini sorguluyorsun. Sen kimin ahlakını sorguluyorsun, sen kimin omurgasını sorguluyorsun, senin sorgulama hakkında yok, yetkin de yok, sen zaten omurgasızsın" dedi.
 

'Senin peygamber sevgin bir günlük mü?'

3 Nisan 2009'da Danimarka Başbakanı Rasmussen'in NATO Genel Sekreterliğine aday olduğunu ve o dönemde karikatür krizi çıktığını belirten CHP Genel Başkanı, şöyle dedi: "Yüce Peygamberimiz Hazreti Muhammed'in çirkin karikatürleri çıkıyor Ve Sayın Başbakan diyor ki, 'Biz adaylığını desteklemeyeceğiz' diyor. Dik duruş, onurlu duruş. 4 Nisan 2009'da gidiyor tıpış tıpış Rasmussen'in NATO Genel Sekreterliğine üyeliği için oy veriyor. Şimdi Allah aşkına, peygamber sevgisi bir günlük mü sende. Milletin önünde efelenirsin, gidersin orada kuzu kuzu oy verirsin. Ben senin maskeni indireceğim Sayın Başbakan."
 

'Allah aşkına kıvrıla kıvrıla ne olacak?'

Başbakan'ın 25 Ekim 2002'de dokunulmazlıkları kaldıracağı sözünü verdiğini vurgulayan CHP Genel Başkanı, "4 Kasım 2001'de 'ilk birinci yılda bu konuyu düşünmüyoruz' diyor. Kıvırmaya bak, kimse böyle kıvırtamaz. Allah aşkına, bu kıvrıla kıvrıla ne olacak" diye sordu.
 

'Verdiğin sözün arkasında adam gibi dur'

Başbakan'a, "Verdiğin sözün arkasında adam gibi dur. Dokunulmazlıkları kaldır" diye seslenen CHP Genel Başkanı, "Dik durun, omurgalı olun. Sen kim oluyorsun da bize bunları söylüyorsun" diye tepki gösterdi.
 

'Okurken yüzün kızarır mı bilmem'

Başbakan'ın 20 Ekim 2009'da AKP Grup toplantısında, "Bildiğiniz gibi 34 kişi sınırı geçti bunu olumlu olarak gördüğümü ifade etmek istiyorum" dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bir gün sonra tam bunun tersini söylüyor. Okurken yüzün kızarır mı onu bilmem" dedi.
 

'Başbakan altına imza attığı tasarıyı bilmiyor'

"19 Ocak 2005 tarihinde Sayın Başbakan'ın imzaladığı bir kanun tasarısı var. GAP kaldırılacak diye bir madde var" diyen Kılıçdaroğlu, "15 Mayıs 2005'te 'dürüst olun, GAP'ın kalktığı falan yok' diyor. Sayın Başbakan, altında senin kapı gibi imzan var. Bir düşünün Başbakan altına imza attığı kanun tasarısının içeriğini bilmiyor. Bu insan ülkeyi yönetiyor. Halka yalan söylemek mi kimse ellerine su dökemez. Zaten bir adam çok dürüstlükten bahsederse orada bir şey var" dedi.
 

'Sevsinler senin zina anlayışını'

2 Eylül 2004 tarihinde TCK görüşmelerinde zina ile ilgili düzenleme olduğunu hatırlatan CHP Genel Başkanı, "Sevsinler senin zina anlayışını, burada başka orada başka konuşursun. 180 derece çark yapabilir mi? 180 derecelik kıvırmayı ben bu iktidar döneminde görüyorum" dedi.
 

'Recep Bey'den inciler'

"Biz ne söylediysek sözümüzün arkasındayız" diyen CHP Genel Başkanı, arkadaşlarına "Recep Bey'den İnciler" diye bir kitap yazması talimatı verdiğini belirterek, şöyle dedi:
"Sayın Başbakan unutmasın benim adım Recep Tayyip Erdoğan değil. Arkadaşlarıma talimat verdim. Recep Bey'den İnciler diye bir kitap yazacağız. Sayfaları çok kalın olursa Adına Recep Larus diyeceğiz."

'Ağrıma gidiyor'

Başbakan'ın, CHP'ye yönelik eleştirilerine sert tepki gösteren CHP Genel Başkanı, "Bu insan kalkmış bize demokrasi dersi veriyor. Ağrıma giden bu. Kimsin, sözünün arkasında durmayan, dün söylediğini 24 saat geçmeden yalanlayan, omurgası olmayan, kararlılığı olmayan bir insan bu ülkeye Başbakanlık yapabilir mi" diye sordu.

