Saray'daki yeni kurula atanan Cemil Çiçek sessizliğini bozdu
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu’na atanan eski bakan Cemil Çiçek sessizliğini bozdu. Çiçek, "Türkiye'de şu anda tam 81 siyasi parti var. 82'ncisi ne işe yarayacak. Şu anda var olan siyasi partilerden nesi farklı olacak? Sadece bir kişiye ya da bir fikre karşı olduğunuz için bir parti kurulur mu?" diye konuştu.
cumhuriyet.com.trÇiçek, Özlem Gürses'in "Son dönemde siyaset kurumları çok zorlu sorunlarımıza çözüm üretemez oldu. Bir tıkanıklık var… Belki de bu yüzden yeni partiler yolda…" sorusuna, "Türkiye'de şu anda tam 81 siyasi parti var. 82'ncisi ne işe yarayacak Özlem Hanım?" diye yanıt verdi.
Cemil Çiçek'in açıklamalarından bir kısmı şöyle:
Özlem Gürses: Son dönemde siyaset kurumları çok zorlu sorunlarımıza çözüm üretemez oldu. Bir tıkanıklık var… Belki de bu yüzden yeni partiler yolda…
Cemil Çiçek: Türkiye'de şu anda tam 81 siyasi parti var. 82'ncisi ne işe yarayacak Özlem Hanım? Şu anda var olan siyasi partilerden nesi farklı olacak? Sadece bir kişiye ya da bir fikre karşı olduğunuz için bir parti kurulur mu?
Özlem Gürses: Sayın Cumhurbaşkanına karşı oldukları için parti kurmak istiyorlar diyorsunuz yani?
Cemil Çiçek: O ya da bir başkası… Kastım şu; muhalefet etmek için değil; çözüm üretmek, alternatif modeller sunmak için parti kurulur. Bu sözünü ettiğiniz yeni partilerin ekonomi, dış politika, yargı konularında çözümleri nedir mesela?
Özlem Gürses: Henüz açıklamadıkları için bilmiyoruz ama Sayın Babacan'ın özellikle bu alanlarda ciddi raporlar hazırladığını duyuyoruz.
Cemil Çiçek: Anlıyorum. Ben sadece onun değil Rıfat Serdaroğlu'nun, Ahmet Davutoğlu'nun da çalıştıklarını duyuyorum. Yine de benim fikrim, var olan yapılar içinde gelişmeye açık siyasi öngörülerle çözümler bulmak.
Özlem Gürses: Eski vekil Osman Can'ın hem parlamenter sistem hem de başkanlık sistemi için iki ayrı anayasa taslağı yazdığı da konuşuluyor…
Cemil Çiçek: Siyasi program yazmakla hayatın gerçekleri her zaman uyum içinde olmuyor. Bizim en önemli sorunlarımızdan biri de hem sağda hem solda reel siyaseti inşa edememiş olmak maalesef. Üstelik siyaset de tıpkı hayat gibi sürekli olarak değişen, gelişen, kendini yenileyen bir alan. 40 yıl öncenin siyaseti ile bugününki aynı değil.
Özlem Gürses: Tam da o nedenle sanırım Türkiye siyasi parti dolu?
Cemil Çiçek: İyi ama her yeni fikre bir parti kurulmaz ki. Ben yıllardır “kendini yenileyen, gelişmeye açık” siyasi yapılar öneriyorum. Yüksek İstişare Kurulu bunun bir örneği. Ya da size anlattığım her siyasi partiye fikirsel hizmet veren “düşünce örgütleri” modeli. Dünya hızla değişiyor, solcular millici oldu, sağcılar da küreselci.
Özlem Gürses: Her iki taraf da bu cümlenizde itiraz edecek bir şey bulabilir…
Cemil Çiçek: 40 yıl öncesinin siyasi kavramları ile bugünün sorunlarına çözüm bulunabilir mi? Mümkün değil. Benim 3 evladım var, hepsi farklı görüşlerde oy kullanabiliyor. Ve inanın bana oy vermedikleri de oldu.
Özlem Gürses: Seneler önce bir röportajınızda “Türkiye'de değişmedim diyenler de değişmiştir, sadece farkında değildir” demiştiniz…
Cemil Çiçek: Çok doğru, hâlâ aynı fikirdeyim. O röportajda şunu da söylemiştim “Sağcılar sağ, solcular sol yumruğunu çıkarırdı. Ben de siyaseti uzun zaman böyle anladım. Rahmetli Özal'la karşılaştım, siyasetin yumruk sıkmak değil, el sıkmak olduğunu öğrendim. O günden beri de herkesle uzlaşmaya gayret ediyorum.” Biliyor musunuz, o röportajdan 3 gün sonra sabah yürüyüşünde Oran'da Sayın Baykal'la karşılaştım, bana sordu “Sen bunları söyledin mi?” Ben “Evet, söyledim” diye yanıt verince, o da “Çok iyi demişsin, haklısın” demişti.