Salgın, sahte ilaç üretimini ve satışını arttırdı
DSÖ, Kovid-19’un tedavisiyle ilişkilendirilenler başta olmak üzere, sahte ilaçların gelişmekte olan ülkelerde satışının arttığına ve bunları kullanmanın ciddi yan etki ve zararları olabileceğine dikkat çekti.
BBCDSÖ’nün ilgili biriminden, Pernette Bourdillion Esteve, yoksul ve orta sınıfın ağırlıklı olduğu ülkelerde, bazıları süresi geçmiş bazıları da ilacın aslının aktif maddesini içermeyen veya onun yerine başka madde içeren ürünlerin satıldığını söyledi. 30 milyar doları (202.3 milyar lira) aşkın hacme sahip sahte ilaç pazarının varlığından bahseden Esteve, “Sahte ilaçların çoğu işe yaramıyor ama daha kötü senaryo, aralarında hem tedavi etmeyip hem de zararlı olanlar var” dedi.
BİR HAFTADA 121 KİŞİ TUTUKLANDI
Geçen ay, DSÖ’nün corona virüsünün küresel salgına neden olduğunu ilan etmesinden sonraki bir hafta içinde Interpol’ün ilaçta sahtecilikle mücadele eden birimi Operation Pangea, 90 ülkede 121 kişiyi tutukladı. Piyasa değeri 14 milyon dolar (94.37 milyon lira) olan sahte ilaç ve malzeme ele geçirildi. Malezya’dan Mozambik’e on binlerce sahte maske ve corona virüsüyle mücadelede yararlı olduğu iddia edilen sahte ilaca el kondu.
Interpol Genel Sekreteri Jürgen Stock, böyle bir krizin yaşandığı süreçte insanların hayatının para uğruna hiçe sayıldığının altını çizdi.
Konuyla ilgili araştırma yapan BBC’de yayınlanan habere göre, özellikle Afrika’da satışa sunulan sahte ilaçlar piyasadaki boşluğu dolduruyor. İnsanlar, dünyanın dört bir yanında temel ilaçları stokluyor.
1 trilyon dolarlık (6.74 trilyon lira) ilaç endüstrisinin iki büyük üretici ülkesi Çin ve Hindistan’da sokağa çıkma yasağı uygulanması, artan talebin karşılanamamasına neden oluyor. Bunun sonucunda sahte ilaç üreticilerine gün doğuyor. Normal şartlarda Çin ve Hindistan’dan dünyanın dört bir yanındaki dağıtıcılara ilaç sevk ediliyor. Ancak salgın nedeniyle üretim ve dağıtım aksıyor.
YÜZDE 50-60 KAPASİTEYLE ÜRETİM
Hindistan’daki belirli ilaç firmalarının BBC’ye yaptığı açıklamada normal kapasitelerinin yüzde 50-60’ını üretebildiklerini söyledi. Bu, ülkedeki firmaların, Afrika’nın temel ilaç ihtiyacının yüzde 20’sini sağladığı düşünülünce Kara Kıta’nın ilaç stoklarının zora girdiğine işaret ediyor.
Zambiya’nın başkenti Lusaka’da eczacılık yapan Ephraim Phiri’nin sözleri Afrika’daki ilaç sıkıntısını özetliyor: “Çok sayıda ilaç bitti ve yenilerini temin edemiyoruz. Özellikle de antibiyotikler ve sıtma tedavisinda kullanılan ilaçlar gibi temel ilaçlarda sorun yaşıyoruz.”
Üreticiler, ham madde konusunda da sıkıntı yaşıyor. Pakistanlı üreticiler sıtma tedavisinde kullanılan ve Covid-19’la mücadelede de işe yarayacağına dair ‘erken safhadaki’ araştırmalar bulunan hidroklorokin madddesini geçmişte kilosunu 100 dolara (674.9 lira) alırken şimdi 1150 dolara (7 bin 752 lira) aldıklarını söylüyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın bir basın toplantısında bu maddeye atıfta bulunmasının da talebi artırdığı net bir şekilde gözlemlenirken hidrokolorinin de sahtesi üretiliyor.
40 DOLARDAN 250 DOLARA
BBC, Kamerun ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde fazla miktarda sahte hidroklorin olduğunu ortaya çıkarırken DSÖ Nijer’de de sahtesinin olduğunu duyurdu.
DSÖ’ye göre Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde 1000 adedi 40 dolara (270 lira) satılırken eczanelerdeki hidroklorin fiyatı 250 dolara (1685 lira) kadar yükseldi. Bu da insanların ‘merdiven altı’ ürünlere yönelmesine neden oldu. DSÖ’den Esteve, salgın sırasında sıtma gibi başka büyük bir tehlikeyle mücadelenin de sekteye uğrayacağından çekindiklerini söyledi.