Savaş planları çalındı

7 yıl sonra Kozmik Oda’ya girenlere yönelik operasyon yapıldı. Savcılık, devlet sırrı niteliğindeki bilgilerin ortaya saçıldığı tespitinde bulundu

Alican Uludağ

Dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast girişimi iddiası ile başlayıp, Genelkurmay’a bağlı Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığı’na ait Kozmik Oda’ya girilmesiyle farklı boyut kazanan soruşturmada görev alan polis ve TÜBİTAK çalışanlarına yönelik 7 yıl sonra “kumpas” operasyonu yapıldı. Operasyonda, hakkında yakalama kararı çıkarılan 45 kişiden 27’si gözaltına alındı. Seferberlik’te görevli bazı askerlerin Kozmik Oda soruşturması başlamadan 9 ay önce Ergenekon kapsamında dinlendiğini tespit eden savcılık, Kozmik Oda soruşturmasının “polis-savcı-asker” üçgeninde bir kumpas olduğunu kaydetti. Savcılık, Kozmik Oda’ya girilmesiyle “Gülen grubu başta olmak üzere tarikatlar ve cemaatlerin devlet içerisindeki kadrolaşmaları ile ilgili veriler ile devletin savaş planlarının 3. kişilerin eline geçtiğini” kaydetti. Öte yandan HSYK’nin talebi üzerine Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma savcısı Mustafa Bilgili ile Kozmik Oda’ya giren hâkim Kadir Kayan hakkında dava açtı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Necip Cem İşçimen’in koordinesinde yürütülen Kozmik Oda Kumpas soruşturmasında dün operasyon için düğmeye basıldı. Savcılık, eski Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse, istihbarattan sorumlu eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer ve eski Ankara İstihbarat Şube Müdürü Zeki Güven’in de aralarında bulunduğu 45 kişi hakkında yakalama kararı çıkardı. Bunlardan 27’si gözaltına alındı. Savcılığın kararında, soruşturmanın başlamasına neden olan suikast iddiasına ilişkin ihbarın sahte olabileceği, emniyet görevlilerinin ihbara konu askerleri çok önceden takip ettikleri ve bu kişilere kumpas kurulduğunu gösteren tespitler olduğu vurgulandı.

Savcılığın tespitleri

* Haklarında soruşturma yapılan askerler, ihbardan 9 ay önce “Ergenekon terör örgütü” şüphesi ile İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından önleyici dinleme/teknik araçlarla izlemeye alındı.

* Bazı asker şüpheliler, ihbardan 9 ay önce İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, İstihbarat Daire Başkanlığı ve Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından bilgi sistemleri üzerinden sorgulandı.

* İhbardan 6-7 dakika sonra adı geçen araçlardan birinin Genelkurmay Başkanlığı’na ait olduğu belirlendi.

* İhbara konu aracın ihbar günü saat 09:00’da kiralanmasına rağmen, sıradan bir vatandaşın Çukurambar bölgesinde bu aracı fark ederek 14:50’de Keçiören’deki telefon bayiinden “Çukurambar bölgesinde 2 ayrı araçta bulunan kişilerin doğrudan Arınç’a saldırıda bulunabilecekleri” ihbarı hayatın olağan akışına uygun değildir.

* Bülent Arınç’a saldırı yapılacağı ihbarını alan güvenlik görevlileri, 1 saat sonra intikal ettiler ve savcıyı da ihbardan 2 saat sonra haberdar ettiler.

* Bülent Arınç’a saldırı yapacakları iddia edilen şüphelilerin üstlerinde ve araçlarında, ihbarda iddia edilen saldırı suçunu işlemeye elverişli bomba, ruhsatsız silah, susturucu vs. malzemeler bulunmadı.

* Kendisine suikast yapılacak Bülent Arınç’ın ihbarın yapıldığı gün ve saatte nerede olduğu araştırılması gerekirken araştırılmadı. 2014 yılında yapılan araştırmalarda Arınç’ın suikast ihbarının yapıldığı 19 Aralık 2009’da Manisa’da olduğu belirlendi.

‘Seferberlik’ hedefteydi

Savcılık, tespitlerin ardından Kozmik Oda soruşturmasına ilişkin şu çarpıcı değerlendirmelerde bulundu:

* Genelkurmay Başkanlığı Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığı ve personeli, Ankara İstihbarat ve TEM, İstanbul İstihbarat ve Organize ve Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı personelinin işbirliği ile 3 Mart 2009’dan itibaren hedefe konuldu.

* Bu soruşturma, Bülent Arınç’a saldırı iddialarının araştırılmasından ziyade, Genelkurmay Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığı Kozmik Odası’nda başta Fethullah Gülen grubu olmak üzere tarikatlar ve cemaatlerin devlet içerisindeki kadrolaşmaları ile ilgili ne tür çalışmaların yapılmış olduğunun ortaya çıkarılması amacıyla yürütülmüştür.

* Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığı Kozmik Odasında arama işlemleri gerçekleştirilerek devlet sırrı niteliğindeki evrakın da içerisinde bulunduğu tüm verilere el koymak, Tetkik Kurulu’nu bir kısım faili meçhul olaylarla irtibatlandırmak amacıyla polis-savcı-hâkim üçgeninde gerçekleştirilen bir kumpas faaliyeti gerçekleştirilmiştir.

* Tüm bu kumpas faaliyetleri sonucunda, başta Fethullah Gülen grubu olmak üzere tarikatlar ve cemaatlerin devlet içerisindeki kadrolaşmaları ile ilgili veriler ile devletin savaş planlarına ilişkin devlet sırrı niteliğindeki verilerin dosya kapsamında görevi bulunmayanların eline geçmesinin sağlandığı, Genelkurmay Seferberlik Tetkik Kurulu’nun, kamuoyunda faili meçhul olayların merkezi gibi gösterilerek algı oluşturulduğu ve bu kurumun 2013 yılında lağvedilmesinin sağlandığı, bu şekilde ülkenin milli menfaatlerinin ve güvenliğinin tehlikeye düşürülerek hedeflenen amaçlara ulaşıldığı anlaşılmıştır.

KOZMİK ODA SORUŞTURMASI NASIL BAŞLADI?

Kozmik Oda soruşturması, 19 Aralık 2009’da Bülent Arınç’ın evinin bulunduğu Çukurambar’da iki subayın gözaltına alınmasıyla başladı. Kamuoyunda “Arınç’a suikast girişimi” olarak yansıtılan bu gözaltılar sonrasında Seferberlik Tetkik Kurulu Bölge Başkanlığı’nda hâkim Kadir Kayan tarafından bir ay süren arama gerçekleştirildi. Savcı Mustafa Bilgili de Özel Harpçi subayların çalışma odalarında arama yaptı. Genelkurmay ile o dönem yaşanan kriz üzerine, Kadir Kayan Kozmik Oda’da imajını aldırdığı bilgisayarların hard diskini dışarı çıkaramadı. Ancak 2013 yılında “konjonktür” uygun olunca dönemin Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse’nin talebi üzerine savcı Bilgili, TÜBİTAK bilirkişilerine söz konusu harddisklerin kopyasını aldırdı. 17 Aralık sonrasında soruşturmada savcı değişince, Kozmik Oda dosyasında takipsizlik kararı verildi ve Mart 2015’te “kumpas” soruşturması başlatıldı.