Sakarya’da çözülen düğüm

Frig Kralı Gordios’un düğümünü, asırlar sonra Mustafa Kemal Paşa komutasındaki Kuvayı Milliye çözdü. Savaşın yalnız topla-tüfekle değil; bilgi, görgü, kültür ve eğitimdeki üstünlükle kazanılabileceğini 100 yıl önce bugün gösterdi.

Ersin Antep

Sakarya Meydan Muharebesi, 100 yıl önce ve 13 Eylül 1921’de Başkumandan Mustafa Kemal Paşa komutasındaki Kuvayı Milliye tarafından kazanıldı.

Düşmanınız başkentinize pek az mesafeye kadar gelmiş; siz 16 Temmuz 1921’de eğitim kongresi topluyorsunuz, 15 Eylül 1921’de Sakarya cephesinde bir müzik kurumu kuruyorsunuz. Ulusların, toplumların bünyesindeki etkileşim ve hatır, saygı, hoşgörü gibi güzel hasletlerle sıkı bağlara sahip olmasının anahtarı; kültürdür. Ancak ve ancak eğitim, gelenek, bilim ve sanattan beslenen kültürü geliştirmek için demek ki savaşlarda bile zaman kaybedilmezmiş. Batılı olmak isteyenler, onları taklitle; çağdaş olmak isteyenler “kendisi olmakla” meşgul olur. Eğitim, önce kendini, sonra toplumu ilerletecek fikir ve tecrübelere zemin sağlar, cesaret verir. Müzik, insanın iç yolculuğunda güçlü adımlar sağlar, güvenle sorgulatır, etkileşim sağlar. Cephede yokluk içinde ve zaferin tadını dahi çıkarmadan, tamamlanacak ilk büyük eksikliğin eğitim ile müzik olduğuna karar verip harekete geçen önderi nasıl tanımlarsınız? Ya etrafında, omuzlarda görmeye alışık olduğumuz yıldızlarından daha büyük ve heybetli olanlar... Onlar arasından “Paşam sırası mı şimdi?” diye neden soru gelmez?

YENİ YOLLAR, FİKİRLER...

Tek tipleşmiş insanlar, yeni fikirler üretemez, yeni yollar bulamaz, değişemez. Kültürü, ortak değerlerle ve çok yönlü gelişen insanların olduğu toplumlar ise gelişir, sosyal anlamda güçlenir, refahı artar.

Yunus Nadi’nin Cumhuriyet’te yazdığı gibi 23 günde tamamlanan Sakarya Meydan Muharebesi, Ankara’da yabancı gazetecilere 5 Eylül’de ziyafet çekeceği vaadinde bulunan Yunan Kralı Konstantin’i yalancı çıkardı (28.2.1930). Harp üzerine değerli çalışmaları ve kitapları olan ustamız Turgut Özakman’dan sonra, nitelikli işler ortaya koyan Tarihçi Dr. Selim Erdoğan’ın ifade ettiğine göre, bu sözü boşa çıkaran kahramanlar arasında kaybımız 10 binin üzerindedir. O dönem başka rütbe yoktu, ordu subaylar ve erlerden teşkildi. Ordu, 13 Eylül’de muzaffer ama bitkin, çarıksız, subaysız ve lokmasızdı.

İyi kumandan olmak, iyi strateji bilmekle, çok silahı, gereci ve askeri olmakla mıdır? İyi yönetici olmak; yön ve emir vermekle midir? Empati, bilgi, sabır, satranç bilmek yeterli midir? Nefer, canını ancak vatanını, ailesini, ulusunu koruyacak olana güvenle verebilir ve şehitliği göze alır.

Araştırmalarımıza göre İzmir’de yaşayan, 93 Harbi’nde henüz kundaktayken Aydos’u bırakıp İzmir’e kaçan ailenin evladı İsmail Zühtü (Kuşçuoğlu), şehri işgale uğrayınca Anadolu’ya geçer ve Kuvayı Milliye’ye katılır. Silahları Milli Mücadele’ye kaçırmaya çalışan gruplar çalışadursun, ayrıca çalgılar ve müzisyenler toparlanmaya çalışılır. İsmail Zühtü, gelenlerle bir muzika oluşturur ve hücuma kalkan birliklerin ardında, göğüsleri patlarcasına bir avuç müzisyen nefesleriyle mücadeledir. Ve Atatürk onları Başkumandanlık Musikiyyesi olarak göreve alır. Hücum biter yaralıların başına, şehitlerin defin işlerine... Bahriye’den firar edenler muzikacılarla ikinci musikiyye de yetişir.

BİLELİM, HUZUR...

Söylenceye göre, dirlik düzeni kaybolan, birliği bozulan, huzuru kaçan Frigler; bir kurtarıcı arayışına girer. Kâhin onlara, “şehre kağnı ile giren ilk kişiyi kral ilan etmelerini, düzeni onun sağlayacağını” söyler. Fakir çiftçi Gordios kan ter içinde öküz arabasıyla yaklaşır ve bir süre sonra kral olarak ilan edilir. Gordion’u kurar. Kağnı bir tapınağa konur ve “çözen, Asya’nın hâkimi olsun” denerek özel bir düğüm atılır. Büyük İskender, düğümü çözmez ama kılıcıyla keser. Kehanet gerçekleşmez.

Gerçeğe göre, Gordion’un üstüne kurulan şehirlerin de dirliğini, süvarileri ve yiğitleri işgalcileri, onlarla birlikte kağnıları da kamyonları kovalayan Mustafa Kemal ile Kuvayi Milliye sağlar; gencecik yaşta ölen İskender’in çözemediği için kestiği “Gordion Düğümü”nü çözer. Anadolu’yu ve Trakya’yı sahibi olan Türk ulusuna verir. 

“Kılıç Kalkan Oyunu”nda üç ana bölüm vardır ya; “selam”, “yemin” ve “savaş”. Bir bölüm daha eklenmelidir: “Zafer”... 

Yaşasın Sakarya! Yaşasın Kuvayı Milliye! Yaşasın Cumhuriyet! Mustafa Kemal Atatürk ile tüm şehitlerimizin gazilerimizin ruhlarına saygıyla! ersin@muzikoloji.org 

SÖYLEŞİ BUGÜN...

Uzman Müzikolog Ersin Antep’in konuk olacağı “100. Yılında Sakarya Meydan Muharebesi” başlıklı söyleşi; muharebenin zaferle sonuçlandığı 13 Eylül’ün yıldönümü olan Pazartesi akşamı saat 20.30’da Çanakkale Kepez Belediyesi ev sahipliğinde, Turhan Mildon Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek ve belediyenin @kepezbeltr (facebook-instagram) sosyal medya hesapları üzerinden yapılacak canlı yayınla internetten de izlenebilecek. Söyleşiye Psikolog ve Yazar Prof.Dr.Üstün Dökmen de video konferans sayesinde bağlanarak “cephede kumandanlarla askerimizin ruh halleri ve yaşananlar üzerine örneklerin” sunulacağı özel bir konuşma yapacak.