Sarstı ama yıkamadı
ABD yaptırımlarıyla sarsılan Rus ekonomisi, Moskova’nın hamleleri ve petrol fiyatlarının yükselişe geçmesiyle ayakta kalmaya devam ediyor.
Emre DeveciABD’nin 6 Nisan’da açıkladığı yeni ekonomik yaptırımlar, gözleri bir kez daha petrol ve gaz zengini Rus ekonomisine çevirdi. Yaptırımlar, 2017 itibarıyla 1 trilyon 469 milyar dolarlık milli gelire sahip olan ve dünyanın en büyük 12. ekonomisi konumundaki Rusya için yeni bir olgu değil. 2013’te 2 trilyon 297 milyar dolar olan gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH), Batı’nın yaptırımları ve azalan petrol fiyatlarının etkisiyle 2016’da 1 trilyon 283 milyar dolara kadar geriledi. Öte yandan, 2015’te yüzde 2.8, 2016’de yüzde 0.2 küçülen Rus ekonomisi, 2017’de yüzde 1.5 büyüdü. ABD’nin yaptırımlarına rağmen 2018’de de büyümenin sürmesi bekleniyor. Uluslararası Para Fonu (IMF), 2018’de Rus ekonomisinin yüzde 1.7 büyümesini öngörüyor. Nitekim, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Rusya’nın güçlü kamu ve dış finansmanının ABD’nin yeni yaptırımları karşısında ekonominin geneli için bir kalkan olacağını ve ülkenin kredi notu profilini koruyacağını bildirdi.
Ruble duruldu
Yaptırımlar ve düşük petrol fiyatlarıyla Ocak 2016’da Dolar/Ruble kuru 80’e yükselmiş ancak sonra toparlanarak 56’ya gerilemişti. 6 Nisan’daki yaptırımlar, Ruble’de yüzde 10 varan değer kaybına neden olmuş ve Dolar/Ruble kuru 65’i görmüştü. ABD’nin şimdilik ek yaptırımlar uygulamayacağını duyurması ve petrol fiyatlarının 74 doları aşmasıyla Dolar/Ruble kuru 61 seviyelerine geriledi. Enflasyonun yüzde 2.4 olduğu ülke, 115.33 milyar dolarlık dış ticaret fazlası ve 447.7 milyar dolarlık döviz rezerviyle güçlü temellere sahip.
Yaptırım yağmuru
ABD Hazine Bakanlığı, nisanda aralarında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yakınlığıyla bilinen isimlerin de olduğu 7 Rus oligark, 17 hükümet yetkilisi ve 12 kurumu yaptırım kapsamına aldı. ABD’nin Rusya’ya Kırım’ın ilhakinden sonra uygulamaya başladığı yaptırımlar çerçevesinde bugüne kadar toplamda 439 kurum ve 206 kişi listeye alındı. Rusya, ABD’nin terörü finanse eden ülkeler listesinde bulunan İran’dan sonra en fazla yaptırım uyguladığı ikinci ülke. Yaptırım gerekçeleri arasında Kırım dışında ABD’nin 2016’daki Başkanlık Seçimleri’ne müdahale, Doğu Ukrayna’daki savaş, Suriye’de Esad yönetimine destek ve son olarak eski Rus çifte ajan Sergey Skripal’ın zehirlenmesi bulunuyor. Bankacılık, enerji ve savunma sektörlerini hedef alan yaptırımlarla Rus şirketlerinin Batı’nın finans piyasalarına erişiminin kısıtlaması, Batı’ya gaz ve petrol ihracatının azaltılması ve yüksek teknolojinin Rusya’ya ihraç edilmesinin engellenmesi hedefleniyor.
Türkiye 4. sırada
Türkiye, Rusya’nın dördüncü büyük dış ticaret partneri. 2017 iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi 22.2 milyar dolar olmuştu. Rusya’dan ağırlıkla petrol ve gaz alan Türkiye, S-400 füze savunma sistemi ve nükleer santral yatırımlarıyla ticari ilişkileri yeni bir boyuta taşıdı. Ancak iki ülke arasındaki dış ticarette Türkiye aleyhine 16.7 milyar dolarlık açık bulunuyor. 2018’in ilk iki ayında iki ülke arasındaki dış ticaret yüzde 57.1 arttı. Rusya’nın söz konusu dönemde toplam dış ticaret fazlası da 7 milyar dolar artarak 31.5 milyar dolara yükseldi. Rusya’nın ihracatı ilk iki ayda yıllık bazda yüzde 25.2 artışla 65.4 milyar dolara, ithalatı yüzde 22.1 artarak 33.9 milyar dolara ulaştı. Rusya’nın ihracatında en büyük payı yüzde 65.7’lik oranla enerji ürünleri aldı. Ocak-Şubat döneminde Rusya’nın dış ticaretinde AB ülkelerinin payı yüzde 44.9 olarak kaydedildi. Ülke olarak Rusya’nın dış ticaretinde en fazla payı 16 milyar dolarla Çin aldı. İkinci sırada 8.3 milyar dolarla Almanya geliyor.
Çin ile işbirliği
ABD’nin siyasi ve ekonomik olarak hedefindeki iki ülke Rusya ve Çin, ekonomik ilişkilerini hızla geliştiriyor. Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü Gao Feng, 2018’de iki ülke arasındaki ticaret hacminin 100 milyar doları aşacağını dile getirdi. Feng, 2018’in ilk çeyreğindeki artışın yaklaşık yüzde 30 olduğunu belirtti ve dış faktörlerin Rusya ile ilişkilerini etkilemeyeceğini vurguladı.