Saray'dan kayyım açıklaması: İstanbul ve Ankara için böyle bir gündem yok

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İdlib'teki gelişmelere ilişkin bilgi vererek, ''Tepkilerimizi Rus tarafına ilettik. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Rusya lideri Putin ile telefon görüşmesi olacak'' dedi. Kalın kayyımlara ilişkin olarak ise, "Terör örgütüne destek, yardım ve yatakçılık yapmak gibi suç kapsamına giren bir eylem içinde olmayan hiçbir belediye başkanıyla ilgili böyle bir tasarruf söz konusu değil. İstanbul ve Ankara için böyle bir şey söz konusu olmadığına göre bir durum yok. " diye konuştu.

cumhuriyet.com.tr

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İdlib'teki gelişmelere ilişkin bilgi vererek, ''Tepkilerimizi Rus tarafına ilettik. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Rusya lideri Putin ile telefon görüşmesi olacak'' dedi.

‘GÜVENLİ BÖLGENİN UYGULAMASIYLA İLGİLİ GÖRÜŞMELER DEVAM ETMEKTE’
 Kalın, “Suriye sahasındaki gelişmeler, Fırat’ın doğusu ve Batısındaki gelişmeler ele alındı. Geçen hafta ABD ile güvenli bölge hakkında mutabakata varıldı. Bu doğru yönde atılmış, pozitif bir adımdır. Bunun fiiliyattaki uygulaması, süreci, kapsamıyla ilgili görüşmeler devam etmektedir. Ama ana çerçevede mutabık kaldığımızı ifade edebiliriz” ifadelerini kullandı.

‘OYLAMA TAKTİKLERİNİ KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL’
Güvenli bölge mutabakatının sahadaki uygulamasının son derece önemli olduğuna dikkat çeken Kalın, “Daha önce Dışişleri Bakanı’nın ifade ettiği gibi Münbiç yol haritasında yaşanan oylama taktiklerini kabul etmemiz mümkün değil. Öte yandan bu adımla birlikte, Fırat’ın doğusunda bir güvenli bölge tesisi için de önemli bir adım atılmış bulunuyor. Bu hem sınır Türkiye’nin Suriye ile güvenliğini sağlama, hem Suriye’ni toprak bütünlüğünün sağlama, hem de Suriyeli mültecilerin evlerine dönmesini sağlayacak koşulların sağlanması noktasında yeni bir süreci ifade etmektedir” şeklinde konuştu.

ERDOĞAN PUTİN İLE TELEFON GÖRÜŞMESİ YAPACAK
Kalın, Türkiye’nin İdlib’deki dokuz numaralı gözlem noktasının ikmal güzergahına yapılan hava saldırısı hakkında ise “Tepkilerimizi Rus tarafına ilettik. Bununla ilgili, ilgili birimlerimiz görüşme ve temaslarını sürdürüyorlar. Önümüzdeki birkaç gün içinde Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Putin ile telefon görüşmesi olacak. Bu konuyu etraflı şekilde konuşma imkanı olacak. İdlib mutabakatı çerçevesinde bizim 12 gözlem noktamızın bulunduğu yerlerde güvenliğin tam olarak sağlanması, askeri operasyonun olmaması konusunda mutabakat vardı, buna uyulmasını bekliyoruz. Bununla ilgili de girişimlerimiz çeşitli düzeylerde devam etmektedir” dedi.

‘CARİ FAZLA VERİLDİĞİNİ MEMNUNİYETLE İFADE EDEBİLİRİZ’
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, ekonomideki gelişmelere ilişkin ise, “İthalattaki azalmanın da etkisiyle cari açıkta ciddi bir düşüşün olduğunu, hatta cari fazla verildiğini memnuniyetle ifade edebiliriz. Bu çerçevede ekonomimiz, istikrarlı, güçlü, potansiyeline yaraşır bir şekilde yoluna devam etmesi için de TBMM’ye sunulan kalkınma planımız da disiplinli bir şekilde uygulanmaya devam edecek” değerlendirmesinde bulundu.

‘HASAR GÖREN ARAZİLERİN İMARA AÇILMASI ANAYASAYA AYKIRI’
Kalın, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin orman yangınlarına ilişkin bir sunum yaptığını belirterek, şunlara değindi:
“Bu yangınların neden ortaya çıktığı, sebepleri, bunların önlenmesiyle ilgili, şu ana kadar alınan tedbirlerle ilgili Sayın Bakanımızın kapsamlı bir sunumu oldu. Bununla ilgili, hem Bakanlık olarak yapılması gerekenler, hem de toplumun farkındalığının artırılması noktasında bir takım adımların atılması gerektiğini ifade etmek isteriz. Bu yangınların bir kısmının ihmal yoluyla, bir kısmının kasıtlı olma ihtimali her zaman var. Özellikle yangın alanların imara açılması gibi bir beklentiyle geçmişte bu tür yangınların çıkarıldığını görünüyoruz. Ama bildiğiniz gibi yangında hasar gören arazilerin imara açılması Anayasaya aykırıdır. Böyle bir şey yok.”
Yangında hasar gören alanların orman arazisi olarak tabiata kazandırılacağının altını çizen Kalın, bundan sonrasıyla ilgili neler yapılacağına dair eylem planı hazırlandığını da söyledi.

