‘Saray’ın entrikaları’
YSK’nin seçim takvimini 60 güne indirmesi ve seçim için 1 Kasım’ı işaret etmesi tartışma yarattı. CHP’li Altay, ‘Saray entrikalarının versiyonu’ olarak yorumladı
Fırat KozokHazırladığı taslak seçim takviminde erken seçimin 1 Kasım’da yapılmasını öngören YSK, kararını “Hükümetin kurulamayacağının ortaya çıkması”, “Daha ileri bir tarihin kışa rastlayacağı” ve “Ülkenin içinde bulunduğu koşullar” şeklinde 3 gerekçeye dayandırıyor. Hükümeti kurma görevinin Kemal Kılıçdaroğlu’na verilmesinde ısrar eden CHP ise 45 günlük süre dolmadan alınan kararı “Saray entrikalarının versiyonu” olarak yorumladı.
YSK’nin 90 günlük seçim takvimini 60 güne indirmesi ve seçim için 1 Kasım’ı işaret etmesi tartışmaları da beraberinde getirdi. Tartışmaların odağında, Kurul’un 45 günlük hükümeti kurma süresinin tamamlanmadan ve Cumhurbaşkanı’nın kararını açıklamadan böyle bir takvim hazırlaması yatıyor.
‘Kaçak sarayın hırs ve ihtiraslarıyla’
Bu çerçevede karara ilk tepki CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’dan geldi. “Anayasamızın gereği 45 günlük süre dolmadan, CHP’nin son üç gün de kalmış olsa, bir koalisyon hükümeti kurma hakkı elinden alınmak istenirken, kaçak sarayın hırs ve ihtirasıyla, YSK’nin apar topar bir tarih açıklamasını garipsiyorum” diyen Altay, partinin yetkili organlarının gerekli değerlendirmeyi yapıp YSK’ye görüş bildireceklerini söyledi. Altay, “Ben hâlâ an itibarıyla Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na bir koalisyon hükümeti kurma noktasında görev verilmesinin olması gereken olduğunun altını çizmek istiyorum. Burada çok açık bir hak gasbı, görevi suiistimal, anayasayı ihlal, teamülleri altüst etmek var. Ama şunun da altını çizmemiz lazım; Türkiye’de son zamanlarda orta yerdeki anayasanın özü ve ruhu iğfal edilmekte” diye ekledi.
YSK Başkanı’ndan 1 Kasım açıklaması YSK Başkanı Sadi Güven, Kurulun seçimin 1 Kasım’da yapılacağına ilişkin herhangi bir belirleme yapmadığını belirterek, seçim kararı alınmadan bunun mümkün olmayacağını dile getirdi. Hazırladıkları birkaç seçim tarihini içeren takvim taslaklarından birisini siyasi partilere gönderdiğini belirten Güven, “Seçim kararı alınmadan seçim tarihini belirlemek mümkün değil. Yani 1 Kasım diye bir seçim tarihi belirlenmesi söz konusu değil” dedi. |
Yüksek Seçim Kurulu: Teknik bir karar
Eleştirilerin hedefindeki YSK ise taslak çalışmanın “yapılması zorunlu teknik bir düzenleme” olduğunu düşünüyor. Kurul kaynakları taslak çalışmanın dayanaklarını şu gerekçelerle açıklıyor:
1 Sonuç çıkmayacağı belli oldu: Gelinen noktada zaten bir koalisyon hükümeti kurulamayacağı ortaya çıktı.
Seçim kararının Meclis tarafından alınmayacağı da netleşti. Dolayısıyla bu süreci mevzuata göre Cumhurbaşkanı belirleyecek.
2 En geç 22 Kasım, o da sıkıntılı: Cumhurbaşkanının kararının ardından 90. günü takip eden pazar günü seçim yapılacak. Bu tarih de en erken 22 Kasım. 22 Kasım’da kış koşulları nedeniyle sandık götürülmesinde zorluk yaşanacak mezralar var. Dolayısıyla bu tarihe bırakmak uygun değil.
3 Ülkenin şartları ortada: Halihazırda ülkede bir hükümet yok. Terör, ekonomide durgunluk gibi bu süreci kısaltmayı gerektirecek önemli bir süreç yaşanıyor.
4 ‘Emrivaki olmasın’: Taslakla ilgili çalışmalar zaten her olasılığa göre yürütülüyor, ancak hükümet çalışmaları devam ettiği için açıklanamıyordu. 45 günlük süre 23 Ağustos Pazartesi günü doluyor. Bu nedenle YSK partilere takvim konusunda emrivaki yapılmaması ve geniş katılımlı takvim hazırlanması düşüncesiyle bu çalışmayı yaptı. Bu düşüncelerle hareket edilmeseydi, kurul takvimi çantasında tutar. Cumhurbaşkanı’nın açıklamasından sonra gündeme getirir, bir gün sonra da karar alabilirdi.