Şanlı transfer dönemi açıldı

Futbolda taraftarın en çok beklediği dönem bu hafta başladı. Pek hangi dönemmiş bu? Hangisi olacak tabii ki transfer dönemi… Gelin biz de bakalım şu transfer döneminin püf noktalarına.

Alp Ulagay/Cumhuriyet

 

 

Haziran ayı geldiğinde ligde ve kupada şampiyonlar belli olmuştur, futbolcular birkaç haftalık tatillerine çıkmak için sabırsızlanıyordur. Meydan artık transferlere, çoğunlukla da bu işin dedikodusuna kalmıştır. Öyle dudak bükmeyin hemen. Türkiye’deki futbol taraftarı belki de futbol sezonunun kendisinden çok bu bol dedikodulu 12 haftayı bekler. Çünkü lig sezonunda bir şampiyon çıkarken transfer döneminin bir sürü şampiyonu olabilir. Her taraftara göre kendi takımı en iyi transferleri yapmıştır. Yani herkes için rakipleri kıskandıracak bir muhabbet malzemesi mevcuttur.

“Kimi almış bizimkiler” sorusu öylesine cezbedicidir ki taraftar için maçların oynanmadığı bu dönemde spor gazetelerinin satışı yükselir, web sitelerinin tıklanma sayıları zirveyi görür. Ağustosun sonuna kadar transfer pazarlıkları, bonservisleri, sözleşmeler havada uçuşur.

TRANSFER TAKVİMİ DE OLUR MUYMUŞ

İşin en başında transfer takvimi var. Ama hiçbir ülke öyle kafasına göre takılamıyor. Eskiden Türkiye’de futbol federasyonu sezonun bitimine doğru karar verirdi bu takvime. Bu tarih kimi zaman haziranın başı, kimi zaman ortası hatta temmuz ayı bile olurdu yılına göre. Şimdi devrede FIFA’nın kuralları var. 2002’den beri FIFA her ülkeye 12 haftalık bir süre veriyor. Bu sezon Türkiye’deki transfer penceresi 9 Haziran-31 Ağustos arasında. Bu sürede imzayı attın attın, yoksa ocak ayındaki ara transfer dönemine kadar beklersin.

KULÜPLER ARASI BİLEK GÜREŞİ

Transferdeki temel konulardan biri de bonservis. Yani sözleşmesi süren oyuncuyu transfer etmek için kulübüne ödenmesi gereken bedel. Bu konuda özellikle İstanbullu üç büyükler ile Anadolu takımları arasında bir bilek güreşi başlar ki sormayın gitsin. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray, Anadolu’daki yıldız adaylarını en ucuza kapmaya çalışır. Anadolu kulüpleri de tok satıcıdır, sıkı pazarlık yapar oyuncuya belirledikleri bonservis fiyatında. Hatta iki-üç kulübü kapıştırıp fiyat yükseltmeye çalışırlar. Gerekirse siyasiler bile devreye girer. Son 10 yılda bu yolla Kayserispor 50 milyon euro, Gaziantepspor 28,5 milyon euro ve Eskişehirspor 20 milyon euro ile en çok para kazanan kulüpler oldular. Ancak yeni yabancı kuralı bu yüksek bonservis rakamlarına son verecek gibi duruyor.

BEDAVA MI SANDIN PARA VERİP ALDIN

 5+3 mü? 6+2 mi? Yoksa 5+0+3 mü? Bunlar sahadaki diziliş değil, Süper Lig’de sahada yer alacak yabancı sayısıyla ilgili karmaşık matematik formülleriydi. Şaka bir yana yıllarca bu denklemin içinden çıkamadık. Gelecek sezondan itibaren bambaşka bir kural var: 14+14. Yani 2015-16 sezonunda takımlar TFF’ye sunacakları 28 kişilik oyuncu listesinde isterlerse 14 yabancı oyuncuya yer verebilecekler. Ama öyle bedava değil tabii. Bunun bir de bedeli var. Lisans çıkarılacak her futbolcu sayısı için bir fon bedeli skalası belirlendi. Buna göre beş yabancı için 700 bin TL, 10 yabancı için 2 milyon 750 bin TL ve 14 yabancı için de 6 milyon TL fon bedeli ödenecek. Tabii bu yeni kuralın özellikle orta sınıf Türk futbolcuları olumsuz etkilemesi kuvvetle muhtemel. Birçok Türk oyuncu yıllık ücretlerinde indirim yapmak zorunda kalacak, hatta Süper Lig’de takım bulamayıp 1. Lig’e inecek.