‘BÖYLE BİR GÜNDEM YOK’
Kalın, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Diyarbakır, Mardin ve Van belediyelerine kayyım atanmasına ilişkin soruya yanıt veren Kalın, “Terör örgütüne destek, yardım ve yataklık yapmak gibi suç kapsamına giren bir eylemin içinde olmayan hiçbir belediye başkanıyla ilgili böyle bir tasarruf söz konusu değil. Türk Ceza Kanunu’nun, Terörle Mücadele Kanunu’nun verdiği yetkiler çerçevesinde bu tasarrufta bulunulmuştur. Bu kapsamın dışında olan, Ankara, İstanbul gibi böyle bir şeyin söz konusu olmadığı gibi bu belediye başkanlarıyla ilgili de böyle bir gündem yok. Ama teröre doğrudan ya da dolaylı destek olan, yardım ve yataklık yapan, devletin sağladığı imkanları terör örgütüne kanalize eden, terör örgütü mensuplarını çeşitli isimler altında belediyelere alan, onlara istihdam açan, terör örgütleriyle ilişkili şirketlere para aktaran, belediye başkanlarıyla ilgili tabii ki kanunlar çerçevesinde gerekli adımlar atılmıştır. Bu tür durumlar ortaya çıkarsa bundan sonra da atılacaktır” şeklinde konuştu.

‘SEÇİLMİŞ OLMAK, KİMSEYİ MASUM KILMAZ’
Kalın açıklamasının devamında şöyle konuştu:
“Bunlar; hükümetin ya da İçişleri Bakanlığı’nın keyfi aldığı kararlar değildir. Aynı partiden ya da benzer siyasi görüşe sahip başka belediyeler de var. Buralarda doğrudan suça karışmak, terör örgütüne yardım etmek gibi bir suç hasıl olmadığı için, bunlarla ilgili bir tedbir söz konusu olmamıştır. Ama seçilmiş olmak, kimseyi masum kılmaz. Seçilmiş olmak, milli iradenin sağladığı demokratik kurallar çerçevesinde eylem yapmayı gerektirir. Bu kurulların dışına çıkıldığı zaman, bu bir terörle ilgili bir suç olabilir, bu adi bir suç olabilir, bu yolsuzluk olabilir, bunlarla ilgili nasıl tedbir alınıyorsa, seçilmiş kişiler de yargı yoluyla görevden alınabiliyorsa, burada da aynı kural uygulanmıştır. YSK’nın bununla ilgili daha önce düzenleme yapıp yapmaması meselesi, Anayasa değişikliği gerektiren bir konu. Seçildikten sonraki dört buçuk aylık süreç içinde, İçişleri Bakanlığı’nın yürüttüğü idari soruşturmalar, devam eden adli soruşturmalar neticesinde böyle bir karar alınmıştır. Burada asıl olan, milletin sandıkta tecelli eden iradesini koruyacak çerçeveyi muhafaza etmektir.”

BAHÇELİ 26 AĞUSTOS’TA MALAZGİRT’TE OLACAK
Kayyım atamalarının ardından MHP Genel Başkanı Bahçeli ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın telefon görüşmesi yapmadığını açıklayan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, “İnşallah, 26 Ağustos günü Malazgirt’te birlikte olacaklar. Belki orada bu konuyu da ele alma imkanı olur” dedi.

ERDOĞAN İLE PUTİN ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLREDE TELEFON GÖRÜŞMESİ YAPACAK
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile önümüzdeki günlerde bir telefon görüşmesinin olup olmayacağı sorusuna cevap veren Kalın, “Sayın Cumhurbaşkanımızın önümüzdeki günler içinde sayın Putin ile telefon görüşmesi olacak. Ben dün mevkidaşımla görüştüm, Finlandiya ziyareti gerçekleştiriyorlar. İlk fırsatta, en geç Cuma günü zannediyorum, telefon görüşmesini gerçekleştireceğiz. Sayın Trump ile de bir telefon görüşmesi hazırlığı yapıyoruz. Sayın Bolton ile bugün, yarın bir telefon görüşmem olacak. Ondan sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın Sayın Trump ile telefon görüşmesi olacak” şeklinde konuştu.
Öte yandan Kalın, Eylül ayının son haftasında gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Erdoğan ve Trump’ın görüşme ihtimalinin olduğunu da söyledi. ABD Başkanı Trump’ın Türkiye ziyaretine değinen Kalın, ABD kanadının zamanlama üzerinde çalıştığını belirterek, “Şu anda spesifik olarak belirlenmiş bir tarih söz konusu değil” dedi.

