'Şantaj aracı olarak kullanılmamalı'

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD'de Temsilciler Meclisi'nde Ermeni tasarısının gündeme alınmamasıyla ilgili olarak "Bu konu bir şantaj aracı olarak kullanılmamalı" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 11. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ermeni iddilarına ilişkin tasarının ABD Temsilciler Meclisi'nin gündemine gelmemesiyle ilgili soru üzerine, son birkaç gün içinde ABD Kongresi'ndeki gelişmeler dolayısıyla yoğun bir çalışma ve faaliyet içinde bulunduklarını söyledi.

Gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirten Davutoğlu, şöyle devam etti: ''Dün ABD Kongresi'nde Türkiye-Amerika ilişkilerine ve Türk-Ermeni ilişkilerine, Kafkasya'daki dengelere darbe vurabilecek bir gelişmenin olmamasından memnuniyet duyuyoruz. Bu yöndeki çabaları dolayısıyla Amerikan yönetimine, Sayın Obama'ya, Sayın Clinton'a ve diğer yetkililere teşekkür ediyoruz. Gerçekten dün sağduyu bir kez daha hakim olmuştur. Ama bu tecrübe de göstermiştir ki tarihi olayların siyasi makamlarca değerlendirilmesi ilkesel olarak yanlış bir tutumdur. Türkiye'nin bu konudaki tutumu da son derece açıktır. Tarihi olaylarla ilgili her türlü yüzleşmeye, her türlü çalışmaya hazırız. Türkiye ile Ermenistan arasında, Türklerle Ermeniler arasında tarihi bir uzlaşma sağlanması için de bütün çalışmalara hazırız. Ama bu tarihi olayların ülkemize dönük bir şantaj aracı gibi kullanılması, Türk-Amerikan ilişkileri üzerinde bir demoklesin kılıcı gibi sallanıyor olması kabul edilebilir bir durum değildir. Son 3-4 gün içinde isterdik ki Amerikalı yetkililerle, muhataplarımızla muhtemel bir krizi önlemek için değil, pozitif diplomatik çabalar için çalışıyor olalım. Görüldüğü gibi bu çabalar, bu tür girişimler son derece gereksiz bir enerji ve zaman kaybına yol açmaktadır. Artık zaman diyalog zamanıdır, görüşme, konuşma, anlaşma zamanıdır. Karşılıklı bir şekilde bu çabaları yoğunlaştırıp hem bölgemizde hem bütün dünyamızda barışı ve diyalogu egemen kılmak durumundayız. Bu yol tercih edilmeden, kongreler, hiç bu konudan haberi olmayan temsilciler üzerinden Türkiye üzerine baskı kurma çabalarının neticesiz kalacağını ve bu yöndeki çabaların hem Türk-Amerikan ilişkilerine hem Türk-Ermeni ilişkilerine büyük zarar vereceğini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Ümit ederiz ki önümüzdeki günlerde bu tür girişimler tekrar gündeme gelmez. Bu aklıselim hakim olmaya devam eder. Ve bütün bu alanlarda pozitif gündemle çalışırız.''

 

'Türkiye-Ermeni ilişkileri barışçıl bir çerçevede gerçekleşir, umarım'

Türkiye ile ABD arasında çok yoğun ve pozitif gündemi olan ilişkiler bulunduğunu ve bu konulara yoğunlaştıklarını, bölgede küresel alanda birlikte gerçekleştirecekleri model ortaklığın yol açacağı pozitif gelişmeleri konuştuklarını ifade eden Davutoğlu, ''Bu tür negatif girişimleri engellemek yerine yine aynı şekilde ümit ederiz ki, Türkiye-Ermeni ilişkileri barışçıl bir çerçevede gerçekleşir. Türkiye-Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerine barışçıl yollarla çözüm bulunur ve barış egemen olur. Bu dönemin işaretleri bunlardır. Tekrar bu aklıselimin egemen olması dolayısıyla memnuniyetimi ifade ediyorum ve önümüzdeki günlerde, aylarda, yıllarda da daima aklıselim ile davranılması konusundaki ümidimi bir kez daha teyiden vurgulamak istiyorum'' diye konuştu.

''Türkiye'ye yönelik bu baskılar, Türkiye'nin Karabağ konusundaki tutumunu değiştirecek mi?'' şeklindeki bir soru üzerine, bu alanda da ilkesel bir tutum benimsediklerini kaydeden Davutoğlu, ''Türkiye, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü ilkesi temelinde Karabağ sorununa bir çözüm bulunmasını savunmaktadır ve bu uluslararası ilişkiler normudur. Aynı şekilde Türkiye, bu çözüm çerçevesinde güney Kafkasya'ya barış ve huzurun gelmesini istemektedir. Ermenistan'la ilişkilerini normalleştirmek arzusundadır. Sadece Türkiye ile Ermenistan arasında değil, Ermenistan ile Azerbaycan arasında da ilişkilerin normalleştirilmesini istiyoruz'' değerlendirmesinde bulundu.

Davutoğlu, bunların uluslararası normlara uygun bir şekilde yürütülmesi gereğinin altını çizerek, üçüncü taraflar üzerinden de nerede olursa olsun baskıya, şantaja, tarihi yanlış yorumlara dayalı yöntemlerin uygulanmaması gerektiğini söyledi. Ermenistan'la protokollere yönelik bir soruya verdiği yanıtta Davutoğlu, bu protokolleri, iki ülke ilişkilerinin normalleştirilmesi ve Güney Kafkasya'ya barışın egemen kılınması perspektifiyle imzaladıklarını dile getirdi.

Davutoğlu, ''Bu yönde de bu sürecin devam ettiğini düşünüyoruz. Bu süreç devam edecektir. Ta ki Kafkas milletleri, halkları birbirlerine saygı içinde barışı egemen kılsınlar. Bu yöndeki çabalarımız sürecek. Dolayısıyla Kafkasya'daki her türlü barışçıl sürece de destek vermeye devam edeceğiz'' dedi.