Şanal'dan AKP'ye selam

Yetkileri elinden alındıktan sonra Başsavcı Cihaner'le ilgili dosyayı apar topar İstanbul'a gönderen savcı Şanal'dan iddianame gibi yetkisizlik kararı.

cumhuriyet.com.tr

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından yetkilerinin kaldırıldığı gece, Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner ile ilgili dosyayı İstanbul’a gönderen savcı Osman Şanal’ın yetkisizlik kararını 61 sayfa yazdığı ortaya çıktı. Şanal bir yetkisizlik kararından çok iddianame görüntüsündeki kararında, Cihaner, 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk, MİT ve jandarma yetkililerinin amacının, Ergenekon kapsamında son yıllarda bulunan mühimmatları emniyetin koydurttuğu izlenimini yaratmak olduğunu savundu.

Cumhuriyet, Şanal’ın, HSYK tarafından yetkisinin kaldırılığı gece İstanbul Savcılığı’na hitaben yazdığı 61 sayfalık yetkisizlik kararına ulaştı. Yetkisizlik kararının 40 sayfalık bölümü, gizli tanık anlatımlarının özetinden oluştu. Şanal’ın kararında 16 şüphelinin ismine yer verilirken ilk sırayı Cihaner aldı. Şüphelilerden 16.’sı ise “meçhul sanık” olarak geçti. Şanal’ın Erzurum’da yaşanan olaylara ilişkin tartışma yaratacak çarpıcı iddialarından bazıları şöyle:

"Gülen’e örgüt muamelesi yapacaklardı: MİT’in kullandığı eleman, özellikle Gülen grubuna yönelik olarak da kullanarak, İrticayla Mücadele Eylem Planı’nı hayata geçirmek amacıyla cemaatin evlerine ve kurumlarına silah, uyuşturucu, vs. suç olan eşyaları koydurup diğer örgüt mensupları olan olan İlhan Cihaner ve jandarma kanalıyla eşzamanlı operasyon yaptırarak, bu grupların silahlı terör örgütü olduklarını ortaya koymayı amaçlamışlardır.

Şüphelilerin suni delil yaratıp suçsuz olduklarını bildikleri kişi ve/veya kurumlara haksız ve hukuka aykırı olarak terör örgütü muamelesi yapmak istedikleri anlaşılmıştır."

Şanal’dan AKP’ye selam: Ergenekon terör örgütü, tehlikeli bir terör örgütü olarak karşımıza çıkmaktadır. Öyle ki Türkiye Cumhuriyeti’ne başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı gibi en üst düzeyde görev yapmış kişiler dahi bu örgütün varlığı konusunda birtakım bilgilere ulaşmışsalar da örgütün büyüklüğü ve bir ahtapot gibi hemen tüm devlet hiyerarşisine el atmış bulunması gibi nedenlerle bu örgütün üzerine gitmek isteyenleri gerçekten ürkütmüş, bundan dolayıdır ki son yıllara kadar hiç kimse tarafından bu terör örgütü ile ilgili bir yasal işlem başlatılamamıştır. Devlet içinde sahip olduğu olağanüstü yapılanması sayesinde de bu örgüte yönelik herhangi bir yetkili tarafından bir işlem yapılmak istendiğinde derhal ilgili kişinin önü kesilmiş ve hatta 1978 yılında bu örgüte yönelik yasal işlem sürecine başlatan Ankara Cumhuriyet Savcısı Doğan Öz’ü öldürülmesinde görüldüğü gibi çok acımasız bir şekilde varlığını ortadan kaldırabilmektedir.