‘BİZİM ZİHNİMİZDEKİ ÇERÇEVE NET’
Fırat’ın doğusunda kurulması öngörülen güvenli bölgenin detaylarına ilişkin sorulan soruyu cevaplayan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, şöyle konuştu:
“Bununla ilgili belirlenmiş bir takvim var. Harekat merkezinin kurulması, ortak devriyelerin başlaması ve gerekli askeri planlamaların Suriye sahasında yapılmasıyla ilgili üç, dört aşamalı takvim söz konusu. O takvimin detaylarını paylaşmayacağım. Uygulama gerçekleştikçe onları göreceksiniz. Bu plan çerçevesinde önümüzdeki haftalar içinde, bunun somut uygulamalarını göreceğiz. Fırat’ın doğusunda ortak devriyeler yakın zamanda başlayacak Amerikan askerleriyle birlikte. Zaten İHA’larımız orada uçmaya başladı. Bununla ilgili başka uygulamalar da söz konusu olabilir. Derinlik ve kapsamla ilgili olarak da müzakereler hala devam etmekle birlikte bizim zihnimizdeki çerçeve net. Sayın Trump’ın da ifade ettiği gibi; 20 mil, yani 30-32 kilometre gibi bir alan. Coğrafyanın şartlarına göre burada bir takım daralma-genişleme söz konusu olabilir. Bu devriyeler başlayıp, buranın kontrolü bu güvenli bölge çerçevesinde bize geçtiğinde de yerel halkla birlikte buranın yerel yönetimini sağlamaya devam edeceğiz.”

‘SİYASİ SÜREÇ ÖNEM ARZ EDİYOR’
Suriyeli mültecilerin güvenli bölgeyle birlikte gönüllü bir şekilde evlerine döneceklerini ifade eden Kalın,
“Zorla gönderme diye bir şey söz konusu değil. Şu andaki uygulama, kayıtlı olmadıkları şehirden, kayıtlı oldukları yere intikal ettirilmeleri. Ama nihai olarak Suriye’de güvenli bölge sağlanınca mültecilerin kendi şehirlerine dönmeleri. Bunun için de Fırat’ın doğusunda ve batısında devam eden siyasi süreç önem arz ediyor. Bu çerçevede Sayın Cumhurbaşkanımızın ev sahipliğinde 16 Eylül’de üçlü zirve gerçekleştireceğiz. Bu, bildiğiniz gibi daha önce Astana toplantılarının devamı olarak Ankara’da Cumhurbaşkanımızın başkanlığında gerçekleşecek” açıklamasında bulundu.

‘EKSLİKLİKLER VARSA GİDERİLECEKTİR’
Bakan Pakdemirli’nin sunumunda, orman yangınlarına müdahale süresinin 30-35 dakikadan, 10-12 dakikaya indiği yönünde açıklamalarda bulunduğunu aktaran Kalın, “Bu bir teknik kabiliyet meselesi. ‘Şu uçak kullanıldı, kullanılmadı’ tartışmasından ziyade, önceliğimizin bütün imkanların seferber edilmesi ve orman yangınlarının en hızlı şekilde söndürülmesi olarak ifade edebilirim. Tabii ki eksikler varsa bunlar mutlaka giderilecektir” ifadelerini kullandı.

‘GÖZLEM NOKTASININ KAYDIRILMASI SÖZ KONUSU DEĞİL’
İdlib’de bulunan dokuz numaralı gözlem noktasının yerinin değiştirilip değiştirilmeyeceği yönündeki soruyu cevaplayan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, “Dokuzuncu gözlem noktasının kapatılması yahut başka noktaya kaydırılması söz konusu değil. Gözlem noktası yerinde duruyor ve İdlib mutabakatı çerçevesinde kurduğumuz bütün gözlem noktaları bulundukları yerde faaliyet göstermeye devam edecekler. Tam tersine oranın güvenliğini artırmak, etrafının asayişini sağlamak için tahkimatlarımız da devam ediyor. Orada önceliğimiz, askerlerimizin bulundukları yerlerde kalmaları ve güvenliklerinin sağlanmaları” diye konuştu.

‘AKSİLİK SÖZ KONUSU DEĞİL’
Kalın, Yüksek Askeri Şura kararlarının uygulanmasında aksilik olup olmadığı şeklindeki soruya, “Herhangi bir aksilik söz konusu değil. YAŞ çalışmalarını tamamladı. Sayın Cumhurbaşkanımızın onayıyla karar alındı. Evrakın imza süreci var, onun da önümüzdeki birkaç gün içinde tamamlanmasını bekliyoruz” cevabını verdi.

‘BİZ AFRİN’İ İDLİB’İ İŞGAL ETMEDİK’
Kalın, güvenli bölgenin kontrolünün Türkiye’de olmasının doğal olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Buranın başka terör örgütleri için güvenli bir bölge haline gelmemesi için kontrolün Türkiye’de olması esastır. Türkiye’de olması derken, birileri bunu alıp, Türkiye işgal ediyor gibi bir yerlere çekmeye çalışıyorlar. Biz Cerablus’u, El Bab’ı, Azzez’i, Afrin’i İdlib’i işgal etmedik. Adı her ne kadar böyle konmasa da bu bölge bir güvenli bölge haline gelmiş durumda. Burada rejim, PKK/PYD, DEAŞ yok. Burada yerel halk kendi imkanlarıyla orada kendini yönetmekte. Fırat’ın doğusunda da beklentimiz benzer bir modelin orada hayata geçirilmesi.”