Saray ‘ferman’ları

Cumhurbaşkanlığı 7 kararname daha yayımladı. Buna göre ordu Saray’ın denetimine alınırken, DDK’nin yetkileri ‘olağanüstü’ genişletildi.

Sinan Tartanoğlu

Cumhurbaşkanı Erdoğan

Cumhurbaşkanlığı 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümünde 7 yeni kararname daha yayımladı. 800 maddelik 4 numaralı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile 52 kurum ve kuruluşun teşkilat, görev, yetki ve sorumlulukları yeniden belirlendi. Diğer Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile de Devlet Denetleme Kurulu, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, Yüksek Askeri Şûra, Savunma Sanayii Başkanlığı’nın kuruluş yasaları da silbaştan değiştirildi. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın teşkilatına ilişkin düzenleme ise henüz yapılmadı. Dün yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde dikkat çeken unsurlar şöyle:

-DDK’ya en geniş yetki: Geçmişte de Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) yetki ve sorumlulukları arttırıldı. Kurul, tüm devlet sistemi içindeki teftiş sisteminin üst denetleme organı olarak tanımlandı. Bakanlıklardaki teftiş kurullarının inceleme ve soruşturma faaliyetlerinin tüm ilkelerini belirlemekle yetkilendirildi. Bürokrasideki tüm soruşturmalara ilişkin usul ve esaslar ile soruşturmacıların niteliklerinin bile DDK tarafından belirlenmesinin önü açıldı. Kurul, ivedi durumlarda doğrudan kurul başkanının onayı ile inceleme görevine başlayabilecek.

-Soruşturma ve görevden alma yetkisi: Kurul, bugüne kadar; incelenen konularla ilgili rapor hazırlar, raporda teftişi ve tahkiki veya dava açılmasını istediği konuları belirtirdi. Dava açılması gereken konular, adli ve idari mercilere parlamenter sistemde tarafsız olan Cumhurbaşkanı tarafından iletilirdi. Daha önce sadece inceleme raporu hazırlayan Kurul, artık, soruşturma ve disiplin soruşturması raporları da düzenleyebilecek. Devlet Denetleme Kurulu, her kademe ve rütbedeki görevlilerin kamu kurum ve kuruluşundan ihracını bile isteyebilecek veya ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunabilecek. Yeni kararnameye göre Devlet Denetleme Kurulu, denetimi güçleştiren veya engelleyen davranışlarda bulunan, görevde kalması halinde kamu zararını arttıracağı, suç delillerini karartacağı anlaşılan her kademe ve rütbedeki görevliler hakkında görevden uzaklaştırma tedbiri uygulayabilecek veya görevlinin görevinden uzaklaştırılmasını ilgili kurumdan talep edebilecek. Devlet Denetleme Kurulu, soruşturduğu alanda, yargı organları dışında tüm kamu kurum ve kuruluşlarındaki, kamu kurumunu niteliğinde olsun olmasın tüm meslek kuruluşlarındaki, kamuya yararlı tüm derneklerdeki, vakıflardaki, tüm askeri birimlerdeki görevlileri rütbesi ve kademesinden bağımsız olarak görevden uzaklaştırabilecek. Soruşturma sonucunda suç işlendiği belirlenemeyen veya ihraç dışında yaptırım önerilen görevliler derhal görevine başlatılacak.

-Başkan orduyu denetleyecek: Daha önce Devlet Denetleme Kurulu yargı ve Silahlı Kuvvetleri denetleyemiyordu. Kurul artık, Genelkurmay Başkanlığı, kuvvet komutanlıkları, Milli Savunma Üniversitesi ile her türlü askeri okul, birlik ve birimlerde, Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı ve savunma sanayii şirketlerinde denetleme yapacak. Raporlar gizlenebilecek: Kurulda eskiden olduğu gibi yine başkan dahil 9 üye ile çalışacak. Yine eskiden olduğu gibi kurul üyeleri Cumhurbaşkanı tarafından atanacak. Devlet Denetleme Kurulu’nun raporları gizli kalabilecek. 

-Cumhurbaşkanı bildiri yayımlayacak: Cumhurbaşkanlığı bundan böyle bildiri yayımlayacak. TRT ise Cumhurbaşkanlığı bildirilerini yayımlamakla yükümlü olacak. TRT, olağanüstü haller ile seferberlik ve savaş hallerinde de Cumhurbaşkanlığı konuşmalarını yayımlama zorunda. 

