Savaş çözüm değil
Suriye tarafından atılan bombayla eşi Gülşen Özer’i ve kız kardeşini yitiren İsmail Özer, Suriye ile savaşın doğru olmadığını söyledi. Yaşananlar nedeniyle üzgün ve öfkeli olduğunu belirten Özer, medyanın aşırı ilgisinden sıkıldığını belirterek “Acımla baş başa kalamadım” dedi. Özer, savaşın çözüm olmayacağını, durumun herkes için daha kötüleşeceğini vurguladı.
cumhuriyet.com.trAkçakale ilçesinin Suriye’ye açılan gümrüğü kapalı olmasına rağmen dileyenin rahatlıkla geçtiği Suriye’nin Tel Abyad kentine, sınırdaki denetimler kontrol altına alınmadan çok kısa bir süre önce ben de geçtim.
Muhaliflerin denetimindeki kentte Recm bölgesi komutanlarından Şeyh Ömer’in grubu hâkim. Ömer, Ceyş el Hür’ün (Özgür Suriye Ordusu) sıra dışı figürlerinden biri. Muhaliflerin o çok bilinen giysilerinden farklı bir giyim tarzı var örneğin. Ama “şeyh”liğinden ötürü sadece askeri olarak değil, ruhani olarak da savaşçılarının üzerinde büyük bir etkisi var.
Şeyhel Ömer on gün içerisinde, 20 km uzaklıkta bulunan bir Suriye karakolunu ele geçirmek için yoğun hazırlık yaptıklarını belirtiyor. Gerçekten de uzakta kepçelerle mevzilerin kazıldığını görebiliyoruz. Ondan sonraki en büyük hedefleri de Rakka kentini ele geçirmek. Akçakale’ye düşen bombadan sonra bölgenin bir ilgi odağına dönüşmesinden önceleri memnun olmalarına rağmen şimdi sanki pek hoşnut değillermiş gibi görünüyorlar. Nedeni ise sınırdan gidip gelişlerin deşifre olması. Adının Sami olduğunu söyleyen, Suriye ve Türk vatandaşı bir muhalif, basın mensuplarına çok öfkeli. “Sizin yüzünüzden ekmeğimizden olduk” diyor. “Nedir olduğunuz ekmek? Ticaret mi yapıyorsunuz burada?” sorum üzerine hemen savunmaya geçip anlatıyor:
“Hayır, benim ömrüm Ülkü Ocakları’nda geçti. Bize gelen yardımlar siz sınırlar delik deşik oldu diye yazdığınız için durdu.”
“Yardımlar yasadışı mı geçiyordu peki buradan?” sorumuzu ise “fazla konuşmayı beceremem ben ilkokul mezunuyum” diyerek geçiştiriyor. Durumun ne olduğunu ise Akçakale’de herkes biliyor. İçinde bulunulan olumsuz atmosfere rağmen hâlâ karşılıklı mal alım satımı yapılıyor her iki taraftan da. “Herkes parasını kazanma derdinde. Muhaliflere buradan satılacak ne varsa satıp paramı alıyorum. O da orada iki katına satıp kazanıyor” diyor adını vermeyen bir Akçakaleli.
Şu anda denetim muhaliflerin elinde olmasına rağmen Tel Abyad bir hayalet kent durumunda. Sokaklar bomboş. Bizim görüşebildiğimiz yerde muhalifler kentin tamamına hâkim; ama zaman zaman duyulan top ve silah seslerinden kentte Suriye ordusunun da bulunduğunu anlayabiliyoruz. Bizim gidip gelişimizden sonra sınır artık geçişe kapalı. Ancak Akçakaleli bundan pek memnun değil. Orada akrabaları olduğunu belirten ilçe sakinleri, “Zor durumdaki akrabalarımızı oradan alıp ilçeye getiriyorduk. Şimdi bunu yapamayacağız” diyorlar. “Başka yolu yok mu peki?” diye sorduğumuzda hepsinin yanıtı aynı oluyor: “Var. Muhaliflere para verip sınırı geçecek, akrabalarımızı alıp geleceğiz.”