Savaştık!

Yunus Aydın, milli takımın Finlandiya zaferini değerlendirdi.

cumhuriyet.com.tr

Heyecanla işler başaran bir takımız. Hatta insanlarız. Maç izlerken, maçları beklerken, maç esnasında, her an. Dün de öyle bir gün oldu. Finlandiya karşısında yine harika bir dönüş ile kazandık. 17 sayı farktan geri gelmeler, şutlar kaçırmalar, Finlandiya'nın bir anda takılması, Cenk'in üçlüğü ve maçı uzatma.

Başa dönelim..       
             
İlk çeyrekte beklenildiği üzere pek fazla bir şey üretemeyerek başladık.  Hücum tıkandı, savunma iyi gibiydi. Ama yine de Finlandiya'nın 3'lük silahlarını çok da durduramamıştık. Hücumda her topu Ömer'e indirerek sayı bulmaya çalışıyorduk. Hücumda  iki oyun kurucuya döndük, dış atışları denedik, Oğuz'u kullanmaya çalıştık, Ömer'e top indirdik ama olmayınca olmadı.

İkinci çeyrekte ise, 3'lük atışları girmeden adeta bir hiç olan Finlandiya, üçlükleri üst üste dizmeye başladı. Bizim yapmamız gereken şeyleri devamlı onların yapması bizim sinirlerimizi bozarken, onlar attıkça daha da atası geliyordu. Yine her yolu denedi koç Ataman, 3 oyun kurucu, 2 pivot. Bir ara yanlış hatırlamıyorsam 3 uzun ile oynadık. Ilk yarı sonucunda çaresiz ve yüzler yerdeydi.                                            
İkinci yarıda her şey ama her şey farklıydı. Ergin Ataman'ın dediği gibi " Türk Milli Takımı"  olduğumuzu hatırlamıştık. Nasıl hatırlattığını söylemiyordu Ergin Hoca ama pek de önemli değildi zaten. 3.periyota çıktığımızda ise takımın yüzünden inancı ve hırsı görüyorduk. Savunmada ritmi arttırırken, Kerem-Cedi-Kerem Gönlüm-Sinan Güler-Furkan-Ömer gibi isimler ile onların ritmi bozarken, hücumda da taktik vs işlerini bir yana bırakıp adeta savaştık. Savaşan beşimiz sahnede olunca. Emir liderliği ele alıp yaratıcılığını gösterdi, Ender-Kerem ikili oyunlar ile takıma hava getirdi.

Cenk'in son saniyede inanılmaz soğuk halde attığı üçlük ile beraber son anda onları yakalayıp maçı uzatmaya götürdük.

Uzatmaya götüren takım biz olduğumuz için ister istemez rüzgar bizim arkamızdaydı. Sahaya daha hırsla, azimle çıkan bizdik ve bu da bizim en önemli artımızdı.

5 dakikalık periyodu çok daha verimli geçirdik ve yine ruh farkı ile maçı kazandık. Ruhlarını yakaladıkları zaman bambaşka bir boyutta oluyoruz. 15 üçlük yediğimiz bir maçı çevirmek elbette kolay olmadı, ama ruh farkı işte..