Şaibeleriyle aday

Kendisi ve çevresi hakkındaki iddialardan aklanmadan Köşk zırhına bürünmeye çalışıyor.

Emine Kaplan/Cumhuriyet

AKP’nin cumhurbaşkanı adayı Başbakan Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda partililerden kopmayacağını, parti ve hükümetle birlikte hareket edeceğini belirtirken,“herkesin cumhurbaşkanı” olacağını savundu. 12. Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesiyle “kara vesayetler dönemi”nin kapanacağını belirten Erdoğan’ın 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e ilişkin bir ayrımda bulunmaması dikkat çekti. Seçilmesi durumunda çözüm süreci ve paralel yapıyla mücadele başta olmak üzere hedeflerini sıralayan Erdoğan, “Bu bir veda değil, başlangıç” dedi. Kendisinden sonrasıyla ilgili olarak “Gözüm arkada değil” diyen Erdoğan, 3 dönem kuralının değişmemesi gerektiğini vurguladı, gençlere dikkat çekti.

Adaylık konuşmasına “Mülkün, zaferin sahibi Allah’tır” diyerek duayla başlayan ve Fatiha suresinin Türkçesiyle bitiren Erdoğan, özetle şu görüşleri dile getirdi:

Gül’ün dönemini de ‘kara dönem’ saydı: Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, demokrasimiz adına çok büyük bir dönüm noktasıdır, basit ve teknik bir değişiklik değildir. 10 Ağustos’ta cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ile aynı zamanda kara bir dönem, vesayetler dönemi de kapanmış olacak. Siyasi iktidarın karşısında duracak, halka karşı devleti temsil edecek cumhurbaşkanı seçmiyoruz. Halkın seçtiği, halktan bir cumhurbaşkanı göreve gelecek, fark bu. Şu anda çatı ne diyor? Cumhurbaşkanının siyaset dışı olmasını savunuyor. İşte İsmet İnönü’nün Cemal Gürsel’in yaptığı gibi vesayeti savunmaktır. Cumhurbaşkanı tarafsız olsun derken esasen cumhurbaşkanının devletin tarafında, milletin karşısında durmasını istiyorlar. Bu dönem artık kapandı. Türkiye’de 1960 ihtilalinin bir izi daha inşallah siliniyor.

Tehditler karşısında dirayetli duruş: Halk tarafından seçilmesi cumhurbaşkanlığı makamına çok daha güçlü demokratik meşruiyet sağlayacak. Bu sayede cumhurbaşkanlığı makamı asıl anlamını bulacak, asıl mecrasına girecektir. Erkler arasında daha sağlıklı bir denge kurulacak, daha sağlıklı bir denetleme imkânı hâsıl olacaktır. Kamu kurumları, cumhurbaşkanının bu yeni konumuna göre hareket edecek, Türkiye’nin geleceği için çok daha verimli çalışacaktır. Halkın seçtiği başbakan ve cumhurbaşkanı her anlamda Türkiye’yi uçuracaktır. Cumhurbaşkanının dirayetli duruşu özgürlükler ve demokrasinin daha fazla açacağı gibi tehditler karşısında da daha kararlı bir duruşu beraberinde getirecektir.

Herkesin cumhurbaşkanı: Milletim bana başbakanlık vazifesi yüklediğinde sadece AK Parti’ye oy verenlerin değil 77 milyonun başbakanı olduk. 10 Ağustos’ta eğer seçilirsek herkes bilsin ki asla bir kesimin, bir partinin değil Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı olacağız. Bize oy versin ya da vermesin herkesin cumhurbaşkanı olacağımdan kimsenin endişesi olmasın.

Çözüm süreci ve paralelle mücadele: Allah nasip ederse cumhurbaşkanlığımızda da çözüm sürecinin sekteye uğramasına asla müsaade etmeyiz. Türkiye’nin çözümden, barıştan ve kardeşlikten başka hiçbir seçeneği yoktur. Aynı şekilde paralel devlet yapılanmasıyla mücadele, cumhurbaşkanlığı dönemimizde çok daha güçlü, çok daha koordineli şekilde süreceğini özellikle ifade etmek isterim. Bu kirli yapıyı hukuk içinde tamamıyla ve hızlıca tasfiye edeceğiz. Bizim 2023 hedeflerimiz var.

Gençlik ve ‘biz’ vurgusu: Gençler benim her şeyim. Siyasi mücadelenin ben ile değil biz ile yapılacağına gönülden inanıyorum. Erdoğan olmadığında AK Parti’nin olmayacağını düşünen, kendisi ya da bir başkası bu hareketin yol alamayacağını düşünen varsa bu davayı anlamamıştır. AK Parti şahıslarla var olmuş bir parti değildir. Siyaseti tarihim boyunca vazifeye talip olanlardan değil, vazife bekleyenlerden oldum. Gözümüz arkada değil, davayı omuzlayacak kahramanların olduğunu biliyorum. 3 dönem kuralının, AK Parti’de taviz verilmeden muhafaza edileceğini biliyor, buna yürekten inanıyorum

Partimle birlikte hareket edeceğim: Eşime ve çocuklarıma anlayaşlarından, fedakârlıklarından dolayı teşekkür ediyorum. Ben onlardan hep razı oldum, onların da kendilerine yeterince vakit ayıramadığım için beni affetmelerini, benden razı olmalarını diliyorum. Tüm çalışma arkadaşlarımdan helallik istiyorum. Bu bir veda değil, yeni bir başlangıçtır. Milletimiz bizi seçerse AK Parti çatısı altında bir araya gelemeyeceğiz. Ama bizler ezelden kardeşiz, birbirimizden kopmayacağız. Türkiye’nin istikametini belirlerken her aşamada birlikte olacağız. Partimizle de hükümetimizle de birlikte hareket edeceğiz.

311 imzayla başvuru

Erdoğan’ın adaylık dilekçesi, AKP Grup başkanvekilleri tarafından 311 milletvekinin imzasıyla dün TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e sunuldu. Çiçek, Türkiye’nin yakın siyasi tarih bakımından önemli bir süreçten geçtiğini belirterek, artık Cumhurbaşkanı’nı halkın bizatihi kendisinin seçeceğini söyledi.