'Sahtecilik gerçekleşmedi'
Deniz Feneri savcılarının beraat ettiği davanın gerekçeli kararı tamamlandı.
cumhuriyet.com.trDeniz Feneri soruşturmasını yürütürken haklarında “gö-revi kötüye kullanma ve sahtecilik” suçlamasıyla dava açılan savcı Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz’ün beraatına karar veren Yargıtay 11. Ceza Dairesi gerekçeli kararını tamamladı. Gerekçeli kararda, Deniz Feneri sanıklarının şirketlerine tedbir konulması için bir bölümü kapatılarak tapuya gönderilen evrakın “resmi belge” niteliği taşımadığına işaret edilirken, “Onaysız fotokopi hukuken sonuç doğurmaya elverişli bir belge niteliğinde olmadığından olayda belgede sahtecilik suçu gerçekleşmemiştir” denildi.
“Yüzyılın soygunu” olarak nitelendirilen Deniz Feneri davasının 16 Ocak’taki ilk duruşmasına sayılı gün kalırken, olayı ortaya çıkaran savcıların yargılanıp beraat ettiği dosyanın gerekçeli kararı bile belli oldu.
Fotokopiden ibaret
“Resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla ilgili olarak kararda, “Olay ışığında, sanık Nadi Türkaslan tarafından kararın aslında hiçbir değişiklik yapılmadan oluşturulan, (tapuya) onaysız gönderilen evrakın fotokopiden ibaret olduğu anlaşılmıştır” değerlendirmesi yapıldı. Onaysız fotokopi olarak oluşturulmuş bir metne, kamunun itimat etmediği anlatılan gerekçeli kararda, yapılan işlemin sahtecilik olamayacağı anlatıldı. Kararda, “Somut olayda sanığın mahkeme kararının orijinaline dokunmaksızın fotokopisini çekip daha sonra çektiği bu fotokopi üzerinde b ve c bentlerini kapatmak suretiyle yeniden elde ettiği onaysız fotokopi hukuken sonuç doğurmaya elverişli bir belge niteliğinde olmadığından olayda belgede sahtecilik suçu gerçekleşmemiştir” denildi.
‘Menfaat gerekir’
Görevi kötüye kullanma suçu yönünden yapılan irdelemede ise “Görevi kötüye kullanmak suçunun oluşabilmesi için kamu görevlisinin görevinin gereklerine kasten aykırı davranması yanında bu davranış nedeniyle kişilerin mağduriyetinin, kamunun zararının ya da kişilere sağlanmış haksız bir menfaatin bulunması gerekir” denildi.