PAZARLIK VARSA ÇARE MENAJER

Çok eskiye gitmeyelim, 1990’larda bile boş mukaveleye imza atmak, kerli ferli yöneticilerin “evladımızsın” sözüyle doğru dürüst pazarlık edememek futbolcuların kaderiydi. Mesela Beşiktaş Başkanı Süleyman Seba kaşını bir kaldırır, Metin-Ali-Feyyaz imzayı çakardı. Futbolcu oğlunu ezdirmeyen bazı babalar devreye girerdi. Son 15 yılda bu işler çok değişti. Çünkü artık futbolcu temsilcileri ya da yaygın bilinen adıyla menajerler var. Pazarlığı onlar yapıyor, sözleşmeleri hazırlıyor, gerekirse ek şartlar öne sürüyorlar. Türkiye’de son yıllarda transferde en aktif menajerler arasında Batur Altıparmak, Ahmet Bulut, Ogan Tarhan ve Ali Egesel, Ceylan Çalışkan gibi isimler var. Bu yıla kadar menajer olmak biraz daha meşakkatliydi. FIFA, bazı sınavlardan geçilmesini şart koşmuştu. Ancak 1 Mayıs’tan itibaren FIFA bu uygulamaya son verdi ve topu ulusal federasyonlara attı. 

KALEMİM YAZMIYOR Bİ 500 KAAT ATSANIZ 

Birkaç yıldır daha çok duyduğumuz bir transfer terimi var: İmza parası. Sanki tam sözleşme masadayken futbolcunun kaleminde mürekkep bitmiş de, birisi masaya para dolu zarfı koyunca imzayı basacakmış çağrışımı yapıyor. Nedir peki bu imza parası? Aslında yeni kulübüne imza atmadan önce futbolcuların talep ettiği peşin ödemenin modern ismi. Tabii serbest oyuncuların eli çok daha kuvvetli bu konuda. “Madem benim için bonservis bedeli ödenmiyor, o zaman çekler yazılsın” diyorlar. Son yıllarda Didier Drogba, Wesley Sneijder, Diego gibi yabancı oyuncular Türk takımlarıyla anlaşırken 3-4 milyon euro’luk imza parası aldı. 

BİRAZ MAÇ BAŞI OLSUN BİRAZ DA PRİM YAZALIM

Geldik işin en önemli kısmına. Ne mi o? Tabii ki sözleşme. Eskisi gibi boş mukavele kalmadığı gibi bugün giderek detaylanan futbolcu sözleşmeleri var. Artık menajerler oyuncularının yaşlarına göre sözleşme süresi almak, serbest kalacakları sezonu özellikle seçmek gibi opsiyonlarla masaya oturabiliyor. Ama en çok merak edilen mesele tabii ki para.

Bugün milli takım seviyesindeki Türk oyuncular ve yine üst düzey yabancılar için standart uygulama şöyle: 1 ila 3 milyon euro gibi hatırı sayılır bir meblağ garanti para olarak sözleşmeye yazılır. Oyuncu hiç oynamasa bile bu parayı alır. Bunun üzerine 10 bin ila 25 bin euro maç başı ödemeleri eklenir. Pazarlık gücü kuvvetli az sayıdaki oyuncu bunun da üzerine bazı prim maddeleri ekletebilir. Örneğin sezon boyunca 30 maç oynamak, 20 gol atmak, şampiyon olmak gibi… 

EV, ARABA, UÇAK, OKUL KARAR YENGENİN

Hemen endişelenmeyin, uçak talep eden henüz görülmedi ama Türkiye’ye gelen yabancı futbolcuların taleplerinin içinde para dışında birçok madde var. Oturacakları güzel bir ev, kullanacakları lüks bir otomobil, tatiller için ülkelerine gidiş dönüş uçak bileti standart hale gelmiş durumda. Ama bu kadar değil. Aileli ve çocuklu yabancılar için eş sorunsalı hemen devreye giriyor. Futbolcu yengeleri bu tercihlerde söz sahibi hatta belirleyici olabiliyor. Hele söz konusu evdeki çocukların okuluysa durum daha da vahim. İngilizce okul var mı, Fransızca olsa daha iyi olur diye bütün bir yaz geçebilir. O okul bulunana kadar futbolcu rahat etmez, kulübü de rahat ettirmez. 

 

Türkiye'de herkes onların peşinde

Fernandao
(28, Bursaspor)

Bu sezonun Super Lig gol kralı Brezilyalı forvet Fenerbahçe ile anlaştı. Resmi imza atılmak üzere.
3,5 milyon euro.

 

Gökhan Töre
(23, Beşiktaş)

Türk Milli Takımı'nın da yıldızının Avrupa'dan talipleri var. Eski hocası Bilic'in takımı West Ham United, Manchester City, Atletico Madrid de adaylar arasında.
7 milyon euro.

 

Burak Yılmaz
(30, Galatasaray)

Şampiyon takımın golcüsü iki yıl sonra yine Avrupa'nın radarında. Onu izleyen takımlar İtalyan Lazio ve İngiliz West Ham United.
10 milyon euro.

Stéphand M'bia
(29, Sevilla)

Son iki sezon Sevilla formasıyla iki kez Avrupa Ligi'ni kazanan Kamerunlu orta saha bu yaz serbest kalır kalmaz Trabzonspor'la anlaştı. Bedelsiz.

