Sadberk Hanım Müzesi’nden bir seçki İstiklal Caddesi’nde açıldı

Türkiye’nin ilk özel müzesi olan Sadberk Hanım Müzesi’nden bir seçki, müzenin 40. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında İstiklal Caddesi’nde açıldı.

Orhun Atmış

Sadberk Hanım Müzesi bu yıl, 40. kuruluş yıldönümünü kutluyor. Müzenin koleksiyonlarında bulunan 19 bini aşkın eserden oluşturulan bir seçki, 40. yıl etkinlikleri çerçevesinde İstiklal Caddesi’nde bulunan Meşher’de ziyaretçiyle buluşuyor. Buradaki eserler arasında, dile kolay, 5 bin yıl önce Anadolu’da ilkel aletlerle yontulmuş mermerden bir figür de var. 

450 yıl önce İznikli bir seramik ustasının bütün hünerini döktüğü bir tabak da 140 yıl önce yine Anadolu’da bulunan dokuma ustaları ve terzilerin tüm yaratıcılıklarıyla ortaya çıkardıkları entariler de bulunuyor. “Maziyi Korumak: Sadberk Hanım Müzesi’nden Bir Seçki” sergisinin basın toplantısı dün çevrimiçi olarak yapıldı. Toplantıda serginin Meşher’de açılmasının Ömer M. Koç’un özel isteği olduğunu öğrendik. Koç, İstanbul’un merkezinde müzenin 40. yılına yaraşır bir sergi açılması istemiş. Vehbi Koç Vakfı kurumlarından olan, İstanbul’un da göbeğinde yer alan Meşher’de serginin açılmasına karar kılınmış.

TUTKULU KOLEKSİYONER

Sadberk Koç, tutkulu bir koleksiyoner. Elişlerine ve el sanatına duyduğu tutku ile bir araya getirdiği koleksiyonunun, kendi adını taşıyacak bir müzede sergilenmesini arzulamış. 

Vefatının ardından bir müze kurmak isteğini yerine getirmek üzere, başta eşi Vehbi Koç ve çocukları bu konuda yoğun gayret göstermişler. Özellikle Sevgi Gönül, Koç ailesi adına annesinin müze hayalini gerçekleştirme görevini üstlenmiş ve müzenin kuruluş çalışmalarının ardından icra komitesi başkanlığını 2003 yılındaki vefatına kadar sürdürmüş. Sevgi Gönül, Sadberk Koç’un eski eser merakını şu sözlerle aktarıyor: “Ezelden beri eskiye püsküye meraklı rahmetli annemle beraber bitpazarlarını ve kötenecileri dolaşırdık. 

Bu tür dükkânlarda -ki bunlara dükkân demeye bin şahit lazımbütün eski zannedilen ve hakikaten eski olan eşyalar karmakarışık, yığılı bir şekilde, toz ve pislik içinde sergilenirdi. Aralarından eski bir şeyler bulup çıkarmak için iyice dikkatli bakmak ve uzun uzun vakit harcamak gerekirdi. Çok nadir de olsa, bazı ilginç ve eski parçalar yakalamak mümkündü. Hem de çok ehven fiyatlara... Bu tür dükkânlarda çok eğlenirdim. Kimsenin görmediği bir eşyayı yakalamak, zor da olsa, anneme ve bana çok haz verirdi.”

ANADOLU UYGARLIĞININ İZLERİ...

Meşher’de koleksiyondan seçilen 210 eser, katlara yayılıyor. Her katta farklı bir döneme, farklı sanat eserlerine tanık olunuyor. Her bir eser ait olduğu döneme ışık tutarak MÖ 6. bin yıldan 20. yüzyıla uzanan geniş bir zaman diliminin öyküsünü geleceğe taşıyor. 

Serginin küratörlüğünü üstlenen Sadberk Hanım Müzesi Müdürü Hülya Bilgi, sergi için şunları söylüyor: “Sadberk Hanım Müzesi, Türkiye’de özel müzeciliğin öncüsüdür. Meşher’de düzenlenen ve ziyaretçileri binlerce yıllık bir zaman yolculuğuna çıkaran sergi, Anadolu uygarlıklarını çarpıcı örneklerle göstermenin yanı sıra Osmanlı sanatını en seçkin örneklerle gözler önüne sererek müze koleksiyonunun çeşitliliği ve zenginliğini ortaya koyuyor”. 

Sergi süresince, Meşher ve Sadberk Hanım Müzesi’nin ortaklaşa hazırlayacağı çevrimiçi bir etkinlik programı planlanıyor. Pandemi sebebiyle alınan sağlık tedbirleri gereği, seminer, atölye ve çocuk etkinlikleri Meşher’in dijital platformlarında düzenlenecek. Etkinlik takvimi, Meşher’in e-bülteni ve sosyal medya kanallarından takip edilebilir. Öte yandan, Hülya Bilgi ile arkeolog G. Senem Özden Gerçeker’in metinlerini kaleme aldığı sergi kitabı Türkçe ve İngilizce olarak yayımlandı.

İLK ÖZEL MÜZE...

Koç ailesinin 1950’de yazlık olarak aldığı, Sarıyer’in Büyükdere semtindeki Azaryan Yalısı, ailenin kararıyla 1978- 1980 yılları arasında Sedat Hakkı Eldem’in hazırladığı restorasyon projesi kapsamında Sadberk Koç’un anısına, onun kişisel koleksiyonunu sergilemek üzere bir müzeye dönüştürülür. 14 Ekim 1980 tarihinde Sadberk Hanım Müzesi adıyla ziyarete açılır. 

Özellikle İznik çini ve seramikleri, Osmanlı dönemi kadın kıyafetleri ile işleme koleksiyonu niteliği bakımından dünya koleksiyonları içerisinde hatırı sayılır bir yere sahiptir. Sadberk Hanım Müzesi’nde arkeoloji ve erken İslam dönemi eserleri yanında hat sanatından ipekli dokumalara kadar Osmanlı sanatının en seçkin örnekleri yer alıyor.