Salgına karşı en başarılı ve en başarısız ülkeler

Koronavirüs vaka ve ölüm sayısı dünyanın her noktasında yaşamı durdururken bazı ülkeler diğerlerine göre daha fazla zarar gördü. Bazı ülkeler dünyadaki salgının gidişatını gözardı ederek önlem almazken, bazı ülkeler de bilim ve teknolojiden faydalanarak salgının önüne geçmeyi başardı.

Uluslararası kamuoyu, Tayvan, Güney Kore ve Singapur’u aldığı önlemlerle takdir ederken, İngiltere, ABD ve İran’dan gelen acı haberler de vurdumduymazlığın bir göstergesi olarak tarihe geçti.

VİRÜS GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ ALARMA GEÇİLDİ

24 milyon nüfuslu ada ülkesi Tayvan, Çin daha ilk vakaları açıkladığı andan itibaren hastalığı yakından takip etti. Ocak ayında ilk ölümler açıklandığında devlet başkanı Tsai Ing-Wen, ülkeyi alarma geçirdi. Ardı ardına 124 önlem açıklayarak zorunlu olmayan iş yerlerini, devlet dairelerini ve okulları kapattı. Karantina için hastane binalarının kullanılmasına izin vermedi.

Uluslararası yolcu ve ürün trafiğini büyük ölçüde durduran ülkede sadece 429 vaka görüldü. 6 kişi koronavirüs sebebiyle yaşamını yitirdi.

TEST YAPARAK SALGINI ÖNLEDİ

Koronavirüs salgınının Çin’den sonra görüldüğü ilk ülkelerden biri de Güney Kore oldu. Ancak 2015’teki MERS salgınında 36 vatandaşını kaybeden Güney Kore bu kez hazırlıklıydı. Ülkede 17 gün içinde koronavirüs testi geliştirildi ve ülke çapında geniş bir laboratuvar ağı kuruldu.

Günde ortalama 40 bin test yapılarak hastaları henüz belirti göstermeden teşhis etmeyi başardı. Böylece hastalar durumları ağırlaşmadan iyileşirken virüsün yayılması da büyük ölçüde engellenmiş oldu. Ülkede 10 bin 700’den fazla vaka görülse de ölü sayısı 242’de kaldı.

DEDEKTİF GİBİ İZ SÜRDÜLER

Singapur, yoğun nüfusu ve Çin'le yakın ilişkileri nedeniyle hastalığın yayılması için ideal bir ortam sağlıyordu. İlk vakanın görüldüğü ocak ortasından itibaren hükümet, dedektif gibi çalıştı. Virüsü ülkeye Çinli 20 turistin getirdiği belirlendi. Kafiledekilerin görüştüğü kişiler, gittikleri dükkanlar tek tek belirlendi. Testler yapıldı, şüpheliler tam tecrite alındı.

Son bir haftada göçmenlerin yaşadığı mahallelerde çok sayıda vaka görüldü. Hükümet şimdi bu bölgeler için çalışma başlattı. Ülkede vaka sayısı 12 bin 693’ken, ölü sayısı 12.

EN BÜYÜK FİYASKO: İNGİLTERE

koronavirüsle mücadelede en kötü yönetimlerden birine İngiltere imza attı. Ülkede ilk vaka 31 Ocak'ta ortaya çıkmıştı. Bütün dünya artık yavaş yavaş önlem almaya başlarken Başbakan Boris Johnson'ın ekibi farklı bir yol izlemeye karar verdi.

Virüsün yayılmasını engellemeyip halkın bağışıklık kazanmasını sağlayacaklardı. Bu kararın hata olduğunu anlayıp önlem almaya başladıklarında ise iş işten geçmişti. Johnson bile virüs nedeniyle yoğun bakıma alındı. 148 bin vaka ve 20 binden fazla ölünün olduğu ülkede artış hâlâ hızla devam ediyor.

ÜÇ VAKADAN BİRİ ABD’DE

Koronavirüsun en kötü vurduğu ülke ABD oldu. Tespit edilen yaklaşık 2 milyon 600 bin vakanın üçte biri bu ülkede görüldü. Ölü sayısı ise 50 bin. Artış hızında henüz umut ve- ren bir düşüş görülmedi. Özellikle New York hastalığın merkezi olmuş durumda.

Tablonun bu hale gelmesinde Başkan Donald Trump'ın önlem almaktaki isteksizliği ve virüsün yarattığı tehlikeyi küçümsemesinin rolü büyük. Hatta Trump'ın ekibinden bazı isimler virüs nedeniyle ekonominin durdurulmaması gerektiğini bile savunmuş, “Yaşlılar ülkemiz için kendini feda etmeli” demişti.

SALGININ TÜM BÖLGEYE YAYILMASINA YOL AÇTI

İran’daki ilk vaka 19 Şubat'ta tespit edildi. O günden beri resmi açıklamalara göre vaka sayısı 85 bini, ölü sayısı ise 5 bin 300'ü aştı. Ancak bağımsız kuruluşlar bu sayıların gerçek durumu yansıtmadığında hemfikir.

İran virüsün sadece ülke içinde değil Türkiye dahil olmak üzere bölge ülkelerine yayılmasını da engelleyemedi. Ülkede 23 milletvekiline bile virüs bulaştı. Dini lider Ayetullah Ali Hamaney'in sağ kolu Muhammed Mirmuhammadi de corona virüsü nedeniyle öldü.