Sadece Doğan Medya'ya yayın durdurma talebi

RTÜK’ün CHP’li Üyesi Şaban Sevinç, RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın, izinsiz yayınlarla ilgili olarak 22 Ekim’de yapılan Üst Kurul toplantısında Digitürk ve Türksat’taki toplam 17 izinsiz yayını görmezden gelerek sadece Doğan Medya Grubu’na ait olan 11 izinsiz yayınla ilgili olarak yayınları durdurma talebinde bulunduğunu söyledi.

cumhuriyet.com.tr

RTÜK’ün izinsiz yayınlara ilişkin kararı ve bu kararın Deniz Feneri Davası haberlerini yapan Doğan Grubu’na bir misilleme olup olmadığı yönündeki tartışmalar devam ediyor. RTÜK’ün CHP’li Üyesi Şaban Sevinç, RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın, izinsiz yayınlarla ilgili olarak 22 Ekim’de yapılan Üst Kurul toplantısında Digitürk ve Türksat’taki toplam 17 izinsiz yayını görmezden gelerek sadece Doğan Medya Grubu’na ait olan 11 izinsiz yayınla ilgili olarak yayınları durdurma talebinde bulunduğunu söyledi.

Sevinç, kendisinin itirazı ve bu itiraza Üst Kurul Üyeleri Taha Yücel ile Hülya Alp’in de destek olması üzerine, konunun bir hafta sonraya ertelenerek, 27 Ekim’deki toplantıda ele alındığını kaydetti. RTÜK’ten izinsiz olarak yayına geçtikleri gerekçesiyle 28 yayıncı şirketin U-TV yayınlarının durdurulması kararına karşı çıkan RTÜK’ün CHP’li üyesi Şaban Sevinç, karşı oy yazısında, 1 Eylül’de başlayan Deniz Feneri e.V. Davası’nda RTÜK Başkanı Zahid Akman hakkındaki yolsuzluk iddialarını yayınlayan gazete ve televizyonları da bünyesinde barındıran Doğan Medya Grubu’nun izinsiz yayınlarına karşı RTÜK’te bir tutum değişikliğine neden olduğunu belirtti. Sevinç, Akman’ın, 22 Ekim’de yapılan Üst Kurul toplantısında Digitürk ve Türksat’daki toplam 17 izinsiz yayını görmezden gelerek sadece Doğan Medya Grubu’na ait olan 11 izinsiz yayınla ilgili olarak yayınları durdurma talebinde bulunduğunu ifade etti. Sevinç, bu talep üzerine itiraz ettiğini söyleyerek “Benim ‘Başka izinsiz yayınlar da var, hepsini birlikte değerlendirmeliyiz’ itirazım ve bu itirazıma Üst Kurul Üyeleri Taha Yücel ile Hülya Alp’in de destek olması üzerine, konu bir hafta sonraya ertelenerek, 27 Ekim’deki toplantıda ele alındı” dedi.


"RTÜK yaklaşık bir yıldır söz konusu şirketlerin izinsiz yayın yaptığını biliyor"

RTÜK’ün CHP’li üyesi Sevinç karşı oy yazısında şunları söyledi: “Üst Kurulumuzun 27 Ekim’deki toplantısında RTÜK’ten izinsiz olarak yayına geçtikleri gerekçesiyle 28 yayıncı şirketin U-TV yayınlarının durdurulmasına karar verilmiş bulunmaktadır. Bilindiği gibi bu kuruluşlardan pek çoğunun yaklaşık iki yıl önce mevzuatımıza uygun olarak RTÜK’e yaptıkları U-TV lisans ve izin talepleri bulunmaktadır. Üst Kurulumuzun bu talepleri makul bir süre içinde karara bağlaması gerekirken iki yıl süreyle bekleyen bu taleplerin karara bağlanmamış olması, Üst Kurul toplantı gündemini hazırlamakla yetkili olan Üst Kurul Başkanı’nı keyfi tavır takınmaya yönelten bir görev suistimalidir. Kaldı ki 27 Ekim 2008 tarihli toplantıda izinsiz yayına geçtiği gerekçesiyle yayınlarını durdurma ve yöneticileri hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunma kararı aldığımız şirketlerin izinsiz yayın yaptıklarını RTÜK olarak yeni öğrenmiş değiliz. Nitekim İzin ve Tahsisler Dairesi Başkanı Yılmaz Kesmeci imzasıyla Üst Kurul Başkanı adına Digital Platform Teknoloji Hizmetleri A.Ş (Digitürk) ile Doğan TV Digital Platform İşletmeciliği A.Ş.’ne (D-Smart) gönderilen resmi yazılarda aynı izinsiz yayınların platform paketlerinden çıkarılması uyarısında bulunulmuştur. Demek ki biz RTÜK olarak yaklaşık bir yıldır bu şirketlerin izinsiz TV yayını yaptığını bilmekteyiz. RTÜK’ün bu yazısı üzerine ilgili şirketlerin gönderdikleri cevapta, bu şirketlerin mevzuata uygun şekilde yapmış oldukları U-TV başvurularının Üst Kurul tarafından makul süre içerisinde sonuçlandırılmadığı ve bu nedenle şirketlerinin zarara uğradığını bildirmişlerdir. Bunun üzerine Yılmaz Kesmeci imzasıyla başlattığımız izinsiz yayınları durdurma sürecinden vazgeçilmiş ve bu yayınların devamına zımnen onay verilmiştir.”

 

"RTÜK kaotik duruma yol açmamalı

Sevinç, karşı oy yazısında Üst Kurul’un kendisine yapılmış olan U-TV lisans ve izin taleplerini makul süre içinde sonuçlandırması gerektiğine işaret ederek, “Üst Kurul bu tür kaotik duruma yol açmamalıdır. Üst Kurulumuzun, mevzuata uygun olarak kendine yapılmış olan talepleri süresi içinde kabul ya da ret şeklinde karara bağlamaması, yayın kuruluşlarını önünü göremez hale getirmekte ve izinsiz yayına geçmeye zorlamaktadır” dedi.