‘Sahili halka kapattılar’

Bakanlık eliyle imara açılan Ataköy sahildeki yapılaşmaya ilişkin Kerimoğlu, ‘Artık sahil; güneşi ve rüzgârı olmayan, halkın ulaşamadığı adeta özel bir alan oldu’ diyor.

Hazal Ocak

Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu ile Bakırköy’ün sorunlarını, kentsel dönüşümü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan planları konuştuk.

- Bakanlığın ilçelere müdahalesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın İBB ve ilçe belediyelerinin görüşünü almadan plan yapmasını doğru bulmuyorum. Özellikle Bakırköy sahildeki bakanlığın planlarına, halkın sahile ulaşımını engellediği için karşı çıkıyorum. Sahildeki yapılaşma ilk olarak dönemin Turizm ve Bayındırlık Bakanlığı’nın 1989 yılında Ataköy Sahilini imara açması ve turizm alanı olarak ilan etmesi ile başladı. Sonrasında Emlak Bankası’nın tasfiyesi ve bu alanın TOKİ eli ile özel imar uygulamalarına açılmasıyla satışı gerçekleşti. Belediye olarak bizim ve çevre derneklerinin, meslek odalarının yargıdaki dava ve itirazlarına rağmen yapılaşma devam etti.

- 16/9’un ardından 70 metre kısıtlaması yeterli mi?16/9’un ardından 70 metre kısıtlaması yeterli mi?

İstanbul’da dünyada çok az örneğinde göreceğimiz şekliyle inanılmaz tarihi ve kültürel bir zenginlik var. Böylesine tarihi ve kültürel zenginliği olan bir kentte ilk göze çarpan eğer gökdelenler oluyorsa burada bir yanlışlık var demektir. Bu yüzden özellikle kıyı bandında İstanbul’un tarihi panoramasını, güzelliğini engelleyecek tüm yüksek yapılaşmalara karşıyım.

‘3 büyük park’

- Bakırköy’e ne kadar yeşil alan ve park kazandırdınız?

Gezi Direnişi’nin simgelerinden Abdullah Cömert’in, AKUT’un kurucularından İskender Iğdır’ın ve Soma Maden Emekçileri’nin adına 3 önemli ve büyük park yaptık. Ama bu asla Bakırköy için yeterli değil. Bakırköy’deki kişi başına düşen yeşil alan miktarını artırabilmek ve yeni yeni parkları yapabilmemiz için Bakırköy’de kentsel dönüşüm uygulamasını hayata geçirmemiz gerekiyor.

‘3 temel sorun’

- Sizce Bakırköy’ün en önemli sorunu nedir? 

Bakırköy’ün en önemli sorunu olarak trafik, otopark ve kentsel dönüşüm çıktı. Maalesef Bakırköylülerin ve bizlerin de Bakırköy için gördükleri en önemli sorunlar ilçe belediyesi olarak bizim çözebileceğimiz sorunlar değil.

- Kentsel dönüşüm ne durumda?

“Deprem kuşağındayız. Bakırköy sakinlerinin kendi ekonomik olanaklarıyla binalarını yenilemeleri mümkün değil. Kentsel dönüşüm projesindeki hedeflerimiz arasında, otopark sorununu çözmek, yeşil alan eksiğini tamamlamak ve sosyal, kültürel alanları bu yapılaşmanın içine katmak var. Bakırköy’de kişi başına düşen yeşil alan oranı yüzde 0,9 ile İstanbul’un en düşük ilçelerinden. Biz kentsel dönüşüm çalışmalarıyla bu oranı kişi başına yüzde 10 yeşil alana çekmek istiyoruz. Halkın tek talebi yerde, katta ve metrekare değişiklik olmadan, aynı ölçüde konut sahibi olabilmektir. Mahalle kimliğine yakışır nitelikte sadece 2 kat artışıyla bu sorunu aşmak istiyoruz. 2014 yılında bakanlık yetkilileri ile kentsel dönüşüm çalışması yaptık. 7 mahalleyi ve 150 bin nüfusu kapsıyor. İBB’ye de götürdük. Sonuç bekliyoruz. Deprem riski siyaset üstü bir olgudur. Bakanlık ve hükümetin Bakırköy’de kentsel dönüşümle ilgili halkın güvenli konutlarda yaşamasına yönelik fikirleri destekleyeceğine inanıyoruz. Ayrıca geniş bir meydan ve sahile ulaşabilmek için sahil yolu bağlantılarının yerin altına alınmasını çok önemsiyorum.