-İcraatın içinden: TRT ayrıca Cumhurbaşkanı’nın faaliyetleri hakkında bilgilendirme yapmak zorunda da olacak. Cumhurbaşkanı faaliyetlerinin gerekçelerinin, yararlarının, usul ve esaslarının kamuoyuna “benimsetilmesi için” haber bültenlerinin dışında, ayda 30 dakika radyo ve televizyon programları hazırlayacak. Bu programlarda, “TRT’nin yayın esaslarına uymak, cevap hakkı doğuracak nitelikte olmamak ve siyasi çıkar amacı taşımamak” koşulları olacak. n TRT yayınları artık ‘tarafsız’ değil: TRT’nin kuruluş yasasında yer alan yayınların tarafsızlığı ile ilgili ilkelerin tamamı kararname ile çıkarıldı. TRT’nin artık, “Kişilerin özel hayatlarına, şeref ve haysiyetlerine saygılı olmak”, “Dürüstlük anlayışına bağlı kalmak”, “Haberlerin toplanması, seçilmesi ve yayınlanmasında tarafsızlık, doğruluk ve çabukluk ilkeleri ile çağdaş habercilik teknik ve metotlarına bağlı olmak”, “Haberleri ve yorumları ayırmak ve yorumların kaynaklarını açıklamak”, “Tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamak ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerına alet olmamak” gibi yasal zorunlulukları kalmadı. Yayınlarının tarafsızlığına ilişkin hükümleri kuruluş yasasından kaldırılsa da TRT’nin “Tarafsız bir kamu tüzelkişiliğine sahip” olma tanımı korundu. 

-Karar ve genelgeler gizlenebilir: Daha önce Başbakanlık tarafından yayımlanan Resmi Gazete’nin Cumhurbaşkanlığı tarafından yayımlanması benimsendi. Buna göre Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin Resmi Gazete’de yayımlanması gerekecek. Ancak Cumhurbaşkanlığı bazı karar ve genelgelerin Resmi Gazete’de yayımlanmasına onay vermeyebilecek. 

-Şartlı, şartsız bağış kabulü: Başbakanlık’a bağlı kurumlardan AFAD İçişleri Bakanlığı’na, TİKA ise Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlandı. Yurtiçinde ve yurtdışında birçok yardım kampanyası düzenleyen AFAD’ın teşkilat şemasında daire başkanlıklarına “Gönüllü ve Bağışçı İlişkileri Dairesi Başkanlığı” da eklendi. Bu daire başkanlığının görev tanımında yer alan “Her türlü şartlı, şartsız bağışlar ile yardımları kabul etmek” ve “Her türlü ürün, hizmet, menkul, irat ve vasiyet bağışları ile ayni ve nakdi yardımları kabul etmek” maddeleriyle kuruma bağış adı altında her türlü ayni ve nakdi yardımın aktarılabilecek olması dikkat çekiyor.

-Profesör olmayan rektör düzenlemesinden geri adım: Uyum yasası ile rektörlerin profesörler arasından Cumhurbaşkanı tarafından atanması usulü değiştirilmiş, rektör olmak için ‘profesör olma’ usulü kaldırılmıştı. Bu düzenlemeden, yürürlüğe girmesinden kısa bir süre sonra vazgeçildi. Cumhurbaşkanı’nın rektörleri, 3 yıl profesörlük yapmış akademisyenler arasından ataması usulüne geri dönüldü.

‘Dışarıda’da doğrudan onay: “Milletlerarası Antlaşmaların Onaylanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne göre Türkiye adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak anlaşmalar Cumhurbaşkanı kararıyla onaylanacak. Eskiden olduğu gibi yasalarda değişiklik getiren hükümler içeren her türlü milletlerarası anlaşmanın onaylanması veya bunlara katılım için ise Meclis’in onayı veya bir kanun çıkarması gerekecek. TBMM tarafından onay ya da katılım konusunun uygun bulunması zorunlu olan milletlerarası anlaşmaların Cumhurbaşkanı tarafından TBMM’ye gönderilmesi kapsamındaki hazırlık çalışmaları ise Dışişleri Bakanlığı’nca yürütülecek. “Milletlerarası bir anlaşmaya dayanılarak yapılan anlaşmalar ile kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik, ticari veya teknik anlaşmalar” ile “ekonomik, ticari veya teknik münasebetleri düzenleyen anlaşmalardan devlet maliyesi bakımından yüklenme gerektirmeyen, kişi hallerine ve Türk vatandaşlarının yabancı memleketlerdeki mülkiyet haklarına dokunmayan anlaşmalar” da Cumhurbaşkanı’nca doğrudan onaylanacak. Ayrıca NATO Anlaşması’na taraf olan devletler ve NATO ile yapılan anlaşmalardan Türk kanunlarına değişiklik getirmeyenler Cumhurbaşkanı’nca doğrudan onaylanacak.

 

<haber-yatay:1027807>