Salda için çarpıcı uyarı: 'Görenleri büyüleyen beyaz kumsal ölüm tozuna dönüşebilir'

Prof. Dr. Doğan Kantarcı’dan tahrip edilen Salda Gölü’nün kumulları hakkında önemli uyarıda bulundu. Kantarcı, Salda Gölü'nde yapılan çalışmalarla ilgili olarak “O gün kazıdıkları şey beyaz kum değil, canlı organizma da değil, göl tabanına çökelmiş fosillerden huntit mineralidir. Hani şu İngilizlere ihraç ettiğimiz, yanmayan kıyafetler, ateşe yangına dayanıklı yalıtım malzemeleri üretiminde kullanılan, çok değerli maden" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Millet Bahçesi projesiyle gündemde olan Salda Gölü kıyısındaki kumulların iş makineleriyle tahrip edilmesinin ardından konuyla ilgili bir rapor hazırlayan İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Ana Bilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Kantarcı, eski göl tabanı olan alandaki beyaz yapının hidromanyezitlerin kurumasıyla oluşan huntit minerali olduğuna dikkat çekti.

Kantarcı, “Huntit minerali kum değildir. Kum yerine de kullanılamaz. Yürüyüş yolu yapılacağı söylenmiştir. Ayakkabı ile basıldığında dahi zamanla ufalanır. Çok ince toza dönüşen huntit minerali solunum yollarında, akciğerde alveollerde birikip zarar verebilir. Çapı 2,5 µm’den küçük tanecikler akciğerden kana karışıp, kılcal damarlar ile beyne kadar ulaşabilmektedirler. Bu kadar ince toz haline gelebilen huntit mineralini kepçe ile kazımak, yığmak, yüklemek ve de üstünde kamyon dolaştırmak önemli miktarda çok ince toz oluşumuna ve tozamaya sebep olur. Huntit mineralini yol yapımı veya kaplaması olarak kullanmak oradan geçen insanlar için tehlikelidir. Üstü açılan ve kazılıp, ezilen, ince toza dönüştürülen huntit minerali Salda köylüleri ve hayvanları için de tehlikelidir” uyarısında bulundu.

Burdur’un Yeşilova ilçesinde bulunan Salda Gölü kıyısında 13 Nisan’da ortaya çıkan iş makineli kumul tahribatı büyük tepki çekmişti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Burdur Valiliği, olayın ortaya çıkmasının ardından yaptıkları açıklamada, tahribatın yüklenici firma tarafından yapıldığı belirtilerek konuyla ilgili soruşturma başlatıldığı duyuruldu.

BU KADAR DEĞERLİ OLAN GÖLÜN KIYISINA HİÇ BİR TESİS YAPILMAMALI

Salda Gölü gibi ipliğimsi yosunların (Cyanobakterler vb.) üstüne hidromagnezit çökelmesi ve organomineral oluşumlarının dünyada nadir alanlarda bulunduğunun altını çizen Kantarcı, “Bu kadar değerli bir tabiat harikası ekosistemin çevresi ile birlikte mutlak olarak korunması, kirletilmemesi, kıyılarına hiçbir tesis yapılmaması gerekmektedir. Göl ve kıyıları sadece karşıdan ‘Dünyanın 7 harikasından biri’ olarak seyredilip, resim çekilecek turistik bir alan olarak kullanılabilir” ifadelerini kullandı.

"GÖRENLERİ BÜYÜLEYEN BEYAZ KUMSAL ÖLÜM TOZUNA DÖNÜŞEBİLİR"

Gölün çekilmesiyle eski tabanının yüzeye çıktığını dile getiren Kantarcı, şunları kaydetti:

“Salda Deresi ağzındaki Karakova Sazlığının göl tarafındaki bölümü de gölün eski tabanıdır. Burası bir ‘Huntit minerali yatağı’ durumundadır. Huntit, ısıya karşı yalıtım ve yangına karşı dayanıklı kumaş yapımında kullanılmakta olup, ihraç edilen bir mineraldir. Arazide kazılan materyal, kamyonlar ile ‘Millet Bahçesi’ yapılmak istenen yere taşınıp, yığılmıştır. Bu materyalin yürüyüş yolu yapımında kum olarak kullanılacağı bildirilmiştir. Huntit bir organomineraldir. Kum değildir. Üstünde ayakkabı ile basılarak yüründüğünde zamanla ezilip, ufalanıp, çok ince toza dönüşür. Ama yol malzemesi olarak kullanılmıştır. Bu yoldan geçen ve geçecek olan araçların sürücüleri ve halk ince tozu akciğerlerine alınca ne olacağını da iyi düşünmek gerekir. Konu çok ciddi bir sağlık sorunu olduğu kadar sağlık ile ilgili hukuki bir sorun olarak ta ortadadır. Yola serilen huntit mineralinin oradan hemen kazınıp, kaldırılması gerekir. Kazılıp üstü açılan alanda da kepçe ve kamyon dolaşımı ile önemli miktarda huntit minerali tozu oluşmuştur. Bu tozun da çevrede yaşayanlara ve yaz boyunca yöreye gelecek insanlara etkisi yetkililerce iyi değerlendirilmelidir. Kazılan alan jeolojik bakımdan çok değerli ‘Dünya harikası’ bir oluşumdur.