'Sanat sen çok yaşa...'

ADOB’da sahnelenen esere yönetmen Murat Atak farklı bir final sahnesi yazdı. Atak, insanların çokseslilikle senfonik bir düşünce yaratabildiği kanısında. ‘Final sahnesini buradan yola çıkarak yazdım’ diyor.

Selda Güneysu/Cumhuriyet

Ankara Devlet Opera ve Balesi (ADOB), 2014’te izleyicileri 25 yıl aradan sonra ilk kez sahneye taşınan “Yarasa” opereti ile selamlıyor. Operet, hem tiyatroyu, hem operayı, hem de baleyi bir araya getiren bir eser olması nedeniyle de ilgi görüyor.

Ancak eserin en dikkat çeken yönü final sahnesi. Finalde, sözlerini eserin rejisörü Murat Atak’ın yazdığı “Yaşa sen sanat, çok yaşa” adlı eser seslendiriliyor.

Atak, “Demokratik ülkelerde çoksesli müziğin insanları nasıl eğittiğini biliyorum. İnsanların çokseslilikle senfonik bir düşünce yaratabildiğini düşünüyorum. Bunun için de sanatların çok yaşaması gerektiğine inanıyorum. O sözleri buradan yola çıkarak yazdım” diyor.

“Yarasa” eğlenceli bir eser. Yönetmen Atak da “Ankaralıların bu eseri izlerken çok eğleneceğinin garantisini veriyor.”

İlk kez Avrupa’da 1800’lü yıllarda sahneye taşınan eser, Ankara’da ise ilk kez 1980’li yıllarda izleyici ile buluşmuş. Daha sonra da Antalya ve Mersin’de sahnelenmiş. Atak, eserin kalabalık bir kadroya sahip olduğuna dikkat çekiyor. Kendisi, kalabalık kadrolu eserleri sahneye taşımaktan da hayli mutlu.

Eseri sahneye taşıması için DOB Genel Müdürü Rengim Gökmen ve ADOB Müdürü Aykut Çınar’ın kendisine teklifte bulunduğunu dile getiren Atak, esere ilişkin şunları söylüyor: “Eseri dünya operalarından biliyordum, ancak sahnelemesinin bu kadar zor olduğunu bilmiyordum. Çünkü bu eserin içinde çok ciddi bir şekilde tiyatro var. Teatral metinler var. Bu metinlerde Ankara Devlet Tiyatrosu’nun değerli dramaturglarından Eren Aysan ile birlikte çalıştık. Baştan aşağı düzenledik. Opera’dan benim yardımcılığımı yapan Mehmet Yılmaz ile birlikte de eseri sıfırdan ele aldık. Tabii ki eserin orkestra şefliğini Rengim Gökmen’in yapması, bizim için büyük bir avantaj oldu. Onunla birlikte bütün müzikleri gözden geçirdik. Danslar, valsler... Çok ciddi bir koreografik çalışma gerektiriyordu. Aynı zamanda yine Johann Strauss’a ait ‘Mavi Tuna’ valsini de esere ekledik. ADOB’un dansçıları dans ediyor ‘Mavi Tuna’ valsinde.”

 

‘Tam da dönemi...’

Atak, eserin en dikkat çeken bölümü olan final sahnesindeki eserin sözlerini de kendisinin yazdığını belirtiyor; “Finali değiştirdik. Oyunun içinde bir parti vardı, o parti yerine ‘Opus 214’ü aldık ve onun sözlerini ben yazdım. Tam da dönemi olduğunu düşünüyorum. ‘Yaşa sen, yaşa sanat’ diye bir söz yazdım ona” diyor.

Atak, finaldeki sözlerin “Yaşa sen yaşa sen, operet çok yaşa/Yaşa sen yaşa sen, sanat çok yaşa/Oyun içinde oyundur bu/Hayal içinde gerçektir bu/Gerçek içinde yalandır bu/İnanma sen buna, operettir bu/Oyuncuyla, yönetmenle, dekorla, kostümlerle, ışıklarla, makyajlarla/Hepsi kurmaca/Orkestra, Opera ve Bale/Siz muhteşem seyirciyle/Yaşa sen yaşa sen tiyatro, çok yaşa/Yaşa sen yaşa sen orkestra, çok yaşa/Yaşa sen yaşa sen bale, çok yaşa/Yaşa sen yaşa sen opera, çok yaşa...”dan oluştuğunu anlatıyor.