Sandıktan çıkan Adolf'un öyküsü

Ortaoyuncular, "İçinden Tramvay Geçen Şarkı"dan 25 yıl sonra "Ruhundan Tramvay Geçen Adam"la sahnede. Ferhan Şensoy, oyunda, Almanya'da Hitler dönemi ve seçimle başa gelen faşizmin hikâyesinin anlatıldığını söylüyor.

cumhuriyet.com.tr

Ortaoyuncular, Ferhan Şensoy’un “Münih’in hüzünlü şövalyesi”, “ruhundan tramvay geçen adam” Karl Valentin’in metinlerinden derlediği, yönettiği ve oynadığı “Ruhundan Tramvay Geçen Adam”la 30. yılını kutluyor.

Şensoy’la birlikte Erkan Üçüncü, Ali Çatalbaş, Orhan Ertürk, Özkan Aksu, Elif Durdu, Ebru Soyuerden, Neslihan Çakıner, Begüm Alpaslan, Tolga Kılık, Yavuzhan Doğan, Orkun Akyıldız oynuyorlar oyunda. Ama müzikleri yapan Grup Gündoğarken de çıkıyor sahneye. Oyun, Şensoy’un 25 yıl önce sahnelediği Valentin’in skeçleri ve yaşamından yazıp yönettiği ve sahneyi yine Grup Gündoğarken ile paylaştığı “İçinden Tramvay Geçen Şarkı” adlı oyunun ‘2. cildi’ bir bakıma.

“- İyi günler / - Tanışıyor muyuz? / - Yoo hayır; öylesine, laf olsun diye iyi günler, fakat gittikçe iyi değil günler / - Ne demek istiyorsunuz / - Mesela ben kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Benim ruhumdan tramvaylar geçiyor!”

Oyun bu sözlerle başlıyor… Biz de Ferhan Şensoy’a soruyoruz:

- Tam olarak nasıl oluyor bu ruhtan tramvay geçmesi, bir ruh sıkıntısı mı sadece?

- Karl Valentin’in derisi kendisine dar geliyor. O zaman ruhundan tramvay geçiyor, toplumda herkesin rahatsız olmadığı şeylerden çok rahatsız olan bir adam, ondan başka kimsenin ruhundan tramvay geçmemesi de sinirlerini bozuyor. Aslında ruhundan tramvay geçmesi biraz da faşizmle ilgili.

- Bu oyunda nasıl bir hikâye var?

- Faşizmin ipliğini pazara çıkaran bir hikâye var. Oyun II. Dünya Savaşı eksenli. Oyunda özellikle Almanya’da Hitler dönemi ve seçimle başa gelen faşizmin hikâyesi var. Valentin, I. Dünya Savaşı öncesi ünlü oluyor. Savaş sırasında ününü kaybediyor. Yeniden ortaya çıkıyor fakat bu kez de II. Dünya Savaşı oluyor. İkinci perdede söylüyor zaten “Birbirini izleyen savaşlar münasebetiyle unutuldum” diyor, böyle bir küskünlüğü var adamın. Kısacası oyunda Valentin’in yaşamını hem onun skeçleri hem de benim yazdıklarımla otobiyografik bir sıra içinde anlatıyoruz.

- Sizdeki Karl Valentin’in yeri nedir?

- Karl Valentin, Uyumsuz Tiyatro’nun çıkış noktasıdır bence. Uyumsuz Tiyatro’nun gizli babası. Kimse tanımıyor çünkü. İki savaş arasında unutulmuş gitmiş. Benim üslubuma çok yakın, aynı kan grubundanız.

- Peki, gündemde bu serinin üçüncü cildi var mı?

- 60. yılda artık! Ayrıca Valentin’in skeçleri bitti, kullandık malzemelerini.

- Politik içeriği olan oyunlar sahneliyorsunuz. Bu oyun Türkiye’nin siyaset gündemine bir göndermede bulunuyor mu?

- Öyle kör kör parmağım gözüne göndermeler yok, ama şunun altını çizmekte yarar var: Faşizm her zaman darbeyle gelmez, seçimle de gelir. Faşizmi ille gamalı haçla, darbeyle gelecek diye bekleyenlere de mesaj var. Faşizm sandıktan çıkıp çok fena gelebilir. Bunu bu yıl Türkiye’de niye oynuyoruz ki, faşizm çok moda diye. Faşizm çok moda, ben sandıktan çıktım diyor. Biz de “Adolf da sandıktan çıktı” diyoruz.

- Bu oyunda nasıl bir seyirci refleksi bekliyorsunuz?

- Valentin çok ters bir yazar, seyircinin ne tepki göstereceğini bilemeyeceğim tek yazar. Ben Valentin taklidi yapmıyorum. O daha sinir bozarak güldürürdü. Ben onun mantığından gidiyorum. Bana sorarsanız tepen tırnağa ‘sirk’ gibi komedi. Bizim absürdümüz çok çakışıyor. Ortaoyuncular’ın izleyicisi de o absürde alışkın.
 

Oyunun iskeleti şarkılar

Ferhan Şensoy’a göre, oyunda asıl hikâyeyi anlatan, şarkı sözleri. “Oyunun iskeleti o şarkılar” diyor Şensoy. “Skeçler onların arasına giren puzzle parçaları gibi. Oyunu onlar taşıyor. Biz skeçler oynuyoruz arada.”

Grup Gündoğarken’in üyeleri Burhan ve Gökhan Şeşen ise, “Öyle sözler vardır ki çok zordur müziklemek, bizim ikinci deneyimimiz olduğu için antrenmanlıyız” diyorlar. “Ama Ferhan’ın sözlerinde o müzik zaten var. Tiyatro şarkısı farklı bir şey, lafı satmak önemlidir. Anlatıcı olarak varız, o yüzden müzik önde değil, laf önde. Şarkılar sözlerin satılışı açısından güzel oldu. Tiyatro sahnesi çok sürprizli bir sahne, konser sahnesine benzemez.”

(Ortaoyuncular: 0212 251 18 65)