Saldırganın ya silahı olsaydı!
Kapatılan DTP'nin eski başkanı Ahmet Türk'e Samsun'da yapılan yumruklu saldırıyla ilgili iki emniyet mensubu görevden uzaklaştırıldı. Saldırganın, ruhsatsız silah taşımaktan sabıkası olduğu açıklanırken, akıllardaki soruyu eski DTP'li Aysel Tuğluk sordu.
cumhuriyet.com.trAhmet Türk’e Samsun’da yapılan yumruklu saldırıyla ilgili soruşturma sürüyor.
Samsun Valiliği’nce yapılan açıklamada, idari ve adli olarak çok yönlü bir soruşma yürütüldüğü vurgulanarak, ''Bu çerçevede İl Emniyet Müdür Yardımcısı 2. Sınıf Emniyet Müdürü Cemal Issı ve Şube Müdürü 4. Sınıf Emniyet Müdürü Murat Alkan Valiliğimizce görevden uzaklaştırılmıştır'' denildi.
Gözaltında bulunan ve sorgusu devam eden saldırgan İsmail Ç. hakkındaki ilk bilgiler ise, 23 yaşında olduğu, bir kahvehanede çalıştığı ve ruhsatsız silah taşımaktan sabıkası bulunduğu yönünde.
Bu bilgiler ışığında, hemen hemen herkesin aklına gelen bir soruyu, 'ya silahı ya da bıçağı olsaydı' sorusunu, Ahmet Türk gibi siyasi yasaklı olan eski DTP’li Aysel Tuğluk sordu.
Canlı Gaste’ye bağlanan, Ahmet Türk’ün durumu ve olayla igili bilgiler veren Tuğluk şöyle konuştu:
"Sayın Türk yarım saat önce ameliyattan çıktı ve durumu iyi. Burnunda kırık olduğu için ameliyat oldu.
Bulanık’ta bir katliam söz konusuydu. İki vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Devlet, boyutu çok önemli olan bu olayı soruşturacağına, güvenlik gerekçesiyle Samsun kararı verdi ve olayın üstünü kapatmak istedi.
Bunu engellemek için, dayanışma için Samsun’a gittik ve duruşmayı izledik. Dünden itibaren Samsun’daydık. Burada çok iyi karşılandık. Vatandaşlarla, esnafla sohbet ettik. Gittiğimiz yerlerde memnuniyet ifadeleriyle karşılaştık. Oralara gitmediğimiz için şikayetlerle, kaynaşmamız gerektiği söylemleriyle karşılaştık.
Olayın gerçekleştiği ana kadarki olumlu diyaloglar, birilerini rahatsız etti diye düşünüyoruz. Münferit bir olay olarak görmemek gerektiğini, organize bir olay olduğunu düşünüyorum."
"Polislerin arasından çıktı"
Samsun’a gitmeden önce İçişleri Bakanı’na ve müsteşara bilgi verdik. Maalesef polislerin içierisinden çıkan biri saldırıda bulundu. Bu kadar cesareti nasıl buldu? Bıçakla saldırsaydı ölümle sonuçlanabilirdi. Açıkçası mevcut duruma şükrediyoruz. Polis orada olmasına rağmen saldırgan Ahmet Bey’e yaklaşabildi...
Kalabalık bir grup vardı ancak içlerinden birkaç kişi sözlü sataşmada bulundu. Sayın Sırrı Sakık da bunun üzerine polisleri göreve davet etti. ‘Durdurun’ dedi ancak bir şey yapılmadı.
Biz bir kişinin olayı olarak göremiyoruz. Uzun dönemdir bizlere, partimize, Sayın Türk’e dönük; yakın zamanda Osman Baydemir’e yönelik tehditler vardı ve söz konusu olay bunun devamıdır. Bu çok tehlikeli bir durum.
Bu, Kürtlere yönelik bir saldırı ve planlı bir yaklaşım. Bu bizi kaygılandırıyor. Bu durumu ciddi buluyoruz; Türkiye açısından da durum böyle.
"Kürtleri öfkelendirdi; sağduyu"
Sayın Türk hayatını barışa adamış ve bunun kavgasını veren bir insan. Kardeşlikten, barıştan yana ve siyaset tarzı da böyle. Bu da üzüntümüzü bir kat daha artırıyor. Bu Kürtleri de öfkelendirmiş durumda. Bu durum karşı bir tepki yaratabilir. Biz inadına barış, birlikte yaşamak, kardeşlik demeliyiz. Bu tür saldırılar bizi başka yönlere çekmemeli. Hepimiz akıllı, duyarlı yaklaşımlar sergilemeliyiz. Biz birarada yaşayama mahkumuz.
Çözümü birlikte aramalıyız. Herkesi; Kürtleri, Türkleri sağduyuya davet ediyoruz. Bize bölgeden telefonlar geldi ve tepki gelişmiş durumda. Sağduyuya davet ettik. Yarın bu tepkiler açıklamalarla ortaya konacaktır. Zarar verici tepkiye dönüşmemesi için uyarıları yaptık. Umarız benzer olayları bir daha yaşamayız."