Şahin: Konunun uzmanı değilim
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Tokat'ta düzenlenen saldırıyla ilgili, "Bölgede operasyonlar devam etmektedir, istihbarat örgütlerimiz gerekli çalışmaları yapacak, bilgiler toparlanacak. Ondan sonra bir açıklama yapılırsa, o açıklama bizi bağlar'' dedi. 7 askerin şehit düştüğü saldırıyı PKK üstlenmişti...
cumhuriyet.com.trTBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Stockholm'de gazetecilerin sorularını yanıtladı. ''Tokat'ın Reşadiye ilçesindeki saldırının ardından, 'bu saldırının arkasında terör örgütü mü var, yoksa derin devlet, Ergenekon mu var' diye konuşuldu. Sizin bu konudaki görüşünüz ne?'' sorusuna Şahin, ''Bu konuda yetkili merciler çalışmalar yapıp açıklama yapmadan benim açıklama yapmam doğru olmaz, çünkü ben bu konunun uzmanı değilim'' yanıtını verdi.
Şahin, ''Hükümetin, saldırıda Ergenekon izi olduğuna ilişkin açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine, şunları söyledi:
''Bildiğim kadarıyla hükümet böyle bir açıklama yapmadı, 'Bu da ihtimal dahilinde olabilir, bunu da düşünmek gerekir' dedi. Tabi ki bir terör olayı meydana gelmiştir. Kim yapmıştır? Önce bu failleri yakalamak, güvenlik güçlerimizin asli görevidir. O bölgede operasyonlar devam etmektedir, istihbarat örgütlerimiz gerekli çalışmaları yapacak, bilgiler toparlanacak. Ondan sonra bir açıklama yapılırsa, o açıklama bizi bağlar. Şimdi söyleyeceğimiz her şey kişisel görüşlerimizden ibarettir.''
Şahin, başka bir soru üzerine de herkesin Türkiye'de özgürce ibadetini yapabilmesi gerektiğine işaret etti.
Avrupa'daki Türklerin oy kullanabilmesi
Bir gazetecinin, ''Avrupa'daki Türklerin oy kullanabilmesi konusunda Mecliste bir çalışma var mı?'' sorusu üzerine Şahin, TBMM'de bu konuda bir yasal düzenleme yapıldığını söyledi.
Yurt dışında yaşayan yurttaşların, o ülkelerin koşullarına göre oy kullanabilme imkanına sahip olacağını belirten Şahin, ''İnşallah bunu, bundan sonraki ilk seçimde uygulama imkanına sahip oluruz'' dedi.
Şahin, Yüksek Seçim Kurulu'nun, bunun nasıl uygulanacağı konusunda da ayrıca bir çalışma yapacağını belirtti.
''Avrupa'da yaşayan Türklerin sorunları için bir bakanlık kurulabilir mi?'' sorusu üzerine Şahin, zaman zaman bu tür teklifler olduğunu söyledi.
Sorunların bir çok bakanlığın görev alanına girdiğini ifade eden Şahin, her bakanlığın bu sorunlarla ilgilendiğini bildirdi. Mehmet Ali Şahin, birçok yabancı ülkede ilgili bakanlıkların müşavirliklerinin olduğunu kaydetti. TBMM Başkanı Şahin, ''Acaba bunların tamamını bir bakanlık çatısı altında toplarsak daha mı iyi olur? Bu tartışılıyor, henüz bir karar verilmiş değil. Karar verildiğinde belki de dış Türkler Bakanlığı gibi bir bakanlık da Mecliste tartışılabilir. Ama şu anda henüz o noktaya gelmiş değiliz'' diye konuştu.
Şahin, Avrupa'daki Türklerin dinamizmini nasıl bulduğunun sorulması üzerine, bazıları çifte vatandaş olan Türklerin, İsveç toplumuna uyum sağladıklarını, sosyal ve ekonomik hayatına ciddi katkılar verdiğini anlattı.
TBMM Başkanı Şahin, ''Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızla iftihar ediyoruz, gurur duyuyoruz. Yaptıklarımız, yapacaklarımız, yapamadıklarımız var. Bu gelişlerimizde bunları tespit ediyoruz. Meclis Başkanı olarak siyasi partilere eşit yakınlıktayım. Buradaki tespitlerimi döndükten sonra ilgili siyasi partilere, hükümet yetkililerine intikal ettireceğim. Ben şu anda icra mercinde değilim'' diye konuştu.
