Sahtecinin el kitabı
New York’taki 33 milyon dolarlık sanat sahtekârlığı davasının iddianamesi pek çok sırrı açığa çıkardı. Sanat dünyasının “Bonnie ve Clyde’ı” olarak nam salan karıkoca Beltracchi’ler ise sahte tablo yaparken kullandıkları yöntemleri açıkladılar.
Cumhuriyet/Kültür Servisi“FBI bu resimlerin bir dâhinin elinden çıktığını söylemişti; o dâhi benim işte!” Çinli ressam Pei-Shen Qian, New York’taki garajında yapmış olduğu sahte tablolarla ilgili olarak geçen yıl verdiği bir söyleşide böyle demişti.
Qian, 33 milyon dolarlık bir sanat dolandırıcılığının içinde olmakla suçlanıyor ve hâlâ serbest. Bu davanın geçenlerde açıklanan iddianamesinde, şebekenin koleksiyoncuları ve uzmanları aldatmak için kullandığı yöntemler ortaya döküldü. Yöntemler o kadar ayrıntılı bir biçimde anlatılıyordu ki, New York Times gazetesi tarafından “sahtecinin el kitabı” olarak nitelendi.
Ama sanat sahteciliğinin sırlarını açıklayanlar yalnızca sahtecileri yargılayanlar değil. Karısı Helene’yle birlikte “sanat dünyasının Bonnie ve Clyde’ı” diye bilinen ve 2011’den beri hapiste bulunan Wolfgang Beltracchi, son aylarda CBS, Channel 4 News ve Sunday Times gibi medya kuruluşlarıyla yaptığı söyleşilerde çok ilginç açıklamalarda bulundu.
Aralarında Matisse, Braque ve Max Ernst’in de bulunduğu pek çok ünlü sanatçının imzasıyla yüzlerce sahte resim yaparak, tarihin en büyük sanat sahtekârlığını yaratan Alman ressam Beltracchi, “işin incelikleri”ni anlattı. İşte sahte resim ustalarının “olmazsa olmazları”:
1. İnandırıcı bir geçmiş öyküsü çok önemli. Beltracchi ve karısı Helene, sahte resimleri gerçek diye yutturmak için inanılmaz hikâyeler uydurmuşlar. Ellerindeki koleksiyonun Helene’ye büyükbabasından kaldığını; Nazilerin eline geçmesin diye büyükbabanın tabloları taşrada malikânesinde gizlediğini söylemişler. Bununla da kalmamışlar, 1930’larda çekilmiş izlenimi uyandıran bir fotoğraf hazırlamışlar: Helene büyükannesinin giysileriyle; arkasındaki duvarda da Beltracchi’nin yaptığı sahte tablolar. Üstelik, fotoğrafı eski bir kutu kamerayla çekmişler ve savaş öncesi dönemde kullanılan bir fotoğraf kâğıdına basmışlar.
2. Doğru malzeme kullanmaya dikkat etmek gerekiyor. Beltracchi’ler, çay ve kahveyle eskittikleri sanat galerisi etiketleri hazırlamışlar. Ayrıca, bitpazarlarından aldıkları eski mobilyalardan, sahtesini yaptıkları soyut dışavurumcu ressamların da kullandıkları duralit elde etmişler.
3. Çinli ressam Qian, sahtelerin hakiki gibi görünmesini sağlamak için, dönemin boyalarını bulup kullanmış. Beltracchi’ler de, kullandıkları boyaları, sahtesini yaptıkları ressamın zamanında var olup olmadığını anlamak için laboratuvarlara göndermişler.
4. New York’ta açılan davada suçlananlardan Jose Carlos Bergantinos Diaz’ın, pek çok sahte tabloyu, eski gibi gösterebilmek için, ısıtma, soğutma, açık hava koşullarında tutma gibi işlemlerden geçirdiği, hatta bunun için saç kurutma makinesi kullandığı söyleniyor. Beltracchi’ler ise eskitme işlemi
için evlerindeki fırından yararlanmışlar.
5. En ince ayrıntılara dikkat eden Helene Beltracchi, bitpazarlarını dolaşarak kocasının yaptığı sahte tabloların dönemlerine uygun düşen çerçeveler satın almış. Çerçeveleri sökerek içlerindeki tozları sahte resimlere serpiştirmişler.
6. İddianameye bakılırsa, sahteciler, yaptıkları tabloların daha önceki sahipleriymiş gibi göstermek için, sanat dünyasındaki pek çok koleksiyoncu ve brokerin yaşamlarını araştırmışlar. Beltracchi, yaptığı sahtelerin çoğunun İngiltere, ABD ve Japonya’nın önde gelen sanat tacirleri ve müzayedecileri aracılığıyla satıldığını söylüyor: “Sahte resim satmak müthiş kolay. Uzmalardan sertifika almayı başarırsanız, sanat tacirleri fazla soru sormuyorlar; çoğu rüşvet almaya yanaşmayan uzmanlar ise benim resimlerimin sahte olduğunu anlayamıyorlar, çünkü çok iyi yapıyorum.”
7. Beltracchi, hiçbir zaman ünlü bir sanatçının bir tablosunun kopyasını yapmamış. Bunun yerine, o sanatçının tüm yapıtlarını incelemiş ve yapıtlar arasındaki boşlukları belirleyerek, sanki varmış da “kaybolmuş” bir tabloyu yapmış. Kuşkusuz, o sanatçının üslubunu tümden benimseyerek. Örneğin, solak olan Raoul Dufy’nin sahtelerini yaparken sol elini kullanmış. Beltracchi’nin yaptığı sahte Max Ernst’lerden birinin New York’taki Metropolitan Sanat Müzesi’nde yer aldığı, bir başkasının da 7 milyon dolara satıldığı söyleniyor.