Sağlık-Sen'den Türk Sağlık-Sen'e sert eleştiri

Memur-Sen'e bağlı Sağlık-Sen 5 bin 344 üyenin usulsüz yapıldığına ilişkin iddialar üzerine yaptığı açıklamada, Sağlık-Sen'in 4688 Sayılı Kamu Çalışanları Sendikaları Yasası gereği 15 Mayıs 2009 tarihinde yapılan yetki tespiti sonucu sağlık ve sosyal hizmet kolunun yetkili sendikası olduğu anımsatılarak, sendikanın yetki almasından sonra Türk Sağlık-Sen tarafından Sağlık Bakanlığı'na dava açıldığı ve yargılama sürecinin devam ettiği belirtildi.

Söz konusu davaya Sağlık-Sen'in müdahil olarak katıldığı kaydedilen açıklamaya, şöyle devam edildi:
"Türk Sağlık-Sen açtığı davaya ilişkin iddiaları, 'üyelik formlarında şube mührünün bulunması, üye formlarının ebatlarının farklı olması gibi' üyelik iradesini ortadan kaldırmayacak niteliktedir. Mahkeme iddialar kapsamında öncelikle 41 ilde hizmet kolumuzdaki tüm sendikaların üyelik formlarını talep etmiştir. Ayrıca dava kapsamında sendika, bizzat Türk Sağlık-Sen tarafından, çalışanların iradesi dışında, onayı alınmadan hatta haberi dahi olmadan sahte üyelikler gerçekleştirdiğine dair iddialar ile üyelik formu bulunmadan üye aidatı kesintisi yapıldığına ilişkin iddiaların 81 il düzeyinde araştırılmasını talep etmiştir. Bazı illerden formların halen mahkemeye intikal etmediği, gelen birçok formların ise kolilerinden dahi çıkartılmadığı hukuk müşavirlerimizce tespit edilmiştir."

Üyeler merkez yönetim kurulu karar defterinde mevcut

Açıklamada, dava dosyaları incelemesi amacıyla mahkemece görevlendirilen bilirkişinin, "eksik inceleme sonucu, yanlı ve alelacele" bir karar verdiği iddia edilerek, söz konusu kararda sendikanın 5 bin 18 üyesinin üyelik formunda şube mührü olduğu gerekçesiyle iptal edilmesinin istendiği kaydedildi. Açıklamada, "Birçok ilde Türk Sağlık-Sen'in üye formlarında şube mührü olmasına rağmen, bilirkişi raporunda Türk Sağlık-Sen'den tek bir üye düşülmediği görülmektedir. Şube mührü nedeniyle iptal edilmesi istenen üyelerin hepsinin kayıtları merkez yönetim kurulu karar defterinde mevcuttur. Hizmet kolunda yetki döneminin yaşandığı günlerde bulanık suda balık avlamaya çalışanların devam eden yargı sürecini hiçe sayarak menfaat temin etme arayışında" denildi.