 

Adem Büyük
(27, Kasımpaşa) 

Forvet oyuncusu bu yıl Galatasaray'ın hedeflerinden biri.
1,8 milyon euro.

 

Volkan Şen
(27, Bursaspor)

Yeşilli beyazlı kulübe döndükten sonra yeniden milli takıma kadar yükselen kanat oyuncusunun en büyük talibi Fenerbahçe.
3 milyon euro

André Gignac
(29, Marsilya)

Fransa'da iyi bir sezon geçiren santrforun adı Galatasaray'la anılıyor. Serbest kalan Gignac yıllık 3,5 milyon euro istiyor. Bedelsiz.

 

Ryan Babel
(28, Kasımpaşa)

Hollandalı forvet İstanbul'da kalmak istiyor. En büyük talibi ise Beşiktaş. 2,5 milyon euro.

 

Şener Özbayraklı
(25, Bursaspor)

Pek çok transfer listesinin başında yer alan sağ bekin Fenerbahçe ile anlaştığı duyurulmuştu. Bedeli yaklaşık
4 milyon euro

 

 

DEVLERİ BİRBİRİNE DÜŞÜRDÜLER

Türkiye’de var da Avrupa’da transfer yok mu? Var elbette. Geçen seneki kadar olmasa da bu yaz takım değiştirmesi beklenen yıldız isimler var. Onlara da bir göz atalım

 

Herkes peşinde

Paul Pogba (22, Juventus)

Fransa Milli Takımı’nın da yıldızı genç oyuncu herkesi peşine taktı. Manchester City, Real Madrid, Barcelona ve Chelsea iki ceza alanı arasında mekik dokuyan, sürpriz goller de atan Pogba’nın aklını çelme peşinde. Transfer bedelinin de 70 milyon euro’dan az olmaması bekleniyor.

 

İngiltere mi, İspanya mı?

Marco Reus
(26, Borussia Dortmund)

Dortmund son yıllarda parlattığı bütün oyuncuları daha zengin rakiplerine kaptırdı. Bunların son örneği Marco Reus da hem Arsenal ve Manchester United gibi İngiliz takımlarının, hem de Barcelona ve Real Madrid’in radarında. Transfer bedeli 50 milyon euro’dan az olmaz.

 

LIverpool’dan uçacak

Raheem Sterling
(20, Liverpool)

Nisan ayında takımının yıllık 5 milyon sterlinlik yeni ücret önerisini reddetti. Başta İngiltere’de olmak üzere birçok talibi var. Ama Liverpool’dan İspanya’ya, Madrid yönüne de uçabilir.

 

Real kalesine geçebilir

David De Gea
(24, Manchester United)

İspanyol kaleci bu sezonu Premier League’de yılın 11’ine girerek kapadı. Söylentilere göre Real Madrid ona Iker Casillas’ın varisi olarak bakıyor. 4 sezon sonra Madrid’e dönebilir.

 

İspanya yolcusu kalmasın

İlkay Gündoğan (24, Dortmund)

Bu yaz Dortmund’dan kopan isimlerden biri de Türk asıllı orta saha oyuncusu olabilir. Son iki sezon sıkça sakatlansa da transferi için Barcelona’nın adı geçiyor.

 

Paris’ten sonra tek ihtimal

Marco Verratti (22, Paris SG)

Fransız takımında başarı var, para bol, hedefler büyük. Yine de yıldızı giderek yükselen İtalyan oyuncu güneye döner, İspanya’nın yolunu tutar mı? Bunu Real Madrid’in arzusu gösterecek.

 

Chelsea’nin hedefi

Antoine Griezmann
(24, Atletico Madrid)

İspanya’da çok başarılı geçen iki sezonun ardından bir sıçrama daha yapmaya hazır başarılı forvet. İngiliz takımı Chelsea onu kadrosuna katmayı hedefleyenlerden biri.

 

Aklını çelebilirler

Sergio Agüero
(27, Manchester City)

Arjantinli yıldız takımının en golcüsü, en büyük yıldızı. Para sorunu olmadığı da muhakkak. Ama Avrupa’daki hedefler bir türlü tutmadı. Real Madrid’den gelecek bir teklif de aklını çelebilir.

 

Harry Kane (21, Tottenham)

Geçen sezonu bomba gibi geçirdi. Ama takımı yine Şampiyonlar Ligi’nin uzağında. Şu anda Premier League’deki en değerli iki İngilizden biri. Bol sıfırlı bir teklif Tottenham’ı bile ikna edebilir.

 

İşin içinde menajeri varsa

Cristiano Ronaldo
(30, Real Madrid)

Son iki sezondur dünyada yılın futbolcusu, yine İspanya gol kralı, takımın en iyisi. Bütün bunlara karşın Ronaldo takımdan ayrılabilir mi? İşin içinde kurt menajer Jorge Mendes varsa her şeyden şüphelenmek lazım. Mesela bir İngiliz takımından gelecek 100 milyon euro’luk bir teklif, kilidi kırabilir.