Sahiline giremediği tesisin işletmesini aldı
Turizm sektöründe uzun yıllardır görev yapan ve birçok önemli zincir otelde yöneticilik yapan Volkan Şimşek, gençlik yıllarında hayalini süsleyen tesisin işletme sahibi oldu.
DHAMuğla'nın Datça İlçesi’nde bulunan ve yıllar önce İstanbullu iş adamı Süha Mermerci tarafından inşa edilen tesisin işletmesini üstlenen Volkan Şimşek, gençlik yıllarında İngilizler tarafından tesisin işletildiğini ve burada tatil yapmanın hayalini kurduklarını belirterek kendisi için önemini anlattı: "Muhteşem bir koy, karşısında adalar var. Tatil cennetiydi İngiliz turistler için. Tekne turları, müzikli partiler dillere destandı. Arkadaşlarımızla burada tatil yapmanın hayalini kurardık" dedi.
İLK İŞ ARKADAŞLARINI TESİSE DAVET ETTİ
Volkan Şimşek, tesisin işletmesini aldıktan sonra ilk işinin yıllar önce kendisiyle birlikte tesise girme hayali kuran arkadaşlarını bir araya getirmek olduğunu söyledi. Bugün her biri Datça'da önemli yatırımlar yapan arkadaşlarıyla anıları tazelediğini belirten Volkan Şimşek, "Yıllar çok çabuk geçiyor. Bizleri yaşama bağlayan en önemli etken hayallerimiz. Bu tesisin işletmesini üstlenmeyi gençlik yıllarımda rüyamda görsem hayra yormazdım. Ama ulaşılabilir hayaller kurarsanız, girdiğiniz alanda zorluklar karşısında pes etmezseniz hedefinizi yakalarsınız. Bugün gençlik yıllarımızı paylaştığım arkadaşlarımla nostalji yaşadım" diye konuştu.
KÖŞKTEN 28 BİNALI TESİSE
Tesisinin bir köşk olduğunu aktaran Şimşek, "Süha Mermerci 1977 yılında 30 dönümlük alanı alarak dillere destan bir köşk yaptırdı. Yaratıcı yönü ve mimariye verdiği önemle bilinen Mermerci, yıllar içerisinde değişik mimarların projelerini bu alan içerisinde hayata geçirdi. 30 dönümlük alan kısa sürede bir kıyı kasabası görüntüsüne kavuştu. 1977 yılında beri her üç yılda bir mimarlık alanında verilen 'Ağa Han Mimarlık Ödülü' sahibi Nail Çakırhan’ın da projelerinin hayata geçirildiği toplam 28 binada değişik mimari esintilere rastlamak mümkün" dedi.
'ADETA DEJAVU YAŞIYORUM'
Volkan Şimşek, yıllar önce öğrenciyken son paralarıyla otobüs bileti alıp bir tesisin yanında kamp yapmaya geldiklerini ve sonra o tesiste işe başladığını anlatarak şunları söyledi:
"Adeta dejavu yaşıyorum. Hacettepe Üniversitesi’nde okurken, final ve bütünleme arası 2 haftalık boşluğumuz vardı. 3 arkadaş Antalya Çamyuva’da kamp yapma kararı aldık. Üçümüzün cebindeki parayı denkleştirdiğimizde zar zor otobüs bileti alabildik. Gece yarısı kamp alanına gelip çadırımızı kurduk. Sabah uyandığımızda yüksek bir duvar ve duvarın arkasından müzik sesleri. Çok şaşırmıştık. Robinson Çamyuva'nın sahilinde turistler, tekne turları, çılgın müzik partileri, sörfçüler. Cepte para yok, yan tarafta insanlar çılgınca eğleniyor. Hemen çadırımızı söküp başka bir yere taşındık. Yıllar sonra işe başladığımda ilk tesisim de Robinson Çamyuva oldu" diye konuştu.