Sâdık Hidâyet'ten dev bir hesaplaşma; Kör Baykuş

İran edebiyatını uluslararası edebiyatın bir parçası haline getiren ve “Doğu’nun Kafka’sı” olarak kabul edilen Sâdık Hidâyet’in romanı Kör Baykuş, zihni yavaş yavaş parçalanan, benliğini kaybeden kahramanıyla; hayatla, çocuklukla, anılarla, aşkla, cinsellikle, varoluşla, Tanrı’yla ve ölümle büyük bir hesaplaşmanın romanı.

Cumhuriyet Kitap Eki

“Başyapıt diye bir şey varsa budur!”

André Breton

“Sâdık Hidâyet’in yarattığı karakterin kalbinde iki itici güç yatıyor: Yaratma arzusu ile unutulmak ve ölüm arzusuyla kabuğuna çekilme.”

Deırdre Lashgar

İran edebiyatını uluslararası edebiyatın bir parçası haline getiren ve “Doğu’nun Kafka’sı” olarak kabul edilen Sâdık Hidâyet’in Kör Baykuş’u; hayalle gerçeğin, aydınlıkla karanlığın, umutla umutsuzluğun iç içe geçtiği yetkin bir edebi yolculuk.

Zihni yavaş yavaş parçalanan, benliğini kaybeden kahramanıyla; neyin gerçek, neyin hayal olduğunun anlaşılamamasıyla; geçmişin ve şimdinin iç içe geçmesiyle; afyon dumanları arasında değişen, dönüşen atmosferiyle; melankolik, kötümser, karanlık ruh haliyle; huzursuz ediciliğiyle benzersiz bir metin.

1951’de Paris’te intihar eden Sadık Hidayet, Kör Baykuş’ta modern anlatım teknikleriyle doğunun masalsı atmosferini kusursuzca buluşturuyor.

“Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar” cümlesiyle başlayan roman, dış dünyaya alışılmadık yorumlar getiriyor.

Okuru adeta sürrealist bir tablonun karşısındaymış gibi hissettiren Kör Baykuş hayatla, çocuklukla, anılarla, aşkla, cinsellikle, varoluşla, Tanrı’yla ve ölümle büyük bir hesaplaşmanın romanı.

Kitaptan bir bölüm okumak için: https://www.iletisim.com.tr/Images/UserFiles/Documents/Gallery/kor-baykus.pdf

Kör Baykuş / Sâdık Hidâyet / Çeviren: Ali Fuat Bilkan / İletişim Yayınları / 111 s.