Sadece yönetim değil yön de açıklanmalı

Bu yazı dizisi için Prof. Dr. Bilsay Kuruç’la iki kez uzunca görüştük. Dünyayı, Türkiye’yi enine boyuna konuştuktan sonra sıra doğal olarak “Ne yapmalı” sorusuna geldi. Devamında da CHP’nin son anda bir değişiklik olmazsa 28-29 Mart’ta yapılacak 37. olağan kurultayından beklentilere geldi.

Mustafa Balbay

Prof. Kuruç’a göre, 1917’de Lenin, 1923’te de Mustafa Kemal Atatürk kapitalizmi entelektüel olarak da yendi. 1980’lerden sonra yeniden “aslına dönen” vahşi kapitalizme karşı bugün yeni bir zafer gerekiyor. 

Dünyada bu zaferi sağlayacak bir hareket var mı?

Prof. Kuruç, “Şu aşama yok ama, insanlık bunu başaracak” diyor. Türkiye’de ne yapılabilir? Bilsay Hoca’ya göre bunu CHP başarabilir, başarmalı. Bunun için de tarihten bugüne hangi evrelerden geçtiğini unutmamalı. Prof. Kuruç, “İşte bu yıl Meclis’in kuruluşunun 100. yılı. 100. yıllar CHP’nin özüdür. Böyle bakmazsa sıradan bir parti olur. 20. yüzyılın başındaki başarılanlar neden 21. yüzyılın başında da olmasın. Geçmiş, yeniden gelmeyecek, bunu unutmadan mutlak başarıyı hedefleyerek, bunun için kadrolar üreterek, kadroları bir araya getirerek çalışmak, çok çalışmak lazım” diyor. Bir anlamda CHP’ye sadece ülkesel değil, dünya çapında bir sorumluluk yüklüyor.  

Önümüzdeki günlerde düşüncelerini aktaracağımız Prof. Dr. Sencer Ayata, Prof. Hakkı Uyar da bu güce ve sorumluluğa işaret ediyorlar. Dizinin başında yaptıkları araştırmaları paylaştığımız Celal Bayar Üniversitesi’nden Doç. Dr. Gülten Uçan, “CHP’nin çok etiketli bir parti” olduğuna dikkat çekiyor. Bunun olumsuzlukları olabileceğini vurgularken, zamanın ruhunun solun geçen yüzyıllardan beri savunduğu insancıl değerleri çağırdığını söylüyor. Doç. Uçan, “Yeni Sağ değişime ayak uydurmak için çabaladı, yol aldı. Yeni Sol da kendini yenilemeli” görüşünde. İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü kurucusu Seren Selvin Kokmaz ise sahada CHP’ye yapıştırılmak istenen olumsuz etiketlerin tutmadığını gördüklerini belirtiyor. Korkmaz’a göre CHP, önümüzdeki kurultayla birlikte gerekirse yeni örgütlenme biçimlerine, toplumun içinde daha çok var olma yöntemlerine kafa yormalı. 

“Koşullar ne olursa olsun, yapılacak bir şey vardır” iyimserliğinde ve enerjisinde olan CHP’nin 6. Genel Başkanı Altan Öymen’in bakışını arkadaşımız Leyla Kılıç’ın söyleşisiyle öteki sütunlarımızda bulacaksınız.  

CHP TARİHİ KURULTAYLAR TARİHİDİR

CHP’nin 37. olağan kurultayına günler kala olağanüstü bir tartışma ortamı görünmüyor. Genel eğilim, “tek adaylı il kongrelerinden sonra çok adaylı kurultay olmaz” yönünde. Ancak tarihsel açıdan bakıldığında CHP’nin kurultayları sadece yönetici seçmemiştir, yön de seçmiştir, yöntem de seçmiştir. Bunun için ciddi tartışmalar yaşanmıştır. 

CHP’nin varlık nedenini de ortaya koyan en ciddi dönemlerin başında 1950-60 arası gelir. CHP bu dönemde 5 kurultay yaptı, en kısası 4 gün sürdü. Bu kurultaylarda DP iktidarına karşı verilecek mücadele ve yeniden yönetime gelmek için yapılması gerekenler çok ciddi tartışmalara konu oldu.1959 kurultayında açıklanan “İlk Hedefler Bildirgesi” bugün de güncelliğini koruyan, evrensel bir sesleniştir. Cumhuriyet’in Parlamento Şefi Mahmut Lıcalı, CHP’nin kurultaylar tarihini bütün kilometre taşlarının altını çizerek kaleme aldı. 

Burada sadece 1950-60 arasındaki kurultayların tarihini ve uzunluklarını paylaşalım:

- 8. Kurultay 29 Haziran-3 Temmuz 1950

- 9. Kurultay 26-30 Kasım 1951

- 10. Kurultay 22-27 Haziran 1953

- 11. Kurultay 26-31 Temmuz 1954

- 14. Kurultay 12-15 Ocak 1959