Savcı: Çalışmaları takdir edilse de örgütten cezalandırılmalı
Savcı: Eylemlerinde cebir, şiddet yok. Çalışmaları takdir edilesi ama örgütten cezalandırılmalı.
Alican UludağAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Avusturyalı gazeteci Max Zirngast’ın arasında bulunduğu Hatice Göz, Burçin Tekdemir, Mithatcan Türetken hakkında “TKP/Kıvılcım terör örgütü üyesi olmak” iddiasıyla dava açtı. Şüphelilerin silahlı terör örgütü üyeliğiyle suçlamasına dayanak gösterilecek “Cebir, şiddet ve/veya tehdit içeren eylem ve yöntemlerinin” tespit edilemediği belirtilen iddianamede, şüphelilerin kadın hakları, çocukların eğitimi konusunda yaptığı çalışmaların hukuka aykırı olmadığı, insani olduğu, devlet tarafından desteklenmesi ve takdir edilmesi gerektiği ifade edildi. Ancak savcılık, bu tür etkinlik ve çalışmaların örgütsel kapsamda yapıldığı ve illegal olduğunu, bu nedenle şüphelilerin cezalandırılması istendi.
İddianameyi kabul eden Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi, 24 Aralık’ta tutuklu 3 ismi tahliye etti. İddianamede şüpheliler “TKP/Kıvılcım terör örgütü üyesi olmakla” suçlanırken, Hatice Göz, örgütün “İç Anadolu Bölge sorumlusu” Zirngast’ın“Ankara sorumlusu” olduğu ileri sürüldü.
‘Etkinlik masum değil’
“Şüphelilerden ele geçirilen materyaller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; şüphelilerin çocuk, kadın, işçi gibi etkinliklerinin gerçek amaçlarını yansıtmadığı” öne sürülen iddianamede, “Şüphelilerin TKP/Kıvılcım terör örgütünün bu yapısını bilerek ve isteyerek bu örgüt bünyesinde sözde kadın, çocuk ve işçi hakları adı altında örgüte eleman temin ettikleri ve zaman zaman bu elemanların çatışma bölgelerine gittikleri tespit edilmiştir” denildi. İddianamede, örgütün açık alan yapılanmaları olarak gösterilen “Kampüs cadıları” gruplarıyla ilgili ilginç değerlendirmeler yapıldı. 2013’te kurulan oluşumun üniversitelerde taban kazanma amacıyla faaliyet yürüttüğü ifade edilen iddianamede, “Şüphelilerin her ne kadar kadın hakları, çocuk hakları, çocukların eğitimi v.b gibi insani ve olması gereken hususlarda çalışmalar yaptıkları iddia olunsa da bu çalışmaların hukuka aykırı olmadığı, insani bir duygu ve vicdanın gereği olduğu ve diğer insanlar ve devlet tarafından desteklenmesi ve takdir edilmesi gerektiği aşikardır. Ancak bu isim ve görüntü altında yapılacak her illegal eylemin tartışılması, tespiti ve cezalandırılması gerekmektedir. Şüphelilerin kadın, çocuk hakları ve eğitimi gibi konularda kamp, toplantı, yürüyüş, eylem organizasyonlarında bulundukları görülmüş ise de amaçların dışına çıkılarak örgüte eleman temin etme, siyasi ideolojide hareket etme, kamuoyu oluşturma, illegal gruplarla iletişim kurma, devlete karşı isyana teşvik etme gibi eylem ve faaliyetlerde bulundukları anlaşılmaktadır.”
Şiddet yok ama illegal
İddianamede, şüphelilerin silahlı örgüte üye olma suçuyla ilgili cebir, şiddet ve/veya tehdit içeren eylem ve yöntemlerinin tespit edilemediği anlatılırken; şüphelilerin organize ettiği kadın hakları, çocuk hakları, çocukların eğitimi v.b gibi konularda kamp, toplantı, yürüyüş, eylem v.b etkinliklerin örgüte eleman temin etme amacı taşıdığı iddia edildi. İddianamede, kampüs cadıları grubunun Ankara Tuzluçayır’da her yıl yaptıkları “Her yer çocuk-yaz etkinlikleri” isimli yaz okulu faaliyeti de terör amaçlı gösterildi.