Sanatın 'Kahraman'ıymış!
AKP’nin Meclis başkan adayı Kahraman, Kültür Bakanlığı sırasında sanat kurumlarının bütçesini kesti, bale gösterisi sırasında yere bakmayı tercih etti.
SELDA GÜNEYSUAKP’nin Meclis Başkan adayı İsmail Kahraman’ın Kültür Bakanı olduğu dönemde, dönemin Refah Partili Adana Milletvekili Ertan Yülek’in, Devlet Opera ve Balesi’nin bir temsilinde, sahnenin yanında kıldığı namaza “onay” vermesinden, Opera’nın 50 milyar TL’lik ödeneğini Ankara’daki Hacı Bayram Camisi’nin çevre düzenlemesine aktarmasına, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in açılışını yaptığı Antalya Kültür Merkezi’nin törenine “namaz kıldığı” gerekçesiyle katılmak istememesine değin birçok tartışmalı icraatı bulunuyor.
TBMM’de yeni Meclis başkanını pazar günü yapacağı seçimle belirleyecek. 26. dönemin Meclis Başkanı olması muhtemel ismi ise AKP’nin Meclis Başkan adayı İsmail Kahraman. RefahYol hükümeti döneminde kısa bir süre Kültür Bakanı olarak görev yapan Kahraman’ın Kültür Bakanı iken yaptığı uygulamaların birebir şahidi ise dönemin Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Hasan Hüseyin Akbulut. Akbulut’un “Türkiye’nin Kültür ve Sanat Siyaseti” başlıklı kitabına göre, Kahraman’ın bakan olduğu dönemdeki tartışmalı uygulamaları şöyle:
‘Bakan’ı bulun ve getirin!’
İlk icraatı ödeneği kesmek oldu: Refah Partili Kültür Bakanı Kahraman’ın ilk icraatı, 1996 yılındaki TBMM Plan ve Bütçe görüşmeleri sırasında, bir önergeyle Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün o dönemki 50 milyar TL’lik bütçesini kesmek oldu. Kahraman’ın kestiği bu 50 milyar TL’lik ödenek, Ankara’daki Hacı Bayram Camisi’nin çevre düzenlemesi için aktarıldı. O dönem Meclis’te muhalefet partili milletvekilleri tarafından önergelerle 50 milyar TL’lik kesintiye engel olunmak istendi ancak Kahraman’ın karşı çıkışıyla, tüm bu önergeler reddedildi. Bakan’ın Devlet Opera ve Balesi bütçesinden yaptığı bu kesintiyi de ilk 1999 yılında bombalı suikast sonucu yaşamını yitiren gazetemiz yazarı Ahmet Taner Kışlalı kaleme aldı. Kışlalı, 12 Mart 1997 tarihli yazısında da Kahraman için “Cumhuriyet kültürü bakanlığını şeriat kültürü bakanlığına dönüştürmekte kararlı bir Kahraman” ifadelerini kullandı.
Demirel’i kızdırdı: 14 Eylül 1996’da, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in de katıldığı Antalya Kültür Merkezi’nin açılışına “namaz kıldığı” gerekçesiyle gelmedi. Açılışta konuşma yapması beklenen Kahraman, uzun süre kürsüye çağrıldı. Ancak daha sonra kürsüden “Mazereti dolayısıyla Sayın Bakan törene katılamayacaktır” anonsu yapılınca, kürsüye Cumhurbaşkanı Demirel davet edildi. Bakan’ın gelmemesine “sinirlenenen” Demirel kürsüden inerek, kurmaylarına “Bakan’ı hemen bulun ve getirin” talimatını verdi. Yaklaşık yarım saat sonra Kahraman, tören alanına gelerek, Demirel’e, “Acemiliğime verin, yolu bulamadım” açıklamasında bulundu. Bu açıklama Demirel’i “tatmin etmeyince”, Demirel, Bakan Kahraman’a olan tavrını “ona sırtını dönerek, yanında bulunan Deniz Baykal’la sohbet ederek” gösterdi. Demirel’in kürsüde yaptığı konuşmada, “Sanatçı yetiştirmek zordur ama daha da zor olanı seyircileri yetiştirmektir” sözünü Kahraman’a atfen yaptığı dile getirildi. Olay, günlerce basının manşetlerine konu oldu.
Temsilde baş önde!
Baleyi başını öne eğerek, izledi: Antalya Kültür Merkezi’nin açılışında önce Vivaldi’nin “Mevsimler” ile Çaykovski’nin “Serenad” adlı eserleri üzerine hazırlanan bale gösterisi sahnelendi. Ancak Kahraman’ın bale eserinin sahnelenişi boyunca sahneye değil, başını öne eğerek, yeri izlemesi dikkat çekti. Basın, Bakan’ın bu fotoğrafını da o dönemde günlerce tartıştı.
Gala davetiyelerini geri gönderdi: Devlet Opera ve Balesi ile Devlet Tiyatroları’nın o dönem gerçekleştirdiği tüm gala gecelerine ait, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlara bir dosya halinde gönderilen davetiyelerin tümü Kültür Bakanlığı’ndan imzalanmadan iade edildi. Davetiyelerin bakanlıktan geri gönderilmesinin nedenini soran dönemin Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Hasan Hüseyin Akbulut’a, Bakan Kahraman, “Hüseyin Bey, bizim bakanlarımıza opera galaları için davetiye göndermeyin, onlar istemiyorlar” yanıtını verdi.
Yurtiçi, yurtdışı turnelere onay çıkmadı: Kahraman’ın bakanlığı döneminde başta Devlet Opera ve Balesi ile Devlet Tiyatroları olmak üzere sanat kurumlarının yurtiçi ve yurtdışı turnelerine ilişkin bakanlığa sunduğu onay yazılarına sürekli olarak “ret” yanıtı geldi. Onay yazılarının üzerinde “Olmaz”, “Bu hiç olmaz”, “Olacak şey değil”, “Gerek yok” ifadelerinin yazılmış olması da dikkat çekti.
‘Salome Operası’nı kaldırın’ talimatı verdi: Devlet Opera ve Balesi repertuvarında yer alan Strauss’un “Salome Operası”nı kaldırmak istedi. Genel Müdür Akbulut’a, “Repertuvardan kaldırın ki biz de sizin diplomasideki başarınızı takdir edelim” dedi. Akbulut, bu duruma sert tepki göstererek, Kahraman’a, “Siz bana bunu söylememiş olun, basına yansırsa sanatı sansürlediğiniz duyulur” yanıtını verdi.
Opera’da namaz: 1996 yılının Mayıs ayında Devlet Opera ve Balesi’nin TBMM çalışanları ve yakınları için verdiği bir temsilde, temsile katılan Refah Partili Adana Milletvekili Ertan Yülek, Genel Müdür Hasan Hüseyin Akbulut’tan, “Mescidiniz var mı, namaz kılmak istiyorum” isteğinde bulundu. Akbulut, Yülek’e, “Sayın Milletvekilim, burası bir sanat kurumu, sanat da bir tür ibadettir” yanıtını verince, Yülek, Akbulut’a, “Hani laik ülkedeydik?” dedi. Daha sonra Yülek’in temsilden önce sahnenin yan tarafında, koridorda namaz kıldığı görüldü. Opera’da namaza Kahraman da destek verdi. Olay, basında “Opera’da namaz” başlığıyla büyük yankı buldu.