Sahte raporla suçlama

Cumhuriyet dosyasında savcı, “yayın politikası değiştiği için tiraj düştü” suçlamasını yöneltebilmek için Basın İlan Kurumu’nun üzerinde oynanmış raporunu kullandı.

CANAN COŞKUN

Cumhuriyet davasının suçlamalarından biri gazetenin satış rakamları ile ilgili. Savcılık, gazetenin tirajının düştüğünü ve bunun da suç olduğunu iddia ediyor. İcat ettiği suçlamaya Basın İlan Kurumu’nun (BİK) üzerinde oynanmış raporunu delil olarak gösterdi. Cumhuriyet davası savcısı Hacı Hasan Bölükbaşı da davaya ilişkin esas hakkındaki mütalaasında gerçeğe aykırı bu rapora dayanarak yayın politikasının değiştiğini, tirajın da bu yüzden düştüğünü iddia etti.

Her yol mubah!

Savcılık, Cumhuriyet dosyasında yalnızca haber ve yazıların delil olmasının basın özgürlüğü eleştirilerine neden olacağı kaygısıyla gazetenin satış rakamları üzerinden suçlama geliştirdi. Savcılığa göre, gazetenin tirajında düşüş yaşanmıştı, bunun sebebi de okurun yayın politikasındaki değişikliğe gösterdiği tepkiydi. Yasalarda olmayan suçlamanın kaynağı Cumhuriyet Vakfı eski yöneticisi Alev Coşkun’un avukatı Namık Kemal Boya idi. Boya, 3 Kasım 2016’da savcılığa verdiği ifadesinde, gazetenin yayın çizgisini değiştirmesi nedeniyle tirajının düştüğünü ileri sürmüştü. Bunun üzerine Murat İnam, aynı gün BİK’e yazı yazarak 2008- 2016 arası tiraj raporlarını istemişti. BİK’ten gelen rapora dayanarak iddianamede gazetenin 2008’den 2016 yılına kadar süregelen bir tiraj düşüklüğü olduğu, “bu düşüşün özellikle 2013 yılından sonra belirginleştiği” iddia edildi. “Sözgelimi temmuz ayı referans alındığında yıllık bazda tiraj değerlendirildiğinde, 2008 yılında 4.082.316 olan tiraj rakamının, 2013 yılında 2.768.113’e, 2016 yılında ise, 1.642.179’a düştüğü görülmektedir” denildi.

En az 1 milyon eklenmiş

BİK’in raporu, hâlâ tutuklu bulunan icra kurulu başkanımız ve avukatımız Akın Atalay’ın ifadesi sırasında ortaya çıktı. Cumhuriyet’in tirajının ne 2008’de ne de 2013’te iddianamede yazılı rakamları aşamadığı bilindiğinden gazetemizin avukatları, BİK’e bilgi edinme başvurusu yaparak söz konusu dönemle ilgili tiraj rakamlarını istedi. BİK’in gönderdiği 15 Aralık 2016 tarihli tablo bir önceki raporun üzerinde oynama yapıldığı şüphesini doğruladı. Resmi rapora göre Cumhuriyet’in tirajı 2008 yılı aralık ayında günlük ortalama 63 bin iken, 2013 yılı aralık ayında ortalama 53 bindi. Savcılığın tablosunda Mayıs 2014’e, yani Cumhuriyet Vakfı yönetim kurulu seçiminin yapıldığı zamana kadar olan aylık toplamların tamamına, en az 1’er milyon fazla tiraj eklenmişti. Böylece geçmiş yıllara ait tirajlar şişirilmiş, aradaki fark milyonları aşmıştı.

Sorumlu kim?

Resmi rapor, savcılığın tablosunda “kasıtlı” bir oynama olduğunu gösteriyordu ancak bunun sorumlu ya da sorumluları araştırılmadı. Savcılığın suçlamada 2008 ve 2013 yıllarını öne çıkarmasının bir sebebi vardı. 2008’de başyazarımız İlhan Selçuk’un gözaltına alınması, Haziran-Temmuz 2013’te de Gezi direnişi nedeniyle gazetenin tirajı artmıştı. Tirajda yaşanan kısmi bir düşüş vardı ancak bu genel olarak ulusal gazetelerin yaşadıkları tiraj kaybı ile ilgiliydi. Örnek vermek gerekirse 30 Aralık 2013-5 Ocak 2014 haftasında Türkiye’deki ulusal gazetelerin ortalama günlük tirajı 5 milyon 284 bin iken; 24 Nisan-30 Nisan 2017 haftasında ortalama günlük tiraj 3 milyon 209 bine indi. 2 milyondan fazla farkın 1 milyonunun Zaman ve FETÖ ile bağlantılı olduğu iddia edilen gazetelerin kapatılması nedeniyle ortaya çıktığı göz önünde bulundurulduğunda net düşüşün 1 milyon civarında olduğu görülüyor.

Veriler Boya’yı yalanlıyor

Dayanaksız iddianın sahibi Namık Kemal Boya, Cumhuriyet davasının 9 Mart’ta görülen 6. duruşmasında tanık olarak dinlendi. Boya, Cumhuriyet Okurları’nın (CUMOK) verdiği destekle gazetenin tirajının 2004, 2005 ve 2006’da 100 bine çıktığını savundu. Boya, tirajın düşmesine sebep olarak ise Eylül 2014’te gazeteyi satın almayarak boykot etme kararını gösterdi. Oysa BİK’in verilerine göre Cumhuriyet’in 1985-1991 yılları arasında ortalama tirajı 100-120 bin arasında seyrediyor. Boya’nın iddialarının aksine tiraj 2004’te 54 bin, 2005’te 58 bin, 2006’da ise 65 bin. Boya’nın dayanaksız iddiaları karşısında gazetemizin imtiyaz sahibi Orhan Erinç söz alarak, “Cumhuriyet okurlarının tepkisi diyor ancak kendisi CUMOK’u temsil etmiyor. Çağrı yaptığında 5 kişi gelse benim için şaşırtıcı olur, haber değeri olur” demişti. Mahkeme başkanı Abdurrahman Orkun Dağ da Boya’ya CUMOK’un üye sayısı ile tirajın aynı olup olmadığını sormuştu ancak Boya bu soruya yanıt vermemişti.

'Etkin ve güvenilir'

Akın Atalay, temmuz ayındaki ilk duruşmada, suçlamayla ilgili şunları söylemişti: “Geçtiğimiz ay Reuters Ajansı, Oxford Üniversitesi’nin bir araştırmasını yayımladı. Bu araştırma sonucuna göre, Türkiye’de insanların haberleri takip ettiği gazeteler sıralamasında Cumhuriyet gazetesi beşinci sıradaki gazete. Bunları Cumhuriyet gazetesinin bu derece etkin ve güvenilir bir bilgi edinme kaynağı oluşunu göstermek için anlattım. Herkes biliyor ki, Cumhuriyet gazetesinin bütün yöneticilerinin yargı araçsallaştırılarak tutuklanmış olmaları da bu nedenledir.”

YARIN: YARGILAMA SÜRERKEN DELİL YARATMA MESAİSİ

Yazı dizisinin birinci bölümü: Yok hükmünde davanın kronolojisi

Yazı dizisinin ikinci bölümü: Savcıdan sınırları zorlayacak suçlamalar: ByLock kullanmasan da suç icat edilir

Yazı dizisinin üçüncü bölümü: 'Cumhuriyet'le savaşanlar: ‘Saray’a ihbar savcıya ‘delil’