Sanatçılar Ergenekon davasını izledi
Çok sayıda sanatçı, karikatürist ve yazardan oluşan "Sanatçılar Girişimi" Silivri'de İkinci Ergenekon davasını izledi.
cumhuriyet.com.trİkinci Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan yaptığı ortak açıklama ile “Silivri’de masumiyet karinesinin yerini mahkûmiyet karinesi almıştır. Silivri’de adil yargılama yok, keyfi uygulama var. Suçun kişiselliği değil, kitlesel suçlama var” dedi. Duruşmayı izleyen çok sayıda sanatçı, yazar ve karikatüristen oluşan “Sanatçılar Girişimi” de Silivri’deki mahkemenin darbe dönemlerindeki gibi olduğunu belirterek, “Silivri’de Atatürk Cumhuriyeti’ne karşı sivil ve sinsi bir dikta uygulanıyor” dediler. Duruşmada başka davadan tutuklu bulunan, tutuksuz sanık Yüksel Dilsiz’in savunma yaptığı kapalı oturumların kayıtları sanıklara izletildi.
Silivri Cezaevi’nde görülen 2. Ergenekon duruşmasını dün aralarında Bedri Baykam, Ataol Behramoğlu, Orhan Aydın, Bilgesu Erenus, Sadık Gürbüz, Rutkay Aziz, Orhan Kurtuldu, Erol Toy, Levent Kırca, Umur Bugay, Arif Keskinoğlu, Hüseyin Haydar, Yavuz Top ve Işıl Özgentürk’ün de aralarında olduğu çok sayıda sanatçı, karikatürist ve yazarlardan oluşan Sanatçılar Girişimi üyelerinin yanı sıra CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, avukat Turgut Kazan, TGC İzmir Şube Başkanı ve Gazetecilere Özgürlük Platformu dönem sözcüsü Atilla Sertel, Çağdaş Sanatçılar Platformu üyeleri İsmail Aydoğmuş, Selahattin Akarsu ve Ataner Yıldırım ile İzmir ve Ankara’dan çok sayıda yurttaş izledi. Balbay ve Özkan, bu ilgiye karşılık “Sizinle buluşmak özgürlük gibi bir şey” diye yazılı açıklama yaptı. Tutukluluklarının 4. yılında olduklarını anımsatan Balbay ve Özkan mektupta şu ifadelere yer verdi: “Silivri’de masumiyet karinesinin yerini mahkûmiyet karinesi almıştır. Suçun kişiselliği değil, kitlesel suçlama var. Üyesi olduğumuz iddia edilen terör örgütü hâlâ bulunamadı. Dün 6. iddianame de eklendi. ‘İnternet Andıcı’ davası da iki iddianamenin birleştirilmesiyle oluşturulmuştu. Yargı hukuktan bağımsızlığını ilan etmiş, yönü belirsiz bir rüzgâr haline gelmiştir. Öyle ki yüksek yargının iktidarla barışık başkanları bir rahatsızlığını dile getirmek zorunda kalmıştır...” dedi.
Fotoğraf: Vedat Arık