 

TBMM Başkanı Şahin'i göreve çağırdı

TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen Sayıştay Teklifi üzerinde AKP'li milletvekillerinin verdiği önergeleri eleştiren CHP Genel Başkanı, "Kendi yolsuzluklarını, kul hakkı yediklerini millet görmesin diye başvurdukları yollardır" dedi. "Sayıştay'ın performans denetimi yapmamasına" ilişkin önerge verildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: "Bu önergenin arkasında ne var? Türkiye İçme Suyu Yönetimi Raporu, Türkiye'de Gıda Denetimi Raporu, TÜBİTAK'ın Ar-ge Destekleme Faaliyeti. Bu raporlar 7 aydır Sayıştay Başkanı'nın önünde duruyor. Soru bir; 7 aydır o raporları orada tutmana sana kim talimat verdi? O raporları hangi gerekçeyle tutuyorsun? Soru iki TBMM Başkanı'na. İşine geldiğin zaman tak tak çıkıp konuşursun. 7 aydır bu raporları orada tutan Sayıştay Başkanı'na hiç sordun mu? Sen TBMM adına görev yapıyorsun. Seni TBMM seçiyor, sen orada ne iş yapıyorsun, kim sana talimat verdi?"

Raporların ilgili kuruluşlara gönderilmesi gerektiğini vurgulayan CHP Genel Başkanı, "Bu söylediğim üç rapor ilgili kurumlara gönderilmedi. Niye gönderilmedi. Şimdi geliyorum diğer üç rapora; Karadeniz Sahil Yolu Projesi, Deriner Barajı Projesi, Türkiye'de Hafif Raylı Sistemler Raporu. Bunlar bitmiş durumda. Kurumlardan görüşte gelmiş. 7 aydır raporlar tutuluyor. Bu önerge niye verildi? Bunlar demiyor muydu, 'kul hakkı yemek çok günahtır' diye. TBMM'nin iradesini alıp alaşağı etmek, kamu harcamalarını denetlemekle görevlendirilen bir anayasal kurumu işlevsiz hale getirmek, hangi ahlaki temelde geçerlidir, hangi hukuki temelde geçerlidir? Bunların gerçek yüzü budur. Kendi yolsuzluklarını, kul hakkı yediklerini millet nasıl görmesin diye başvurdukları yollardır" diye konuştu.
 

'Başbakan adam gibi adamsa İl Başkanı'nı görevden alır'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan, "Namazın kazası var ama Çine Barajı'nın açılışının kazası yok" diyen ve huzurevinde kalan yaşlıları açılış törenine götürdüğü ileri sürülen AKP'li İl Başkanı'nı görevden almasını istedi. Kılıçdaroğlu, "Eğer Başbakan adam gibi adamsa bu İl başkanını bugün öğleden sonra görevden alır" dedi.
 

'Kapı gibi CHP var'

Cumhuriyetin tarifini yapan CHP Genel Başkanı, "Cumhuriyet; uygarlaşmadır ve çağdaşlaşmadır. Hepinizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun" dedi. Cumhuriyeti yaşatmanın herkesin görevi olduğunu vurgulayan CHP Genel Başkanı, "Cumhuriyeti yaşatmak hepimizin görevidir. Bütün bu eleştirileri yaparken sakın ola ki hiçbir yurttaşımız umutsuzluğa kapılmasın. Kapı gibi CHP var. Bizim yolumuz açık. Engeller var. Engelleri aşmak bizim görevimiz. Biz yolumuzda haklıyız. Yolunuz, yolumuz açık olsun" dedi.
 

'Sevsinler'

AKP'nin faili meçhul cinayetlerin araştırılması ile ilgili tutumunu da eleştiren CHP Genel Başkanı, "Başbakan 'faili meçhullerin acısını çok iyi biliriz' diyor Sayın Başbakan, sevsinler senin acımasızlığını, böyle şey olabilir mi" dedi. Başbakan'ın içten konuşmadığını belirten CHP Genel Başkanı, "Sayın Başbakan'a metinler hazırlanıyor. İki tarafına cam konuyor. Sayın Başbakan senin konuşmana gerek yok. O camlara bak oradan geçen metinleri oku deniyor. Sayın Başbakan'ın samimi düşüncesi ne biliyor musunuz? Onu size okuyayım. Bir sözcük ilave ediyorum. Biz faili meçhul cinayetlerin acısını sömürmeyi biz çok iyi biliriz demek istiyor" dedi.

Liberal aydınlara da "Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyup bir düşünün. Yıllardır faili meçhulleri siz yazdınız? AKP'yi sorgulayın. Ama onlar samimi değil, onlar ikiyüzlü. Görünen yüzleriyle, maskelerinin altındaki yüzleri farklı. Onun için onları sorgulayın. Sayın Başbakan, samimi olun dürüst olun diyor. Asıl Sayın Başbakan'a sormak lazım. Siz gerçekten samimi ve dürüstü müsünüz? Verdiğiniz sözün arkasında duruyor musunuz" dedi.

CHP Grup toplantısında CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal'a gösterilen ilginin azalması da dikkat çekti. Bazı ziyaretçilerin sessiz alkışları arasında salona giren Baykal'ı, milletvekillerinin ayağa kalkarak karşılamadığı gözlendi.