‘Salonda değil açık havada’
2 bin tiyatrocunun bir araya gelerek oluşturduğu Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi’nin devlet desteği için başlattığı kampanya 30 bin imzayı aştı. Talepler devlete ve yerel yönetimlere iletilecek.
Orhun AtmışKoronavirüs salgınıyla beraber zor durumda kalan özel ve bağımsız tiyatroların geçen günlerde kurdukları ‘Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi’yle başlattıkları kampanya 30 bini aşkın imzaya ulaştı. İnisiyatif şimdi, Türkiye’deki tüm özel ve bağımsız tiyatroların ortak sorunlarına çözüm arayan dilekçeyi başta T.C. Cumhurbaşkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı olmak üzere tüm yerel yönetimlere de iletecek.
‘ENDİŞELİYİZ’
İnisiyatiften yapılan açıklamada “Salgınla birlikte her sektörde olduğu gibi tüm sanatsal faaliyetlerin de sekteye uğramasına bağlı olarak sanatçıların ve tiyatro kuruluşlarının ekonomik kayıpları, yetersiz sosyal güvenceler, ağır vergiler ve salon kiraları, tiyatrocuları kaçınılmaz bir dar boğaza soktu” denildi.
Ayrıca, yaz sezonu başlamak üzereyken ve tiyatrolara yapılacak somut bir destekten henüz söz edilmezken normalleşme planı çerçevesinde 1 Temmuz itibarıyla tiyatro salonlarının açılacağının ilan edilmesinin tiyatrocuların endişesini artırdığı ifade edildi.
‘Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi’ Yürütme Kurulu ekibinden Gizem Duman Şeşen açıklamanın detaylarını ve yapılması gerekenleri gazetemize değerlendirdi: “Pandemi sürecinde kapanmak zorunda kalan tiyatro sahnelerimizin ve yerel yönetimlere ait salonların yeterli hijyen koşulları sağlanmadan, havalandırmalar değiştirilmeden açılması seyircilerimizin ve tiyatrocu arkadaşlarımızın sağlığını tehlikeye atmak demektir. Bu konuda yerel yönetimlerin acil çözüm üretmesi gerekiyor. Gereken düzenlemelerin yapılması halinde seyircimizle yeniden buluşabiliriz.
Aksi halde bu riski sanatçıların taşıması ve seyircilerin de bu riske maruz bırakılması mümkün değil. Tüm bu gerekli düzenlemeler yapılana kadar, sahnelerin ihtiyacı olan destekler verilene kadar tüm illerde bulunan parklar, bahçeler, meydanlar açık hava sahneleri tiyatro oyunları ve konserler için hazırlanmalı. Buna hepimizin ihtiyacı var. Salonlarda sezonu nasıl ve ne zaman açacağımız gerekli koşulların sağlanmasından sonra konuşulabilir.”
‘MÜCADELEYE DEVAM’
‘Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi’ sözcülerinden Cansu Fırıncı ise gazetemize konuşarak “Genelde sanatın, özelde tiyatronun toplum yararına kamusal bir faaliyet olduğu anayasanın 64. maddesi ile de tasdik edilmişken, tiyatro sahnelerini ticarethane, tiyatro topluluklarını tüccar, tiyatro sahiplerini tacir, oyuncuları serbest meslek erbabı olarak gören anlayış iflas etmiştir. Pandemiden çok uzun zaman önce de ağır vergiler dışında devletin ve ilgili bakanlığın ilgisizliğinden ötürü salgın koşullarında yaşayan biz tiyatrocular bugüne değin başaramadığımızı başarmak için kararlı bir şekilde yola çıktık. Seyircimiz bu mücadelemizde de her zamanki gibi yanımızda. Tüm taleplerimizi elde edene kadar mücadelemize devam edeceğiz. Ve daha da önemlisi bu birlikteliğimizi kalıcılaştıracağız” dedi.
DAYANIŞMANIN YÜZÜ ŞİİR...
Şairlerin ve yayıncıların şiirleri, tiyatro ve sinema dünyasının usta isimlerinin “sesleri” tiyatro emekçilerine destek vermek için Dayanışmanın 100’ü Şiir platformunda bir araya geldi. Ali Düşenkalkar, Bahar Çuhadar, Çağlar Çorumlu, Emre Feza Soysal, Mehmet Sarıca ve Tilbe Saran öncülüğünde kurulan platform, tiyatro emekçileri için bağış topluyor. “Dayanismanin100usiir.org” adresi üzerinden toplanan bağışlar, tiyatro emekçilerine haftalık 250 TL’lik “Birlikte Kart” temin edilerek dağıtılacak. Kartlar gıda, hijyen ve eczane masraflarını, fatura ödemelerini karşılayabilecek.