Salgının da etkisiyle ‘dijital dünya’ büyürken, hacker saldırılarının periyodu da kısaldı
Uzmanlara göre her 39 saniyede bir hacker saldırısı yaşanıyor. Şirketler her yıl gelirlerinin yüzde 5’ini bu nedenle kaybediyor. 2021’de maliyet 6 trilyon dolar olacak.
Esra AlusÖzellikle küresel Covid-19 salgını nedeniyle e-ticaretin yaygınlaşması, çevrimiçi eğitim, dijital sağlık ve uzaktan çalışma süreciyle birlikte hızlanan dijitalleşme hayatı kolaylaştırırken, bu durum risk ve sorunları da beraberinde getirdi. Örneğin dün dev yatırım bankası Morgan Stanley, geçen ocak ayında bazı kurumsal müşterilerinin kişisel bilgilerinin veri ihlalinde çalındığını açıkladı. Yine, 6-7 Temmuz’da Akbank’ın sisteminde “teknik sorun” nedeniyle yaşanan kesintiler de dijital dünyadaki olası sorunların nelere neden olabileceğini gösterdi.
SENARYO GEREKLİ
Bu nedenle küresel ekonomiye trilyonlarca dolarlık maliyeti olan siber saldırılarla mücadele bugün ülkeler için daha can yakıcı hale geldi. GlassHouse Genel Müdürü Alp Bağrıaçık, her 39 saniyede bir hacking saldırısı yaşandığını, şirketlerin her yıl gelirlerinin yaklaşık yüzde 5’ini bu saldırılar nedeniyle kaybettiği söyledi. Veri güvenliğine yatırımın tek kurtuluş olduğunu vurgulayan Bağrıaçık, şöyle devam etti: “Siber güvenlik pazarının büyüklüğünün 2024’te 300 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Bu yıl siber suçların maliyetinin ise 6 trilyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Saldırı durumunda kesintisiz ve kayıpsız işi sürdürmek için felaket kurtarma senaryosuna sahip olmak çok önemli. Türkiye’de firmaların siber felaket kurtarma merkezlerine yatırım yapmaları gerekiyor.”
Siber saldırganların kendilerini geliştirdiklerini aktaran Laykon Bilişim Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu da en yaygın saldırının e-postaları ele geçirme olduğunu aktardı. Şirketlerin ise zararlarını gizli tutmayı tercih ettiğini belirten Akkoyunlu, “Pandemide şirketler iş akışını dijital kanallar üzerine taşıdı ve bu veri sızıntılarına neden oldu. Günlük yüz binlerce siber atak gerçekleşiyor ve genelde bunların birçoğunun amacı bir taşla milyon kuş vurmak oluyor. İşi dijital olan her kurumun yatırımlarının bir bölümünü güvenlik için ayırmasını şiddetle tavsiye ediyoruz” dedi.
YANGIN GİBİ BAKIN
Siber güvenlik önlemlerini yangına karşı alınan önlemlere benzeten Üsküdar Üniversitesi Siber Güvenlik Yüksek Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Avcıbaş, günümüzde siber güvenlik için servis sağlayıcı firmalarla çalışmanın önemli olduğunu söyledi. Şirketlerin kendi güvenlik sistemlerini kurmalarının maliyetinin bu hizmetti almaktan çok daha masraflı olduğunu da belirtti.
DÜNYADA EN HIZLI BÜYÜYEN SUÇ TİPİ
New York ve İstanbul Barosu avukatı Burçak Ünsal, siber suçların dünyada en hızlı büyüyen suç tipi olduğuna dikkat çekti. Saldırganların asıl hedefinin önlem almadığı bilinen küçük ve orta boy işletmeler (KOBİ) olduğunu belirten Burçak Ünsal, “Ağır düzenlemelere tabi olan banka, finans kurumu, telekom şirketleri gibi yapıların siber güvenlik maliyetleri milyar dolarları buluyor. Oysa KOBİ’ler maliyeti 5-10 bin dolar arasında değişen bazı temel, sağlam önlemlerle kendilerini korumaya başlayabilir” dedi.
KAMU KURUMLARI GÖZDE HALE GELDİ
BugBounter ortağı Murat Lostar, kamu kurumlarını uyararak şunları vurguladı: “Bunların sistem ve uygulamalarındaki açıklar düşman ülkelerin hacker’ları için gözde alanlar haline geliyor. Dolayısıyla gelişmiş siber güvenliğin, vatandaşların internetten kamusal hizmetlere erişimini sağlamak kadar önemsenmesi gerekiyor. ABD Savunma Bakanlığı, geçen mart ayında kamu hizmeti veren tüm kurumlarının açık ‘zafiyet bildirim programı’ yayımlamalarını ve özel hizmet almalarını şart koşan bir genelge yayımladı.”