'Savcılar açık konuşmalı'
AKP hakkındaki davada ceza verilmesi yönünde görüş bildiren 10 Anayasa Mahkemesi üyesinden biri olan Osman Paksüt, Ergenekon davası savcılarının soruşturmayı yürüten savcıların isimlerini istemesine tepki gösterdi. Paksüt, 'Bir mahkeme kararından, Anayasa Mahkemesi'nden hesap sorulacaksa artık orada hukuk düzeni ne ölçüde geçerlidir, sorgulamak gerekir' dedi.
cumhuriyet.com.trAKP’nin “laiklik karşıtı eylemlerin odağı” olduğuna hükmeden on kişiden birisi olan Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt, “Verilmiş mahkeme kararından, Anayasa Mahkemesi’nden hesap sorulacaksa, artık orada hukuk düzeni ne ölçüde geçerlidir, sorgulamak gerekir” yorumunu yaptı. “Örgütün talimatıyla karar verildiği” imasını “çirkin yaklaşım” olarak nitelendiren Paksüt, “Bulanık, gölgeli imalarla değil, açıkça söylesinler bakalım neymiş” dedi.
Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Yargıtay Başsavcılığı’ndan AKP hakkındaki kapatma davasının hazırlığında yer alan isimleri istemesi tartışması sürerken; gözler başsavcılığın iddiasını kabul ederek AKP hakkında Hazine yardımından yoksunluk cezası veren Anayasa Mahkemesi ve üyelerine çevrildi.
Davanın görüldüğü dönemde AKP’nin “laiklik karşıtı eylemlerin odağı” olduğu gerekçesiyle cezalandırılması yönünde oy kullanan 10 üyeden birisi olan Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt, “On üyenin oyuyla karar verildi. Savcılara sormak lazım ne düşünüyorlar, ne iddia ediyorlar. Ortada verilmiş bir mahkeme kararından, Anayasa Mahkemesi’nden hesap sorulacaksa artık orada hukuk düzeni ne ölçüde geçerlidir, sorgulamak gerekir. İşi, Anayasa Mahkemesi’nde oy veren üyelere kullandıkları oydan dolayı hesap sorma noktasına kadar götürme düşüncesi varsa, bu düşüncenin arkasındaki kişiler bunu neye dayandırdıklarını açıklasınlar” değerlendirmesini yaptı.
Spekülasyona girmek istemediğine işaret eden Osman Paksüt, şunları söyledi:
“Bir gelişme olursa ayrıntılarıyla konuşur, söyleyeceklerimizi söyleriz. Üyelerin de bu şekilde zan altında bırakılması, Ergenekon örgütü talimatıyla karar verildiği iması yapılıyorsa son derece çirkin. Bunu yapan önce iddialarını ortaya koysun, bakalım. Böyle bir düşünce aklından geçen varsa, düşüncesini neye dayandırdığını ortaya koyması lazım. Ondan sonra da tabii karara katılan Anayasa Mahkemesi üyeleri savunmasını yapmak, gerçekleri ortaya koyma hakkına her zaman sahip. Böyle birtakım gölgeli, bulanık imalarla, ifadelerle değil, açıkça söylesinler bakalım neymiş. Şahsen her türlü kararımı hiçbir etki altında kalmadan, baskı, tavsiye, yönlendirme olmadan verdim, hepsinin de arkasındayım.”