Sanat eseri sobalar görücüye çıkıyor

Dolmabahçe Sarayı'na 100 yıl önce elektrik ve kalorifer sisteminin eklenmesiyle depolara kaldırılan sanat eseri değerindeki 300-400 yıllık çini sobalar, aslına uygun restore edilerek gün yüzüne çıkarılıyor.

cumhuriyet.com.tr

TBMM Milli Saraylar bünyesinde görevli çini soba ustası Halit Uçaroğlu, bugüne kadar bakım ve onarım görmeyen saray sobalarını, aslına uygun restore ederek ömürlerini uzatıyor.

Parçalarının ''puzzle'' gibi birleştirilmesiyle ortaya çıkan 1 ile 2,5 metre boyundaki sobalar, sarayın gezi güzergahında ziyaretçilerin görebileceği noktalara yerleştiriliyor.

Uçaroğlu, yaptığı açıklamada, genellikle ocak ve mangalların kullanıldığı Osmanlı saraylarında 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra mekanların kullanım amacı ve ısınma gereksinimine bağlı olarak bazı yerlerde şöminelere, bazı yerlerde de sobalara yer verildiğini söyledi.

Milli Saraylar Isıtma Araçları Koleksiyonu'nda yer alan 300-400 yıllık çini sobaların yaklaşık 150 yıldır sarayın bodrum katında sandukaların içinde dağınık bir şekilde muhafaza edildiğini anlatan Uçaroğlu, sobaların bugüne kadar herhangi bir onarım görmediğini belirtti.

Uçaroğlu, 2005 yılında Milli Saraylar bünyesinde çini soba atölyesinin kurularak, sobaların restorasyonuna başlandığını ifade etti.

''Burada yaklaşık 150 senelik bir kayıp vardı. Bu kaybı tekrar canlandırmak, sobaları tekrar Dolmabahçe Sarayı'nda sergilenebilir hale getirmek için özveriyle restore ediyoruz'' diyen Uçaroğlu, bugüne kadar onarılan 35-40 sobanın sarayın çeşitli yerlerinde orijinal mekanlarında görülebildiğini kaydetti.

''Sobaların parçalarını bulmak, birleştirmek, canlandırmak ayrı bir zevk''

Halit Uçaroğlu, yaklaşık 20 yıldır yaptığı mesleğini babasından öğrendiğini anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Sevgiyle, özveriyle çalışıyorum. Bir çini soba yaparken sevgiyle yapıyorum. Eksik bir parçası olduğu zaman üzülürüm. Sobalar, bazen 30, bazen 50, bazen de 80 parçadan oluşabiliyor. Bu parçaları birleştirerek, sobaları aslına uygun şekilde ortaya çıkarıyoruz. Bir çini sobanın parçalarının yüzde 90-95'i varsa, onları bir araya getirerek, sobaları orijinal boyutuna getiriyoruz. Fotoğrafı, belgesi, numarası, envanteri olmayan sobalar da var, bunları da tarih araştırmacımızla aslına uygun hale getirmeye çalışıyoruz. Bazen soba parçalarını ararken başka bir sobaya ait parçalar buluyorum. Bu parçaları bulmak, birleştirmek, canlandırmak ayrı bir zevk.''

Restore ettiği sobaların şu ana kadar hiçbir şekilde zarar görmediğini dile getiren Uçaroğlu, ''Tabii ki bu sobalar Dolmabahçe Sarayı'nda tekrar yanacak değil. Ancak bu zamana kadar yaklaşık 200-300 yıl geçiren sobalar, yaptığım restorasyonla bir 500 sene daha ayakta kalabilecek hale geliyor. Geçmişi tekrar canlandırmak için restorasyona devam ediyoruz'' dedi.

Uçaroğlu, çini sobaların nadir üretilmeleri nedeniyle değerli olduğuna işaret ederek, en zengin çini soba koleksiyonuna Dolmabahçe Sarayı'nın sahip olduğunu bildirdi.

Saraydaki çini sobaların ağırlıklı olarak Avrupa kaynaklı olduğunu aktaran Uçaroğlu, sobaların büyük bir kısmının çinilerinde ya da kapak ve kül çekmecesi gibi madeni aksamında bulunan markalardan kaynaklarının saptanabildiğini ifade etti.

Uçaroğlu, Alman ve Fransız sobalarını onarmaktan daha fazla zevk aldığını dile getirerek, bazen bir sobanın restorasyonunun 1,5-2 ay, bazen de 5 ay sürebildiğini sözlerine ekledi.