Ermeni iddiaları
''İsveç'te iktidarda olan sosyal demokrat partinin, Ermeni, Süryani ve diğerlerine ilişkin bir soykırım kararını kabul etti. Bunu ileride İsveç Parlamentosunu getirmek gibi bir durum söz konusu. Bu konuda bir girişiminiz olacak mı?'' sorusunu yanıtlayan Şahin, İsveç Parlamento Başkanı ile yaptığı görüşmede bu konuyu da ele aldıklarını söyledi.
Bunun bir siyasi partinin kongresinde alınmış bir karar olduğunu ifade eden Şahin, şunları kaydetti:
''Ben bunun İsveç Parlamentosuna geleceğini, gelse bile geçeceğini tahmin etmiyorum. 1915'de meydana geldiği iddia edilen olayların değerlendirilmesi, gerçek olup olmadığının araştırılması tarihçilerin işidir. Bunları siyasiler yapmamalıdır. Sözde Ermeni soykırımı iddiaları ile ilgili de Türk ve Ermeni yetkilileri bir araya geldiler protokol imzaladılar. Bununla ilgili komisyon kurulmasına karar verdiler. Biz de öteden beri zaten bunu savunuyorduk. Araştırsınlar, kayıtlarımız var. Kütüphanelerde bununla ilgili bilgilere, belgelere ulaşılır. Ama bu, parlamentoların işi değil.''
"Süryanilerde bizim vatandaşımızdır"
Şahin, Süryanilerle bir araya geleceklerinin anımsatılması üzerine, ''Onlar da bizim vatandaşlarımızdır'' dedi. Süryani yurttaşları dinleyeceğini belirten Şahin, sorunlarının çözümü noktasında yardımcı olmaya çalışacağını kaydetti.
TBMM Başkanı Şahin, Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesindeki grizu patlamasında 19 yurttaşın hayatını kaybetmesinden büyük üzüntü duyduğunu söyledi.
Gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığının araştırılacağını kaydeden Şahin, ''Bundan sonra bu tür olayların meydana gelmemesi için ders çıkararak gerekli tedbirlerin alınmasında büyük yarar var'' dedi.
"Minareler semboldür"
TBMM Başkanı Şahin, Fiitje Camisini nasıl bulduğunun sorulması üzerine, camiyi çok modern bulduğunu söyledi. ''İsviçre'de minare yasağı var. Burada minareli bu camiden etkilendiniz mi?'' sorusu üzerine Şahin, İsviçre'de minareli camiler olduğunu, yenilerinin yapılmasına izin verilmeyen bir referandum yapıldığını kaydetti.
Şahin, ''Bunlar sembollerdir. Nasıl kiliselerde çan sembolse bu da semboldür. Bunları anlayışla karşılamak gerekir diye düşünüyorum'' dedi.
''İsviçre'deki minare yasağı siyasi bir karar mıdır?'' sorusunu da yanıtlayan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Siyasi bir karar mı değil mi, bunu değerlendirmek için biraz araştırma yapmak gerekir. Çünkü mevcut hükümet yetkilileri, referandum sonucundan rahatsız olduklarını açıkladılar. Bunun iktidardaki siyasi partiler açısından siyasi malzeme yapılmadığını düşünmek icap ediyor. Ama arkasında ne olduğunu orada yaşayan Müslümanlar çok daha iyi tahlil edebilir. Bana ulaşmış herhangi bir bilgi yok. Ama ciddi rahatsızlığa yol açtı, dünyadan da ciddi bir tepki aldı, Türkiye'den de tepkiler yükseldi.''
TBMM Başkanı Şahin, ''bir çifte standart olup olmadığının'' sorulması üzerine ise Müslümanlara karşı Avrupa'da, dünyada bazı bölgelerde çifte standart uygulandığını söyledi.
Şahin, şöyle konuştu:
''Demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü kavramlarının çok çok konuşulduğu bölgelerde buna benzer çifte standartların yaşanmış olması, demin söylediğim kavramların inandırıcılığı açısından tereddütlere yol açıyor. (Demokrasi, insan hakları, inanç, düşünce ve fikir özgürlüğü) deyip, sonra bunun aksine birtakım kararlar almak, uygulamalar yapmak, o kavramların propagandasını yapanlar açısından tereddütlere yol açıyor. Samimiyet sınavında sınıfta kalıyorlar.''